Sedat Peker, Levent Göktaş hakkında, “Kaçabilmesi için zaman tanıyorlar adeta, polis arkadaşları uyarıyorum, bu görüntülerin kopyasına ulaştım. Polis arkadaşlar bu görüntüleri dosyaya eklemezlerse vakti geldiğinde ben yayınlayıp herkese göstereceğim” dedi.
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, Hablemitoğlu cinayeti dosyasının firari sanığı emekli albay Levent Göktaş, AK Parti’den istifa eden ve Vatan Partisi’ne geçen Ethem Sancak hakkında bazı iddialarda bulundu. Göktaş’a yapılan operasyona dair görüntülerin kendisinde olduğunu belirten Peker, “Kaçabilmesi için zaman tanıyorlar adeta, polis arkadaşları uyarıyorum, bu görüntülerin kopyasına ulaştım” dedi. Peker, Ethem Sancak’a dair de “Ethem Sancak Perinçek’in partisine yardım yaparak milyarlarca dolarlık servetini garanti altına aldı” yorumunu yaptı.
Peker, “Deli Çavuş” isimli Twitter hesabından paylaşımlar yaptı, kendi hesabından paylaşımlar da retweet etti.
Peker’in paylaşımları şöyle:
“40 yaşından genç kardeşlerim, gündemden uzak kalıp seçime kadar kendi çalışmalarımı yapacaktım. Ancak hastalarım beni rahat bırakmıyor. Hipokrat yeminimi çiğnememek adına mecburen olaylara dahil olmak zorunda kalıyorum.
Bu yazımda size kahraman olarak gösterilen kişilerin aslında ne olduklarını (aman ha ben kahraman değilim), bir partiden başka bir partiye transferlerin arkasında neler olduğunu, 1990’lı yıllarda diğer Türk devletlerinde uygulanan monopol sistemini ve şampanya şişesi teorisini anlatacağım. Yeni şeyler öğreneceksiniz.
Maalesef bu öğrendiklerinizle biraz daha üzüleceksiniz. Bazı dostlar bana “Levent Göktaş vefalı kahraman bir Türk subayıdır. Burada hata yaptın. Ayrıca Levent Göktaş ve İnan Kıraç üzerinden Ergenekonculara operasyon yapılacak, istemeden sen de bunun parçası oldun” diyorlar.
“Operasyon yapılırken sözde kaçarak kurtulduğu binada Levent Göktaş’ın kızı oturuyor”
Hadi bakalım onlar mı haklı ben mi haklıyım. Siz okuyup lütfen kararınızı verin. Levent Göktaş’ın saat 07.30’da operasyon yapılırken sözde kaçarak kurtulduğu o binada kendisinin saygıdeğer kızı da oturuyor.
Akşam saatlerinde o binaya geldiğinde Levent Göktaş’ın yanında iki tane telekız da var. Türklüğün hangi töresinde kızının yaşadığı binaya iki tane telekızla gitmek var (bir tane de değil)? Bazılarımızın mantığı bunu kaldırabilir. Bunu normal görebilir. Levent Göktaş’ın hanımı Yargıtay hâkimiydi. Levent Göktaş’ın yaşam tarzı ile kendisine çektirdiklerinden dolayı genç yaşında hastalanıp öldü.
Kendisinin yüzünden ölen eşinin vefatının üzerinden daha 2-3 ay geçmeden iki tane telekızla kendi kızının yaşadığı binaya gelip alem yapan bir kahraman. Hani lan vefa, hani lan şeref, hani lan onur? Levent Göktaş’ın rahmetli saygıdeğer eşinin nasıl bir insan olduğunu Nihat Genç abinin bir yazısını okuyarak öğrenebilirsiniz.
“Diğer sanıklara operasyon sabah 06.30’da başlıyor, Levent Göktaş Bey’e sabah 07.30’da geliyorlar”
Diğer sanıklara operasyon sabah 06.30’da başlıyor, Levent Göktaş Bey’e sabah 07.30’da geliyorlar.
“Kaçabilmesi için zaman tanıyorlar adeta, polis arkadaşları uyarıyorum, bu görüntülerin kopyasına ulaştım”
Öyle ya iki tane misafiri var, toplu görüşmeler yapıyor. Kaçabilmesi için zaman tanıyorlar adeta. Bu tahkikata bakan polis arkadaşları uyarıyorum, bu görüntülerin kopyasına sitedeki arkadaşlardan ulaştım, bir kopyası bende var (serdengeçtiler her yerde).
“Polis arkadaşlar bu görüntüleri dosyaya eklemezlerse vakti geldiğinde ben yayınlayıp herkese göstereceğim”
Şu an yayınlamamamın sebebi devam eden tahkikata zarar vermemek. Eğer ki polis arkadaşlar bu görüntüleri dosyaya eklemezlerse vakti geldiğinde ben yayınlayıp herkese göstereceğim. Ayrıca kaçarken hiçbir acelesi de yok. Asansörün içinde rahat rahat kıyafetini düzeltip kendisine bir çekidüzen veriyor.
Ulan adam kaçarken ceketini gömleğini kaybeder. Bizimkisi aynanın karşısında saçını başını düzeltiyor. İşin komik yanı bu meyanda polisler binanın içinde, dış kapıda bir tane nöbetçi yok, Levent Göktaş çekip gidiyor. Bu görüntüleri FETÖ’den aldı dersiniz. Daha önce de söyledim, FETÖ kim lan? Onların elinde bu görüntü olsa hemen yayınlarlar (çünkü onların aklı az çalışıyor, savaş stratejisini bilmiyorlar, cephanelerini hemen tüketiyorlar). Oysaki ben parça parça koparmayı severim.
Vatan delilerinin, fedailerinin, serdengeçtilerinin kim olduğunu bu hikâye bittiği zaman göreceksiniz. Zekâya saygı duymayı öğreneceksiniz.
“Levent Göktaş ve İnan Kıraç üzerinden eğer ki büyük bir operasyon başlatılacaksa bu operasyon sadece iktidar ve onların aile üyelerine karşı başlayabilir”
Ayrıca bazı muhalif basın görevlileri bence iyi niyetleri ile Levent Göktaş ve İnan Kıraç üzerinden yeni bir Ergenekon davası açılacak diye söylemlerde bulunup insanları farkında olmadan paniğe sevk ediyorlar. Lütfen özgüveniniz olsun. Levent Göktaş ve İnan Kıraç üzerinden eğer ki büyük bir operasyon başlatılacaksa bu operasyon sadece iktidar ve onların aile üyelerine karşı başlayabilir (bilgiler bende).
40 yaşından küçük kardeşlerim Azerbaycan’ın eski başbakanlarından bir büyüğümle sohbet ederken kendisine: “Sizin oralardaki Türk iş adamlarının paralarını alıp cezaevine atıyorlar abi bu kötü bir şey.” dediğimde kendisi gülerek bana şunu söylemişti “Biz buna şampanya şişesi tarzı diyoruz. Bizim ülkemize gelen iş adamları az bir sermaye ile gelip şampanya şişesinin dar olan ağız kısmından içeri giriyorlar. Biz bunları serbest bırakıyoruz. Bunlar rüşvetler vererek, hile yaparak büyük paralar kazanıyorlar. Yani şampanya şişesinin alt kısmında genişliyorlar. Bu paraları ülkeden çıkarmak istediklerinde görevliler bunları çağırarak ilk getirdikleri sermayeyi ve üzerine biraz da kâr vererek ülkeden ayrılmalarını istiyoruz. Kabul edenler kurtuluyor, kabul etmeyenler ise hem paralarından hem de özgürlüklerinden oluyorlar. Aslında bakarsan adil bir durum.” diyerek gülmüştü.
“Ethem Sancak’ın kısa yoldan milyarlarca dolar kazanmasına izin verildi”
Ne yazık ki 2020’li yıllarda bizim ülkemiz 1990’ların diğer Türk devletlerinin uygulaması olan şampanya şişesi sistemini yaşıyor. Bu uygulamanın en son kurbanı Ethem Sancak olacaktı. Kısa yoldan milyarlarca dolar kazanmasına izin verildi. Sonra ise ötekileştirilerek mallarının tehditle muktedirler tarafından bölüşülmesine sıra gelince, samimiyetliğimle söylüyorum, kendisinden hiç beklemediğim zekice bir hamle yaparak Doğu Perinçek’in partisine katıldı.
“Ethem Sancak Perinçek’in partisine yardım yaparak milyarlarca dolarlık servetini böylelikle garanti altına aldı”
Doğu Perinçek’in partisinin halkta hiçbir karşılığı yok. Ancak cırcır böceği gibi sesleri çok çıktığından, mevcut iktidar seçim öncesi onları karşısına almamak için Ethem Sancak’a dokunmayacaklardır. Ethem Sancak da 3-4 milyon dolar seçim için Doğu Perinçek’in partisine yardım yaparak milyarlarca dolarlık servetini böylelikle garanti altına aldı. Siz Twitter’da bu olayı “Mevlana Şems aşkına ne oldu?” diyip makara konusu yaparken size ait olan milyarlarca dolar para Ethem Sancak tarafından böylelikle garanti altına alındı.
Bunlar bir de sosyalizmden bahsederken sol namusundan bahsederler. Maalesef gerçek durum bu. İşin daha komik yanı Mehmet Ağar’ın oğlu Tolga Ağar’la beraber Ethem Sancak grubu millî savunma projeleri ile ilgili yüzlerce milyon dolar devletin parasını çalarlarken… (AKP Elazığ milletvekili Tolga Ağar şu anda Millî Savunma Bakanlığı komisyonunda, yani ihaleleri veren komisyon)
Doğu Perinçek düne kadar Mehmet Ağar’ı gladyonun başı, uyuşturucu kartellerinin başı, faili meçhul cinayetlerin organizatörü derken dün akşam katıldığı YouTube programında “Ben Mehmet Ağar’a kefilim, sicili bozuk kişiler onu kötülüyorlar inanmayın” diyor (benden bahsediyor). Doğu Perinçek zaten omurgasız bir adam ancak ben programı yapan Sn. Şaban Sevinç için üzüldüm. Orada Doğu Perinçek’e sadece şunu demesini… beklerdim: “Sedat Peker’in bu güne kadar söylediği her şey doğru çıktı. Güney Amerika’dan gelen kokainlerin Mersin ve İzmir limanına geldiğini, mehmet ağarın yönetiminde olan Yalıkavak Marina bölgesindeki yatlarla bölge ülkelerine dağıldığı anlatımı… bile 2-3 gün önce doğrulandı. Polisle çatışmaya giren yatın içinde yüzlerde kilo uyuşturucu ele geçirildi. Siz Sedat Peker’e sicili bozuk diyip mehmet ağara nasıl kefil olabiliyorsunuz?” diye Perinçek’e sormalıydı (40 yaşından genç kardeşlerim hiç kimseye inanmayın).”