Vücudumun dörtte üçünün travma olduğunu düşünen arkadaşlarımın baskı ve ısrarı sonucunda ‘Zeytin Ağacı’ dizisini izledim. Anne babanın travmalarının bizi etkilediğini biliyordum da 2-3 kuşak öncesini düşünmemiştim. Eyvah dedim nasıl çözeceğiz bunca kişinin derdini. (Hemen bunu da üzerime yük yaptım tabii ki)
Ailemizi ve yaşayacağımız deneyimleri doğmadan önce seçtiğimize inananlardanım. Olma, olgunlaşma yolundaki deneyimlerimizi, ruhumuzun seçtiği ailede yaşayarak elde edebildiğimizi düşünüyorum. O ailede, o tecrübeleri yaşamak zorundasın ki sen ‘sen’ ol. Zorluklar yaşayınca “Kardeşim biz mi seçtik doğmayı, bu nasıl hayat!” diyerek hiçbir zaman isyan etmedim aileme. Çünkü tam da o anda ve onlarla olmam gerektiğini biliyordum.
Hayatımın tüm sorumluluğunu kendi üstüme alarak yaşamaya çalıştım hep. Ben böyleyim, çünkü babam böyle yaptı, annem şöyle bir kadın diye işin içinden sıyrılmak çok işime gelmedi açıkçası. Çok zorlandığım zamanlar oldu tabii ki. Ama biri hakkında sürekli şikayet etmenin, ‘gücünü o kişiye vermek’ demek olduğunu bildiğimden beri kimseyle bir derdim yok. Kimseden şikayetçi değilim.
Dizide de en başta aileni anlamaktan; hepsini olduğu gibi görmen gerektiğinden bahsediyor. Kendini, aileni, atalarını tüm gerçekliğiyle yargılamadan kabul etmenden… Kötüyse bile, içkiciyse bile, yalancıysa bile, katilse bile… Yargısız kalabilmek en çok da ailene karşı zor ama yapılabileceğine inanıyorum.
Dizinin bunu uygulamalı çözümlemeler ile göstermesi çok hoşuma gitti. Atalarının yaşadığı tecrübeleri film tadında karşında görebilmek, hissedebilmek onlarla empati yapabilmek insanı güzel bir boyuta taşır diye düşünüyorum. İzlerken bir aile dizimi seansına ışınlanmak istedim doğrusu..
Dizinin içeriği hakkında spoiler vermek istemiyorum ama izlemeyen kaldıysa diziyi gerçekten öneririm.
Ha ilginizi çeker mi, bir aile dizimi seansına katılır mısınız bilmem ama üzerinizdeki görünmez yüklerden bir nebze kurtulmak için atalarınıza şu cümleleri yüksek sesle ’hissederek’ söyleyebilirsiniz… Ben şöyle bir konuşma yaptım atalarımla…
“Atalarım, büyüklerim; iyi ki vardınız, hayatın getirdiklerini size verilen imkanlara ve çevreye göre algıladınız , benim gibi siz de doğru bildiğiniz şeyleri yaptınız, var olduğunuz gibi kabul ediyorum sizi.. Burada olmama sebep oldunuz hepinize teşekkür ediyorum, ruhunuz hep huzur içinde olsun.. Ve endişeniz olmasın.. Bundan sonrası bende…”
Tavsiye edenlerden biri olarak yazıyorum bunu izleyip duygularını düşüncelerini bukadar güzel yazman ve beğenmiş olman beni çok mutlu etti umarım herkese şifa olsunn..