2023 Yılı Aşık Veysel yılı olarak ilan edildi. Ölümünün 50. Yılında; büyük halk ozanı, gözleri kapalı ancak gönül gözü açık olan, güzel insan, büyük sanatçı Aşık Veysel’e ithaf edilen bu yıl, ona sevgimizi ve saygımızı inanın daha da çok artıracaktır!…
Ne demişti büyük ozan:
“Dost dost diye nicesine sarıldım
Benim sadık yarim kara topraktır…
Beyhude dolandım, boşa yoruldum…
Benim sadık yarim kara topraktır…
Nice güzellere bağlandım kaldım…
Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum…
Her türlü istediğim topraktan aldım…
Benim sadık yarim kara topraktır…
Koyun verdi, kuzu verdi, süt verdi…
Yemek verdi, ekmek verdi, et verdi…
Kazma ile dövmeyince kıt verdi…
Benim sadık yarim kara topraktır…”
1 santimi bile yüzlerce yılda oluşan topraklarımız göz açıp kapayıncaya geçen sürede elimizden akıp giderken… Dümdüz ve 1., 2. ve 3. Sınıf arazilere mantar gibi sanayi tesisi, ev, bina, tarımsal işletmeler dışı tesisler yapılırken…
Arazileri kabiliyetine göre değil de, marifet sahiplerinin gücüne göre tahsis derken… Köylüyü toprağından koparıp kentlerin varoşlarına tıkarken… Toprağı işlemeyip kaderine terk ederken… Sonra da bu ülkenin tarımı bitti edebiyatı yaparken…
Eminim Rahmetli Aşık Veysel yukarıda bir yerlerden bize bakıp bakıp; “Tüh Allah müstehakınızı versin…Siz sürünmeye layıksınız” diye bize görmeyen engelli bir insanın bile farkına vardığı şekilde sitem ediyordur!…
Topraklarımız gidiyor… Topraklarımız elden çıkıyor… Topraklarımız yok oluyor… Verimli, 1 ekip 50 aldığımız, et veren, ot veren, süt veren, yağ veren, bal veren topraklarımız her geçen gün azalıyor, hunharca katlediliyor… Yatırım adı altında alternatif alanlara bakmaksızın hemen düz ovadaki toprağa göz konuluyor… Sanayi diye burası tarla olsa ne verir ki denilip hemen fabrika konuluyor… Ev lazım diyerek bağlık bostanlık araziler talan ediliyor… Aslında olan köylüye, üreticiye, emekçiye oluyor… İkamesi zor bir şeydir Toprak!..Öyle marketten, bakkaldan para ile satın alınmıyor bu güzellik… Yüzlerce yılda oluşan caaaaanımmm toraklarımız bir çırpıda kayboluyor!…
%70’i ova topraklarından oluşan Samsun ili, 2005 yılında çıkarılan 5403 sayılı “Toprak Koruma ve arazi Kullanım Kanunu” na göre Büyük Ova Kapsamına alınan Bafra, Çarşamba ve Vezirköprü ovalarına sahiptir. 12 ay tarım yapılabilen nadir illerimiz arasında yer almakta olan Samsun’un bu ovalarında yetiştirilen ürünler, ülkemizin her tarafında tüketilmektedir. Bu kıymetli ovalarımız koruma altına alınmış olmasına rağmen tarım dışı kullanıma açılmaktadır. Telafisi olmayan bu toprakların ‘Kamu Yararı’’ bahanesiyle tarım dışı kullanımlara açılması bir cinayettir.
En yakın örnek olarak Bafra-Türbe mahallesindeki arazilerin ısrarla Hal Binası yapılmasında ısrar edilen hamleler esnasında yaşadığımız süreç, bu konudaki en sıcak ve ders alınacak olaydır… Pandemi döneminde önemi daha da artan Tarım ve Gıda, bize bu manada bir ders verdi aslında… Elbiseniz lüks olmayabilir. Ayakkabımız marka olmayabilir. Arabanız son model olmayabilir…
Eviniz tripleks olmayabilir. Yazlık eviniz olmayabilir. Evde 2. televizyonunuz illa da olmayabilir !… Ama aç kalamazsınız kardeşim!… Ekmek olmazsa, işin yaş kardeşim!… Çocuğun süt bulmazsa durum kötü kardeşim!… Akşam sofrada fasulye yemeği bile pişiremezsen, durum vahimdir kardeşim!… Bulgur pilavına kaşık sallayamazsan halin haraptır kardeşim… Bu nimetleri sana sunan toprağına kötülük yapılırsa ve sen de seyirci kalırsan… Yukarıdan bir yerlerden Aşık Veysel de senin suratına tükürür kardeşimmmmmm!…..
Selman ÇUBUKÇUOĞLU