enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,5176
EURO
36,4214
ALTIN
2.963,66
BIST
9.142,22
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun
Az Bulutlu
17°C
Samsun
17°C
Az Bulutlu
Cuma Çok Bulutlu
26°C
Cumartesi Yağmurlu
8°C
Pazar Hafif Yağmurlu
8°C
Pazartesi Çok Bulutlu
8°C

Yeni Ufuklar 3

Yeni Ufuklar 3
12 Mayıs 2023 17:23 | Son Güncellenme: 12 Mayıs 2023 17:30
A+
A-

12 BİN YILLIK ÖRTBAS : DROPA DİSKLERİ

Yıl : 1938   Konum : Çin-Tibet Sınırı

Çinli profesör Chi Phu Tei tarafından rehberlik edilen bir arkeolojik çalışmada Baian Kara Ula’nın Dağ mağaralarında mezar şeklinde hücreler keşfedildi. İskeletler insan görünümünde olsa da, Normal insan iskeletinden farklılıkları vardı. Bulunan iskeletler çok kırılgan bir forma dönüşmüştü. Boyları sadece 1,38 metre idi. Kafa tasları insan kafatasına göre genişti ve fazla gelişmişti. Maymun iskeletleri olduklarından şüphelenilse de araştırmalar öyle olmadığını gösterdi. Ayrıca mağara duvarlarında ilginç kaya çizimleri keşfedildi.  Çizimlerde güneş, ay, dünya ve yıldız figürlerine eşlik eden miğferli varlıklar resmedilmişti.

Tozlu zeminde yarı gömülü olarak yuvarlak bir taş disk de bulundu. Bu disk, Taş Çağı gramafon bir plağa benziyordu. Diskin merkezinde bir delik mevcuttu ve merkezden kenara doğru spirallenen ince çizgiler vardı. Bu diskin yaşının 10 bin-12 bin yıl olduğu belirlendi. Devam eden çalışmalar Büyük bir şoku da beraberinde getirdi : Toplam 716 adet taş disk bulundu! Disklerin çapı 22,7 cm kalınlığı ise 2cm idi. Merkezlerinde de 2cm’lik delikler mevcuttu.

Yapılan ileri düzey analizler disklerin üzerine çok ince oyulmuş hiyeroglifler olduğunu ortaya koydu. Bu dil daha önce karşılaşmamış, bilinmeyen bir dildi. 20 yıldan daha uzun bir süre birçok uzman bu dili tercüme etmek için çaba sarfetti, ancak başarı elde edilemedi. 1962’de Çinli bilim adamı Dr. Tsum Um Nui sonunda bu gizemli mesajı çözdü. Sonuç o kadar garipti ki Pekin Akademisi Tarih Öncesi Departmanı, Tsum Um Nui’nin bulgularını yayınlamayı reddetti ve bu konuda konuşmayı yasakladı.

Ancak Dr. Tsum Um Nui araştırmalarına devam etti ve sonunda çalışmasını yayınlamasına izin verildi. Raporun başlığı : “12 Bin Yıl Önce Dünyaya İnen Uzay Gemisi ile İlgili Disklere Kaydedilen Yazılar” idi..!

Bu disklere kaydedilen şok edici mesaj kendilerine Dropa diyen varlıklar tarafından yazılmıştı. Taş diskler uzak bir gezegenden gelen uzay yolcuları olan Dropa insanlarının hikâyesini anlatıyordu. Uzay gemileri Baian Kara Ula Dağlarının erişilmez bir bölgesine çarpmıştı, mürettebat dağlardaki mağaralara sığınmıştı. Harap olan uzay gemilerini tamir etme ve yenisini inşa etme olanağı olmadığı için Dropa’lar gezegenlerine dönemediler ve mağaralara sığınmak zorunda kaldılar. Barışçıl niyetlerine rağmen Dropalar, komşu mağaralarda oturan Ham kabilesinin üyeleri tarafından yanlış anlaşıldılar ve  kabile, bu yabancıları yakaladı ve hatta bazılarını öldürdü. Paragraflardan birinin tercümesi şöyle diyor: “Dropalar kendi gemileriyle bulutlardan indiler. Erkeklerimiz, kadınlarımız, çocuklarımız güneşin doğuşundan önce mağaralarda saklandı. Sonunda Dropaların işaret dilini anladıkları zaman, yeni gelen ziyaretçilerin barışçıl niyetleri olduğunu kavradılar.”

1968’de Rus dil uzmanı Dr. Viatcheslav Zaitsev, Sputnik Dergisinde bu disklerden alıntılar yayınladı. Zaitsev daha fazla araştırma yaptı ve ilginç sonuçlara ulaştı. Bu granit diskler yüksek konsantrasyonda kobalt ve diğer metalleri içeriyordu. Çok sert bir yapıdaydı, o bölgede yaşayan ilkel kabilelerin bu sert disklere bu kadar ince hiyeroglifler oyması imkansızdı. Osilograf (salınım çizgileri) ile testler uyguladığında şaşırtıcı bir salınım ritmi kaydedildi, sanki zamanında elektrik yüklüymüş veya elektrik iletkeni olarak fonksiyon yapmış gibi görünüyordu.

Keşfin yapıldığı yıllarda o bölgede hala iki kabile yaşıyordu; Khamlar ve Dropalar..! Antropologlar bu iki kabileyi diğer bilinen ırklar ile sınıflandıramadılar. Onlar ne Çinli ne Moğol ne de Tibetli idi. 1938’de Baian Kara Ula mağaralarında bulunan iskeletler ile ilişkili, ince bedenli, sarı tenli ve sıradışı şekilde geniş başlara sahiptiler. Ortalama boyları 1,21 metre idi. Çok eski Çin masallarında ise bulutlardan dünyaya inen ve çirkinlikleri nedeniyle herkes tarafından avlanan küçük sarı derili insanların hikayesinin anlatılması tesadüf olmasa gerek..

1995’te Çin’de bir haber yayınlandı:

“Baian Kara Ula dağlarının doğu sınırında Sichuan eyaletinde, daha önce etnolojik olarak sınıflandırılmamış bir kabilenin 120 insanı keşfedildi. Bu insanların boyu 1,15 metreden uzun değildi, en küçüğü ise 63 cm idi. Bu keşif akıllara şu soruyu getirdi: bu insanların ataları bir zamanlar uzaydan gelmiş olan Dropalar olabilir mi..?

Gizemli disklere geri dönecek olursak; Banpo Müzesinden gelen açıklamaya göre Bian Kara Ula’dan gelen nesneler tahrip olmuştu ve bu yüzden halka gösterilmiyordu. Ancak elbette bu açıklama halkı tatmin etmedi ve gizemli disklerin çalındığı yada örtbas amaçlı halktan gizlendiği kuşkusunu uyandırdı. Gerçekte disklere ne olduğu ise hâlâ bilinmiyor..

Açığa çıkan her gerçekte akla şu soru düşüyor: Bizden saklanan başka hangi gerçekler var..??

Her gün başka bir gerçek ile Yeni Ufuklara yürüyebilmek dileğiyle..

ESRANUR UMURBEYLİ

Atakum Nakliyat
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.