İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cumhurbaşkanı seçimlerinde Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı adayı Tayyip Erdoğan’ın yüzde 49.5 oy oranında kaldığını vurgulayarak, “Bu ülke antidemokratik bir ülke olsaydı, İçişleri Bakanı veya x birisi seçimlere müdahale etseydi bu seçim ikinci tura gitmezdi” dedi.
tv100 Özel programında Pınar Işık Ardor ve Cansu Canan Özgen’in sorularını yanıtlayan Soylu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
“Bu ülkede yaşanan en huzurlu, en güvenli, en güzel seçim oldu. 2018’in yaklaşık yüzde 20 altında olaylar oldu. Bu yaşananları kıyasladığımızda bu yılki olaylar daha az etkisi olabilecek olaylar. Türkiye çok güzel bir seçim geçirdi. Türkiye, istiklal mücadelesinde seçim yapmış bir ülkedir. Kendi Meclis’i savaşı yöneten bir Meclis’tir. Bu seçime giderken Cumhur İttifakı’na karşı oluşan Millet İttifakı’nın ana yörüngesi, ‘biz Türkiye’de sistemi değiştireceğiz’ oldu. Sonuç ne oldu? Sonuç, Cumhur İttifakı 323 milletvekili aldı. Vatandaş, sistem değişikliği istemediğini ortaya koydu. Vatandaşımız bu sistemi onayladı. Vatandaş, parlamenter hükümet sistemini reddetti. Şu anki sistem, milletvekilliğini güçlendiren bir sistemdir. Önceki sistemde bütün yasaların geçmesini bakan yürütürdü. Burada bakanın eli eteği Meclis’ten çekilmiştir. Meclis, hiç olmadığı kadar etkin ve yetkilidir. TBMM, tarihinde hiç olmadığı kadar en güçlü noktasındadır.
Recep Tayyip Erdoğan yüzde 49,5, Kılıçdaroğlu yüzde 44,9 oy aldı. Arada 2 milyon 500 bin oy var. Erdoğan’ın seçilmesi için 275 bin oya ihtiyacı var. Bu ülke antidemokratik bir ülke olsaydı, İçişleri Bakanı veya x birisi seçimlere müdahale etseydi bu seçim ikinci tura gitmezdi. Türkiye bütün dünyaya bir demokrasi şöleni içerisinde bir seçimle birlikte mesaj verdi: Benim demokrasimi, milli irademi, hukukun üstünlüğünü tartışma mesajı verdi.
Türkiye’de demokrasi tam manasıyla işliyor ama Batı, Türkiye’yi elemine edebilmek için her türlü dezenformasyonu gerçekleştiriyor. Gezi olaylarından sonra Türkiye’nin dış yatırımla ilgili iştahını kesmek için bir adımdır“