Türkiye’yi bugünden itibaren yeni bir sıcak hava dalgası beklerken, araştırmacılardan sıcak havalarda sağlıklı ve serin kalmak için bazı öneriler geldi.
Aşırı sıcaklarla başa etmenin yolları üzerine çalışmalar yapan BBC Future öne çıkan bilimsel tavsiyeleri derledi.
Saat 11.00 ile 15.00 arasında güneşe çıkmamak, aşırı rutubetli değilse bol bol soğuk ve sıcak sıvı içecekler içmek en çok bilinenler.
Sıcakta sürekli sıvı almadığımız takdirde vücudumuz susuz kalmaya başlar. Hafif bir su kaybı (dehidrasyon) bile hemen yorgunluk ve halsizliğe yol açar ve vücut su tasarrufu amacıyla terlemeyi durdurduğu için vücut ısısı yükselmeye başlar.
Alkollü içecekleri sınırlı tutmak, çilek, kavun, karpuz, salatalık gibi sıvı içeriği yüksek yiyecekler tüketmek faydalı olur. Baharatlı yiyecekler de terlemeye yol açıp serinletebilir.
Giysilerin koyu ya da açık renk olması, 1980’lerde Bedevi aşiretleri üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, sıcaktan koruma bakımından büyük bir fark yaratmıyor. Ama sıkmayan, rahat giysiler giymek, cildin etrafında hava dolaşımı sağlayarak rahatlatıcı olabiliyor.
Camları açarken bir düşünmek iyi bir fikir olabilir. Özellikle de dışarısı içeriden daha sıcak ise. Güneşin düştüğü odalarda perdeleri kapatmak da odayı serin tutar.
Dışarıdaki hava içerideki havadan daha serinse pencereler açılabilir. Bu genellikle gece böyledir. Aşırı sıcak havada pencereler kapalı tutulmalıdır. Pencere açıldığında esinti olsa da bu sıcak hava esintisidir ve insanı serinletmez. Ayrıca dışarıdan giren polenler bahar nezlesi sorunu olanların durumunu daha da ağırlaştırır.
Vücudu serinletmenin en kolay yollarından biri, suyun buharlaşması yoluyla oluşan serinlikten yararlanmak. Duş alarak ya da yüzerek hızla serinlemek mümkün.
Suyu kilden küplerde tutmak ve açık pencerelerin önüne ıslak çarşaf germek geçmişte insanlığın tecrübe yoluyla geliştirdiği faydalı yöntemler arasında. Benzer bir şeyi buz dolu bir kabı ya da ıslak çarşafı bir vantilatörün önüne koyarak da yapabilirsiniz.
Vantilatörlerin ne kadar etkili olduğu tartışmalı ve bu konuda kapsamlı ve titiz çalışmalar henüz yok. Pervaneli soğutucuların genellikle 35 santigrat sıcaklığa kadar faydalı olduğu düşünülüyor. Fakat sıcaklık bunun üzerine çıktığında üzerinize sıcak havayı üflemesi su kaybınızı artırarak olumsuz bir etki yapabilir. Ayrıca bu aletler enerjiyle çalıştıklarından kendileri de ısı üretir. O nedenle vantilatör çalışırken hava akışını sağlamak için pencereyi açık bırakabilirsiniz.
Uyku saati yaklaşırken vücut ısısı ve kalp atış hızı düşmeye başlar. Bu da uykunun gelmesi olarak anlaşılır. Ancak sıcak ve rutubetli gecelerde vücudun ısısı düşmediği için uykuya geçiş zorlaşıyor.
Isı, memeli hayvanların uyku döngüsü üzerinde çok etkili bir faktör. Uyku saatimiz yaklaşırken vücut ısımız düşmeye, kalp atışlarımız yavaşlamaya başlıyor. Bunu uykumuzun gelmesi hissi olarak algılıyoruz. Sıcaklık ayrıca rahatsız bir uyku ve ertesi gün yorgun hissetmeye de yol açıyor.
Uyku için ideal oda sıcaklığının 19-21 santigrad olduğu söyleniyor. Bazı araştırmalar ise cildimizin civarında ısının 31-35 arası olması gerektiği sonucuna varıyor.
Sıcaklık yükselmeye başladığında ilk içgüdümüz üstümüzdeki örtüyü atarak cildimizi serinletmeye çalışmak oluyor.
Ama maalesef araştırmalar bunun düşündüğümüz kadar faydalı olmadığını çünkü vücudumuzun çevresindeki sıcaklığı kontrol etme aracımızı ortadan kaldırdığını ortaya koyuyor. Bunun yerine üzerimizi daha ince bir şeyle örtmek iyi bir uyku için daha iyi bir çözüm olabilir.
Daha da iyisi hafif çalışan bir vantilatörle hava dolaşımını artırmak ya da gürültülü bir yerde yaşamıyorsak pencereyi aralamak olabilir.
Uyku kalitesini artırmakta geç saatte atıştırmaya son vermek de iyi bir fikir, çünkü bir şeyler yemek vücut ısısını artıran ve uykuyu kaçırabilen bir alışkanlık.
Kaynak: BBC Türkçe