Seçimlerin kaybedilmesinin ardından CHP’de değişim çağrısı yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Haliç Kongre Merkezi Galata Salonu’nda basın toplantısı düzenliyor.
İmamoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
“Seçim sonrasında sadece temmuz ayında 30 yılın en yüksek aylık enflasyonunu yaşattılar. Net ifade etmemiz gerekir ki iktidar enflasyon canavarıyla mücadele edemiyor.
Bu enflasyon canavarını da iktidar yarattı. Seçim sonrası iktidar motorine yüzde 105 zam yaptı.
Geçen 4 yılda İBB iktidarın baskılarına karşı en üst seviyede direncin simgesi olmuştur. Saraçhane siyasi davalara karşı güçlü bir demokrasi meydanına dönüşmüştür. Biz yılmadan çalışmaya, İstanbul için üretmeye devam ettik.
Siyasi hayatımın en önemli amacı vatandaşımızın çaresizliğine son vermektir.
Kadınların fırsat eşitliğine kavuşması, eğitimi, sağlığı için daha önce olmayan mekanizmalar kurduk. İBB’nin sosyal belediyeciliği ülkemizi saran yoksulluğa karşı verilen en önemli mücadelenin merkezi haline geldi.
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde vatandaşlarımızı beraber yol yürümeye davet ediyorum. İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır, ben bu sözü çok önemsiyorum.
İktidarın muhalefeti topyekun tasfiye çabalarına en güçlü karşı koyuş İstanbul başta olmak üzere ülkemizin metropollerinde gerçekleşecek.
Yerel seçimlerde İstanbul’u kazanmak büyük bir siyasi başarıdır. İstanbul’u kazanan belediye başkanı dünyanın en güzel ve önemli şehirlerinden birine hizmet etme şansı bulur.
İstanbul ve Türkiye’nin kaderleri mühürlüdür. Bu nedenle ben de kendimi İstanbul ile mühürlü kabul ediyorum. Hayatımı adadığım bu mukaddes şehrime en üst seviyede hizmet etmeyi Türkiye’ye hizmet olarak görüyorum.
İstanbul uzun süre ihmal edilmiş devasa sorunlarla iç içe bir şehirdir. Şehirlerimizde tahammülü imkansız hale gelen bir nüfus sorunu vardır. Özellikle iktidarın teşvik ettiği sığınmacı ve mülteci akımı trafik ve güvenlikten konut krizine kadar farklı boyutlarıyla kentimizi boğmaktadır. Resmen insanlarımız bundan yüksek bir şikâyet içindedir.
Ben hayatım boyunca bir koltuğa değil bir misyona aday oldum, bugün bu misyon Türkiye’nin eni bir siyaset ve yönetim anlayışına kavuşturulması misyonudur.
Bu topraklarda cesur bir demokrasinin adaletin bölgemize ve dünyaya ilham kaynağı olacak özgürlüklerin hukukun üstünlüğünün ve güçlü bir devletin yeniden tesisi benim öncelikli hedefimdir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni hep birlikte korumalıyız. Aramızdaki tartışmaları bir kenara bırakıp milletçe buna odaklanmalıyız. Ben 2019’daki gibi partiler ötesi İstanbul ittifakını kurmak için elimden geleni yapacağım. Bunun partiler üstü bir mesele olarak anlaşılacağına yürekten inanıyorum.
İstanbul’u bir kez daha savunmak için yola çıkıyorum. 2019’daki olduğu gibi CHP’li yol arkadaşlarım ve farklı partilerden İstanbullularla İstanbul ittifakını en güçlü şekilde kurmak için geliyorum”
