Samsun’un Terme ilçesinde 2008 yılında 9 yaşındayken kaybolan Tutku Dilara Kayıkçı’nın akıbeti, yıllar sonra yeniden gündeme oturdu. Küçük yaşta kaybolan Tutku’nun hikayesi, aile içindeki çelişkili açıklamalar ve yıllarca süren sessizlik sonrası, ünlü televizyon programı Müge Anlı ile Tatlı Sert’te tekrar ele alındı.
Kaybolduğu dönemde 9 yaşında olan Tutku’nun kayboluşuyla ilgili hala net bir bilgiye ulaşılamazken, ailesi için de yıllardır birikmiş şüpheler ve açıklığa kavuşturulamayan sorular gündeme geldi. Tutku’nun teyzeleri, kaybolduğu günden itibaren eniştelerinin engellemeleri nedeniyle susmak zorunda kaldıklarını ancak artık yeğenlerinin akıbetini öğrenmek için her yolu deneyeceklerini açıkladı.
Müge Anlı’nın programında, kaybolan çocuğun gizemli kayboluşuna dair karanlık noktalar bir kez daha gündeme gelirken, ailenin geçmişindeki travmalar ve gizemli olaylar da açığa çıkmaya başladı.
Enişteleri ile ilgili iddiaları gündeme taşıyan teyzelerin çarpıcı açıklamaları yayına damga vurdu.
Tutku Dilara Kayıkçı’nın teyzesi Ersel Çamlı, “21 Nisan’da bize haber geldiğinde İstanbul’daydım. Köyden fotoğraf istedim, gazetelere verelim dedim. Eniştem ‘biz gerekeni yaptık. Köyde afişler astık.’ dedi. Köye gittim hiçbir afiş, fotoğraf yoktu. Müge Anlı’ya başvurmasını istedik, başvuru yaptık ancak eniştem arayıp iptal etti” ifadelerini kullandı.
9 yaşında kaybolan ve 16 senedir aranan Tutku Dilara Kayıkçı’ya da çağrıda bulunan teyze Ersel Çamlı, “Ben buradayım, arkandayım. Umarım başına hiçbir şey gelmemiştir. Sana kötülük yapanların da peşini bırakmam. Aradan 16 yıl geçmiş. Öldürüldü mü? yaşıyor mu?” sözleriyle çağrıda bulundu.
Olayı “enteresan” olarak nitelendiren Müge Anlı, şüphelerini dile getirdi. “1988’de evlenmişler. çiftin 7 çocuğu olmuş. Evlatlık verildiyse neden 9 yaşındaki kızı alsınlar? Her şeyi hatırlar. Neden daha küçük 2,5 yaşındaki çocuk evlatlık olarak alınmadı.” sorusunu yöneltti.
Ablasının psikolojik sorunlar yaşadığını iddia eden teyze Ersel Çamlı, “Bir dönem Tutku Dilara benim yanımda kaldı. 15-20 günde bir ablamın yanına getiriyordum. Ablam rahatsızdı. Samsun’un Terme ilçesi Kocaman Köyü’ne taşınmıştı.” dedi.
Olay günü anlatımını aktaran Müge Anlı, “Anne Hatice, sürekli izlendiğini düşüyor, olmayan şeyler görüyor. Kızım okuldan geldi, yemeğini yedirdim kardeşleri Umut ve Duru ile oynamaya gitti bir daha da geri dönmedi” dediğini ifade etti.
Teyze Çamlı, Tutku Dilara’nın kardeşi Umut Kayıkçı’nın, “Siyah renkli araba geldi, Tutku’nun ağzını kapatıp, götürdüler.” dediğini aktardı. Aynı gün ve saatlerde bir kadının da bordo renkli arabanın çocukların yanına geldiğini gördüğünü ve çocuklarla konuştuğunu iddia ettiğini kadının “İçeri girdiğimde çocuklardan biri yoktu, çocuklar ‘ablamı aldılar’ diye ağlıyordu.” dediği ifade edildi.
Yayına bağlanan Tutku Dilara Kayıkçı’nın babası olay gününü anlatarak, “İstanbul’dan yeni Terme’ye gelmiştim. Çalışıyordum. 21 Nisan’da eşimden bu çocuğun akşam kaçırıldığını öğrendim. Sizin programınıza gelmiştim, gününde gelemedim kaçırdım.” dedi.
Tutku Dilara’nın teyzesi, “Neden çıkmadın? Dayımın oğlusun yabancı değilsin. Havagül’ü alayım dedim, yok dedin. 15 gündür buradayım. Konuşursam bütün köyü birbirine katarım, her şeyi göze aldım. Bize delikanlı gibi çık, “ben bunu buraya verdim” de. Kızım yayın yaptı, beni arıyorsun. Gurur duyman lazım, kızın arıyor diye. Senden tek ricam buraya gel, otur. Çocuğun yerini söyle. Annem öldü, ablam “kızım nerede?” diye ağladı. Bunları biliyorsun. Tek ricam ablamın güldüğünü, konuştuğunu öğrenmek istiyorum. Ablamın sesi çok güzeldi, bütün köye düğün yapardı ama artık bitti. Bu kadar vurdumduymaz olma.” dedi.
Ersel Çamlı, “Bütün köy ondan şüpheleniyor, ‘para için verdi’ diye konuşuldu” ifadelerini kullandı.
Bu ifadelerin ardından baba, “İçimdeki acı hala devam ediyor. Ben babayım, benim evladım. Kimsenin kalbini kırmak istemiyorum. 17 senedir çocuğumu zaten arıyorum. Bu çocuk bir yere verilmişse, 19 yaşına gelmiş bir izi olması gerekmiyor mu?”