Samsun’un Terme ilçesinde, 21 Nisan 2008’de kaybolan 9 yaşındaki Tutku Dilara Kayıkçı’nın hikayesi, yıllar sonra Müge Anlı ile Tatlı Sert programında yeniden gündeme taşındı.
Samsun’un Terme ilçesinde, 21 Nisan 2008’de kaybolan 9 yaşındaki Tutku Dilara Kayıkçı’nın hikayesi, yıllar sonra Müge Anlı ile Tatlı Sert programında yeniden gündeme taşındı. Aradan geçen 16 yıla rağmen kayıp çocuğun akıbeti hala bilinmiyor. Aile fertlerinin çarpıcı açıklamaları ve birbirinden farklı iddialar, olayın üzerindeki sır perdesini daha da karmaşık hale getirdi.
Kaybolduğu gün köyde olmadığını söyleyen teyzesi Ersel Çamlı, eniştesi Mustafa Kayıkçı’nın, Tutku’nun bulunması için gerekli girişimlerde bulunmadığını öne sürdü. Çamlı, “Gazetelere ilan verelim dediğimde, ‘Biz afiş astık’ dedi ancak köyde hiçbir şey yoktu. Müge Anlı’ya başvurumuza engel oldu,” ifadelerini kullandı.
Olay günü yaşananları aktaran aile üyeleri, küçük Tutku’nun kardeşi Umut Kayıkçı’nın, “Siyah bir araba geldi, ablamın ağzını kapatıp götürdüler,” dediğini hatırlattı. Görgü tanıklarının ifadelerine göre aynı gün bordo bir araç daha çocukların bulunduğu bölgedeydi. Araçtaki bir kadın çocuklarla konuşmuş, kısa süre sonra ise Tutku’nun kaybolduğu belirtilmiştiYayına bağlanan Tutku Dilara Kayıkçı’nın babası olay gününü anlatarak, “İstanbul’dan yeni Terme’ye gelmiştim. Çalışıyordum. 21 Nisan’da eşimden bu çocuğun akşam kaçırıldığını öğrendim. Sizin programınıza gelmiştim, gününde gelemedim kaçırdım.” dedi.
Teyzesi Ersel Çamlı, köy halkının, babanın Tutku’yu “para karşılığı evlatlık verdiği” yönündeki şüphelerini dile getirdi. Baba Mustafa Kayıkçı ise bu iddiaları reddederek, “Çocuğumun yokluğuyla her gün acı çekiyorum. 16 yıldır onu arıyorum,” dedi.
Tutku Dilara’nın diğer teyzesi Asiye ise olayın aydınlatılması için çağrıda bulundu: “Ablamın yıllardır çektiği acı bitsin. Herkes elini taşın altına koysun. Çocuğun yerini bilen varsa, artık konuşsun.”
Aradan geçen 16 yıla rağmen, küçük Tutku’nun kayboluşuna dair net bir bilgiye ulaşılamadı. Müge Anlı ve ekibinin çalışmalarıyla birlikte olay, yeniden soruşturuluyor. Aile, Tutku’nun başına bir şey gelmemiş olmasını umut ederek, onu bulan ya da görenlerden yardım bekliyor.
