Cumhuriyetimizin ilk 60 yılı ile son 40 yılını kriter olarak aldığımızda Samsun’da sosyoekonomik, sosyokültürel alanda anlamlı değişikliklerin yaşandığını söylemek çok şaşırtıcı olmayacaktır.
İlkokula gittiğimiz yıllarda öğretmenlerimiz yaşadığımız şehri bize anlatırken Samsun Türkiye’nin 7. büyük vilayeti ve tarım, endüstri alanında diğer şehirlere ya da ülke dışına mal ve hizmet satan il statüsünde olarak anlatılırdı.
Günümüzde gelinen noktanın bize çocukluğumuzda anlatılanın çok uzağında olduğunu görmek üzücü ve düşündürücü…
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) belirli aralıklarla TÜİK verileriyle Samsun’u anlatan kitaplar yayınlamakta. Bugün genel bir Samsun değerlendirmesi yapacağız rakamlarla. Nüfusla başlarsak; 1927 yılında Samsun nüfusu ülke nüfusumuzun %2 sini oluştururken 2020 yılında %1.6 ya gerilemişiz.
Ya da başka bir kesitten bakıldığında 1980 yılında şehrimizin nüfusu 1 milyon 8 bin iken 2020 de 1 milyon 356 bin olmuş, Türkiye nüfusu aynı dönemde yüzde 88 artmışken, Samsun nüfusu yüzde 35 civarı artmış.
Nüfusun demografik özellikleri irdelendiğinde Samsun’daki artışın genç değil orta yaş üstü olduğu tespit edilmekte, bu hal de Samsunun bugün birazdan bahsedeceğimiz sosyoekonomik gelişmişlik endeksi(SEGE) deki konumunu açıklar nitelikte olduğunu göstermektedir.
SEGE kriterlerine göre şehrimiz 1980 de 67 vilayet arasında 14. sırada iken 2017 de 31., 2011de 33. ve 2003de ise 32. sırada bulunmakta, yani son 20 yıldır 31-33 sıralarda.
Trabzon gibi yakın şehirlerimizden geride kalmışız. SEGE alt başlıkları da var elbette, daha sonraki yazılarımızda her birini detaylı irdeleyeceğiz. Örneğin sağlıkta ilimiz 14, eğitimde 28, yaşam kalitesinde 35, finansta 36, erişilebilirlikte 36, istihdamda 39. sıradayız maalesef.
Halkımızın ekonomisini ilgilendiren rakamlara bakıldığında; 2004 yılında Gayrisafi Yurtiçi Hasıla(GSYH)da Samsun yüzde 1.20 sini oluştururken, 2019’da yüzde 1.08 e gerilemiştir, ya da
2018’de kişi başına düşen milli gelir ülkemiz genelinde 9 bin 213 USD iken, Samsunda rakam 6 bin 128 USD olarak gerçekleşmiş.
Bugünün ekonomik koşullarında mevcut rakamın oldukça gerisinde olduğumuzu söyleyebilirim, umarım Samsun TSO yeni yayınında bunu bize gösterir.
Sosyal güvenlik kapsamındaki kişi sayısı açısından 2008 ve 2020 arasında ülke genel SGK’lı sayısı yüzde 26.2 artarken, şehrimizde bu oran yüzde 21.6 gerçekleşerek ülke ortalamasının gerisinde kalmışız.
Samsun TSO’nun 2017 yılı yayınını da iyi irdelemiş biri olarak net söyleyebileceğim; Samsunda herhangi bir başlıkta işlerin daha iyiye gitmediğini hatta yaşanan ekonomik ve pandemik etkilerle rakamların kötüye gittiğini söyleyebilirim.
Samsunla ilgili tespitleri yapmak maharet değil, önemli olan çözüm önerileri sunmak diyenler için Samsun okumalarımızın sonunda mutlaka söyleyeceklerimiz olacaktır.
İyi haftalar , sağlıklı günler diliyor, hekim ve sağlık çalışanlarına verilen sözlerin yerine getirileceği günleri bekliyorum..