Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, “Eğer ben istihbaratçıysam Süleyman Soylu bunu açıklamaktan dolayı hapse girer. Açıklanması yasaktır” dedi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, basın toplantısı düzenledi. Sözlerinin hedefine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu alan Özdağ, önemli iddialarda bulundu. Özdağ, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nu Haziran – Kasım 2015 arasında ne olduğunu anlatmaya davet etti ve “Çünkü benzer bir çalışma tekrar başlamış görünüyor” dedi.
Soylu’nun Zafer Partisi’nden rahatsızlık duyduğunu savunan Özdağ, “Çünkü Soylu, Suriyelilerin sözde entegrasyon politikasını yürütürken Türk halkını yanlış yönlendirmekte ve yanlış bilgi vermekte, Türk halkına yalan söylemekte ve aldatmaktadır. Zafer Partisi ise Türk milletine Soylu ve küçük ekibi tarafından söylenen yalanları ifşa etmektedir. Süleyman Soylu benimle kamuoyu önünde girmiş olduğu, “Türkiye’de doğan Suriyeli bebeklere vatandaşlık verelim” tartışmasını fena halde kaybetmiş ve utanç içinde geri çekilmişti. Daha sonra bir silah ruhsatı meselesinde kamuoyu önünde benimle tartışmaya girmiş ve kendisine bağlı emniyet müdürünün yalanlamasıyla bu tartışmayı da kaybetmişti” sözlerini kaydetti.
Soros ve desteklediği vakıfların sığınmacıların Türkiye’de kalması için çalıştığını söyleyen Özdağ, “TGRT’de benimle ilgili olarak Soylu, “Soros çocuğu” ifadesini kullanmıştır. Soros ve desteklediği vakıflar sığınmacıların Türkiye’de kalması için başından beri çalışmaktadır. Zafer Partisi de sığınmacıların vatanlarına dönmesi için çalışmaktadır. Soylu ise sığınmacıların Türkiye’de kalması için mücadele etmekte ve Soros’la aynı çizgiyi temsil etmektedir. Süleyman Soylu bana operasyon çocuğu demiş. Ben bu ülke için alışırken Soylu, DYP ilçe başkanı olarak Tansu Çiller’in etrafında “anneciğim” diye dolaşıtığını da sonrasında bir genel başkanın çantacılığını yaptığını da biliyoruz” dedi.
AKADEMİSYEN VE SİYASETÇİYİM
İstihbaratçı iddialarını yanıtlayan Özdağ, “Soylu ve ekibi Türk devletinin son 20 yılda ne kadar yıpratılmış olursa olsun, hâlâ varlığını sürdürdüğünü unutmasınlar. Soylu ayrıca bana istihbarat elemanı olarak saldırmış, istihbaratçılık önemli ve saygın bir meslektir. Keşke kendisi de istihbaratçı olabilseydi. Ancak ben istihbaratçı değilim. İstihbarat ve milli güvenlik birimleri konusunda çalışan bir akademisyen ve siyasetçiyim. 15 Temmuz sonrasında Soylu’nun bakanlığının yaptığı İçişleri Bakanlığı’na bağlı istihbarat kuruluşlarında benim istihbarat teorisi kitabım ana okuma kitabı olmuştur. O kitabı okuyup geçemeyen istihbaratçı olamamıştır. Eğer ben istihbaratçıysam Süleyman Soylu bunu açıklamaktan dolayı hapse girer. Açıklanması yasaktır” dedi.
