Yöneticiler, “Kapım her zaman açık isteyen herkaes rahatlıkla gelir konuşur benimle” derler.
Peki her açık kapı gerçekten açık mıdır?
Farklı seslerin ve fikirlerin dinlendiği, dikkate alındığı, önemsendiği kapı mıdır?
Yada ilk şikayete gelenin haklı olduğu, şikayet ve biat kültürünün girdiği kapı mıdır?
İçerisinde yaşadığımız kültür liderlik tarzımızı şekillendiren ve etkileyen en önemli unsurlardan biridir.
Literatürlerde de “Kültürel Boyut Teorisi” diye geçer. 1960-1970 yılları arasında IBM’de çalışan Prof. Geert Hofstede tarafından yapılan bir çalışma sonrasında ortaya çıkmış Kültürdeki farklılıkların davranışları nasıl etkilediğini açıklayan psikolojik bir çerçeve.
Çerçeveye göre bir kültürde altı farklı boyut bulunuyor.
“Güç Mesafesi Endeksi”, etrafımızdaki otorite figürlerine karşı tutumlarımızı anlatıyor.
Bu figürler iş yerinde müdür ya da patronlarımız, okulda öğretmenlerimiz, evlerimizde aile büyüklerimizdir.
Bizim gibi toplumlarda hiyerarşiye verilen öneme göre davranışlarımız değişiyor.
Toplumların gelişmişlik düzeyi mesafenin büyük ya da küçük olmasını etkiliyor.
Güç mesafesi düşük toplumlarda astlar ile üstler daha rahat iletişim kuruyor.
Astlar kararlarda daha fazla söz sahibi oluyor, yeri geldiğinde eleştirebiliyor, soruyor sorguluyor. Güç mesafesi yüksek olan toplumlarda ise astlar ve üstler rahat iletişim kuramıyorlar.
Astlar daha kabullenici, sorgulamayan, emir komuta zincirinde kalmayı tercih eden yada etmek zorunda kalan bireyler oluyor.
Güç mesafe endeksi dünya ortalamasında 55 iken bizim ülkemizde 66.
Yani biz güce karşı mesafeli durmayı tercih ediyoruz.
Bu mesafeli duruş ise çoğu zaman düşüncelerimizi açıkça ifade etmekten kaçınmamıza neden oluyor. Çalışanlar kararlara katılım gösteremiyor, kararları sorgulayamıyor, geribildirim veremiyor, fikirlerini paylaşamıyorlar.
Günümüz dünyasında yenilikçiliğin , yaratıcılığın, çevikliğin, uyumlanmanın önemi giderek artarken liderlik kavramı da şekilleniyor. Rol Model Liderler ön plana çıkıyor, güce mesafe endeksi düşüyor.
Dinlemek, anlamak, değer vermek, önemsemek, fikirleri dikkate almak, önerileri uygulamak, başarı ve verimliliği arttırmak en önemlisi Z kuşağını kazanmak için kültürel iyileştirme ve geliştirme, güç mesafe endeksini kırma, geldi de geçiyor sanırım…
Güç mesafeleri kapalı, kapılar açık olsun…
Hülya HACIOĞLU
