Geçtiğimiz Hafta Pençe-Kilit harekatında şehit verdiğimiz askerlerimize rahmet, ailelerine ve Ulusumuza sabırlar dileyerek başlamak isterim. Mekanları cennet, ruhları şad olsun, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Seçim sathı mahalline girildiği bu dönemde Allah daha beterinden korusun hepimizi…
Beş yazı ile sorunlarına değindiğim Şehri Samsun’un elbette değinemediğim birçok sektörde benzer sorunları ve çözülmesi gereken, rakamlarla aktardığım-değindiğim sorunlara ait genel çözüm önerilerinin temelde diğer sektörlere de uyarlandığında bugünden daha iyi bir duruma gelineceğini düşünüyorum.
Rakamların dili bize, Samsun Sanayi odasının derlediği bu kitabın (Samsun İktisat Raporu) Samsun yöneticileri(Büyükşehir Belediye başkanı ve ilçe Başkanları, Milletvekilleri ve Hükümet yetkilileri, ilgili ve ilgisiz bürokratlarca) samimi bir şekilde okunmadığını düşündürmektedir.
Bu nedenle çözümün ilk maddesi bakış açısının değişmesi olarak görmekteyim.
İlk yazımda demografik verileri değerlendirirken Şehrimizin ülke ortalamasının altında nüfus artışına sahip olduğunu ve daha net olarak da genç nüfusun eksiye düştüğünü aktarmıştım.
Dolayısıyla sonuçları itibarıyla eğitim, sağlık, ihracata doğrudan etki edecek sonuçların istihdam artışının sağlanması ile gerçekleşeceğini anlamak zor değil, ancak anlatmak zor olsa gerek ki , bu alanda özel sektörün bireysel çabalarına rağmen ülke ortalamasının altında kalan rakamlar bir türlü düzelmiyor.
Yazılarımda ara ara özel sektörün, otomotiv sanayi ekipmanları, Tarım ekipmanları, mamül mal üretimi açısından isim vermeden ancak hepimizin malumu olan yerel markalarımızla bir çaba içerisinde olduğunu belirtmiştim.
Dünyada tedarik zincirinde ciddi sorunlar yaşandığı günümüzde (pandemi , sonrası Ukrayna-Rusya savaşı ve ekonomik kriz nedeniyle) bu yerel kahramanlara ve onlar öncülüğünde ve örneğinde yeni girişimcilere nokta atışı yaparak yeni, üretim temelli destekler, tahsisler vs sağlanmalı…
Peki, yapılanın ne olduğunu görüyoruz?
Maalesef kur korumalı Mevduat yasası, akaryakıt ve doğal gaz gibi enerji fiyatlarına döviz artışından afaki zamlar ve hamasi söylemler…
Talep enflasyonun getirdiği geçici büyüme rakamları ile göz boyansa da arkadan gelmesi muhtemel stagflasyon riski hepimizi kara kara düşündürmekte…
Sanayi sektörü gözlerdeki ışıltıyı değil somut destek, tahsis, ve teşvikleri bekliyor.
Yine de başarıları için yerel Sanayi ve endüstri önderlerine sonsuz teşekkürler..
Tarımda ne yapılabilir?
Sanırım en samimi yaklaşım ve doğrudan sonuç alınabilecek çözüm önerileri bu sektörde karşılık bulacaktır.
Artan gübre , akaryakıt ve işgücü maliyeti ve ekipman fiyatları yıllarca bölgeyi hatta Ülkemizi besleyen sektörü takatsiz bırakmış ve en çok ihtiyaç duyulan dönemde başta hububat olmak üzere tüm kalemlerde rekolte sorununu aşikar hale getirmiştir bu yıla özel. Ancak çiftçinin gözüne yansıyacak ışıltı ufukta görülmemektedir, Ekim ve dikim döneminin geçtiği bu günlere kadar, çiftçiye ve dolayısıyla tüketiciye yansıyacak bir açıklama duyulmamaktadır ilgi(siz)lilerden.
Doğrudan gübre, akaryakıt ve bu sene ve devam ederse önümüzdeki yıllara sari ekipman desteği ile Sayın Cumhurbaşkanın da değindiği gibi dikili olmayan bir karış yer bırakmamak hedeflenmeliydi.
Bu da yetmemeli ve üreticiye alım garantisi ve olası afetler için ürün sigortası tahsis edilmelidir. Sonuçları belki veya belli ki bu yıla yansımayacak olsa da mutlaka hayata geçirilmelidir.
Elbette eğitim, sağlıkta iyi rakamların yanında gördüğümüz olumsuz sonuçlar özellikle sağlık sektöründe emek sömürüsünü ortadan kaldırmaya yönelik denetimler ve çalışma koşulları ve iş güvenliği yönetmelikleri ile disiplinize edilmelidir.
Eğitimde ana sınıfından başlayarak lise çağına kadar öğrenci sayısında görece azlığın istihdam ile ilişkisi önemsenmeli genç nüfusu çekmeye yönelik tedbirler hayata geçirilmelidir.
Ticareti kolaylaştıracak ve doğuya doğru ticareti geliştirecek demiryolu hattı liman kenti Samsun üzerinden biran önce tesis edilmeli ve buna yönelik yurtdışı ofisler düşünülmelidir.
Vatan toprağımız arsa ya da konut satışı marifetiyle yabancıya el değiştirmemeli bilakis özellikle yayla topraklarımız başta olmak üzere korumaya alınmalı bunun yerine coğrafik konum ve liman, karayolu ve demiryolu avantajları kullanılarak uluslararası ticaret ikame edilmelidir.
Değerli bir tıp insanı hocamızın anektoduyla ; “hocam hastamıza ne yaptınız çok iyi oldu diyen vatandaşa önceki birçok ilacını kestik ” ifadesine atfen Samsun için bugün ne uygulanıyorsa bir an önce değiştirilmelidir…
Elbette, bugün yerelde aynı partiden bir önceki belediye başkanının yaptıklarının tersi uygulamaları yapmak yöntemiyle değil aklı ve bilimi önceleyerek , bütün simülasyonları çalışılarak yapılmalıdır.
Özetle ve temelde ehliyet ve liyakat prensibiyle tercihler yapılmalı ve bir an önce ben yaptım oldu anlayışından uzaklaşılan sorgulanmaya ve denetime açık, kural uyduran değil kurallara uymayı tercih eden anlayışa geçilmelidir..
Hekim verilen ilk sözün üzerinden 6 ay hekim ve sağlık çalışanlarına verilen ikinci sözün üzerinden 3 ay geçmiş olmasına rağmen ortada bir çözüm olmamasını ve hastanelerde yaşanan g(ö)revlerin sorumluluğunu ilgililere sunuyorum.
Güzel bir hafta geçirmeniz dileğiyle hoş geldin Haziran diyorum.
