enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,4795
EURO
36,4287
ALTIN
2.955,56
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun
Az Bulutlu
17°C
Samsun
17°C
Az Bulutlu
Cuma Çok Bulutlu
26°C
Cumartesi Yağmurlu
7°C
Pazar Hafif Yağmurlu
8°C
Pazartesi Çok Bulutlu
8°C

12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 42 yıl geçti: O gün neler olmuştu?

12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 42 yıl geçti: O gün neler olmuştu?
12 Eylül 2022 09:32
A+
A-

Demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçen 12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 42 yıl geçti.

ensonhaber.com’un derlediği habere göre, 12 Eylül sabahı, TRT Radyosu’nda İstiklal Marşı’nın ardından çalınan Harbiye Marşı ve darbenin mimarı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren imzalı Milli Güvenlik Konseyi “bir numaralı” bildirisinin okunmasıyla darbe resmen ilan edildi.

Evren’in talimatı üzerine, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hasan Saltık, 4 aylık çalışma sonucunda, ‘Bayrak Harekatı’ adı verilen darbe planını hazırladı. Ardından ordu komutanlarına, 11 Temmuz saat 04.00’te harekete geçileceği bilgisi verildi. Süleyman Demirel’in başbakanlığındaki hükümetin 2 Temmuz’da güvenoyu almasıyla darbeciler bu planı erteledi. Tarihler 12 Eylül’ü gösterdiğinde, Türkiye demokrasisine darbe vuracak plan, sabaha karşı uygulandı.

SIKIYÖNETİM İLAN EDİLDİ

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun’dan oluşan darbeci Milli Güvenlik Konseyi, bütün yetkileri ele aldı.

Anayasayı kaldıran darbeciler, ardından TBMM’yi lağvederek antidemokratik faaliyetlerine hız verdi.

Ülke genelinde sıkıyönetim ilan edildi. Ardından sıra sivil toplum kuruluşlarını geldi. Türk Hava Kurumu, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Kızılay dışındaki dernekler kapatıldı.

SİYASİ YASAKLAR GETİRİLDİ

Siyasi partilerin kapısına kilit vuran darbeciler, Süleyman Demirel ile Bülent Ecevit’i Hamzakoy, Necmettin Erbakan ile Alparslan Türkeş’i ise Uzunada’ya sürgüne göndererek siyasi yasaklar getirdi.

Darbe öncesinde bir askeri inzibat erini öldürdüğü gerekçesiyle hüküm giyen 17 yaşındaki Erdal Eren’e de idam cezası verildi. Eren’in idam hükmü, Yargıtay tarafından 2 kez iptal edilmesine rağmen Milli Güvenlik Konseyince onaylanan kararla ve yaşı büyütülerek 13 Aralık 1980’de Ankara Ulucanlar Cezaevi’nde infaz edildi. Kenan Evren’in Eren için söylediği “Asmayalım da besleyelim mi?” sözleri, karanlık darbe günlerinin hatırası olarak hafızalara kazındı.

650 BİN KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Kanlı uygulamaların yanı sıra demokrasinin askıya alındığı süreçte 650 bin kişi gözaltına alındı, 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı, 7 binden fazla kişi hakkında idam talep edildi. Hukukun askıya aldığı o günlerde, 517 kişi ölüm cezasına çarptırıldı ve 50 kişi hakkında idam kararı yerine getirildi.

Onlarca gazeteci hakkında binlerce yıla varan hapis cezası istendi, 14 bin kişi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarıldı, 30 bin kişi ise sakıncalı olduğu iddiasıyla işinden edildi.

DARBE ANAYASASINA YÜZDE 92 EVET ÇIKTI

Darbeci generallerin belirlediği danışma meclisinin hazırladığı anayasa, 1982’de “güdümlü” referandumla yüzde 92’lik evet oyu aldı. Evren ve diğer darbeciler, darbe anayasasına dahil ettikleri “geçici 15. madde” ile ömür boyu dokunulmazlık hakkı kazanarak olası bir yargılanmaya karşı önlem aldı. Ancak Milli Güvenlik Konseyi üyelerinin yargılanamayacağına” dair geçici 15. madde, 12 Eylül 2010’daki referandumla anayasadan çıkarıldı. Böylece darbecilerin yargılanmasının önü açıldı.

Referandumdan bir gün sonra Türkiye’nin dört bir tarafından darbeciler ve onların talimatlarını uygulayanlar hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Bunu üzerine o dönem hayatta olan Milli Güvenlik Konsey üyelerinden Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma açıldı.

DAVA SÜRECİ

Haklarındaki iddianame, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesince 10 Ocak 2012’de kabul edilen iki darbeci, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın tamamını veya bir kısmını değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya ve anayasa ile teşekkül etmiş olan Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasına engel olmaya cebren teşebbüs etmek” ile suçlandı.

Sağlık gerekçesiyle duruşmalara katılmayan darbeci generaller, video konferans aracılığıyla yaptıkları savunmalarında suçlamaları kabul etmedi, kurucu iktidar olduklarını, mevcut mahkemelerin kendilerini yargılayamayacağını iddia etti.

RÜTBELERİ SÖKÜLDÜ

Yargılamanın devam ettiği dönemde Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi yasayla kapatılınca dosya Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesine devredildi. Mahkeme, 18 Haziran 2014’te Evren ve Şahinkaya’yı, 1979’da verdikleri muhtırayla “anayasa ve TBMM’yi ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs”, 1980’deki darbeyle de “anayasayı tağyir, tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile teşekkül eden TBMM’yi ıskat ve cebren men” suçunu işledikleri gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.

Mahkeme, takdiri indirimle bu cezayı müebbet hapse çevirdi, ayrıca 2 darbecinin rütbelerinin sökülmesine karar verildi.

Hükmün ardından sanık avukatları, kararı temyiz etti. Dosya Yargıtay’dayken Evren 10 Mayıs 2015’te 98 yaşında, Şahinkaya ise 9 Temmuz 2015’te 90 yaşında öldü.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi temyiz incelemesinde, sanıkların ölümleri nedeniyle davanın düşürülmesine karar verdi. Dosyayı yeniden gören ilk dereceli mahkeme, karara uyarak düşme kararı verdi ve dosya tekrar ceza dairesine gönderildi. Daire, yerel mahkemenin kararını bu kez de usul yönünden bozdu.

Bozma kararında, yerel mahkemenin gerekçesinde lehe olan kanunun 765 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) hükümleri olduğu belirtilmesine karşın, hüküm fıkrasında 5237 sayılı TCK ve Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uyarınca karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu belirtildi. Ceza dairesinin bozma kararına yine uyan mahkeme, Evren ve Şahinkaya hakkında “kamu davasının ortadan kaldırılmasına” karar verdi. Ayrıca Evren ve Şahinkaya’nın mal varlıklarına el konulması ve sanıkların rütbelerinin geri alınmasına “yer olmadığına” hükmedildi.

Atakum Nakliyat
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.