AK Parti Atakum İlçe Başkanı Abdulkadir Köstek, “Biz Atakum’da son 5 yılı kaybedilmiş bir zaman olarak görüyoruz. Maalesef bu geçen zaman dilimi bizi hedeften uzaklaştırdı. Fakat bu kötü gidişatı tekrar tersine çevirip Atakum’un kaybedilmiş yıllarını hızla geri kazandıran ve kendisini geleceğe hazırlayan bir şehrin inkişafı için Atakum’u, AK Parti’nin belediyecilik anlayışına yeniden kavuşturmanın azmi ve kararlılığı içerisindeyiz” dedi.
AK Parti Atakum İlçe Başkanı Abdulkadir Köstek, 7/24 Gündem Dergi’nin 6. sayısına konuk oldu. Köstek, 7/24 Gündem Genel Yayın Yönetmeni Nevin Aydoğan’ın Atakum’a dair tüm sorularını içtenlikle yanıtladı.
Sizi tanıyabilir miyiz?
Aslen Ordu Kumruluyum. 45 yaşındayım. Süleyman Demirel Üniversitesi İthalat ve İhracat bölümü mezunuyum. Daha sonrasında İktisat ve Adalet bölümlerini bitirdim. Ardından Nişantaşı Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler alanında yüksek lisans yaptım. Gümrük Müşavirliği mesleğini ifa ediyorum. Evli ve iki çocuk babasıyım.
İş hayatına İstanbul’da başladım. Boyner Holding bünyesinde Altınyıldız firmasında İthalat ve Kambiyo Uzmanı olarak yaklaşık 5 yıl görev yaptım. 2005 yılının sonunda; eşimin ailesinin Samsun’da yaşaması ve kendi bölgemizde mesleğimi en iyi şekilde ifa edebileceğim, tanıdığım bildiğim şehir olan Samsun’a yerleşmeye karar verdik. O günden beri Samsun’da ikamet ediyoruz. Mesleki anlamda hem şehrimizin hem de ülkemizin ihracat kapasitesinin artmasına katkı vermek üzere bölgemizdeki üreticilerimiz ve sanayicilerimize dış ticaret ve gümrük müşavirliği noktasında hizmet ürettim, çeşitli STK’larda sorumluluk alarak SAMGİAD’ da başkan yardımcılığı, Genel Sekreterlik, Ankara Gümrük Müşavirleri Derneği Yönetim Kuruluğu Üyeliği ve Samsun İl Temsilciliği görevlerini yürüttüm.
Babam Kumru’da AK Parti’nin kurucu üyelerindendir. Daha sonra zaman içerisinde bize de aktif siyaset içerisinde partimizin sancağını taşımak nasip oldu. AK Parti Samsun İl Yönetim Kurulu Üyesi olarak aktif siyasete başladım, İl Başkan Yardımcılığı, İl Genel Sekreterliği görevlerinde bulundum. Halihazırda 2020 Şubat ayı itibariyle atandığım AK Parti Atakum İlçe Başkanlığı görevimi gururla yürütmeye devam ediyorum.
Siyaseti seviyor musunuz, yoksa kendinizi siyasetin içinde mi buldunuz?
Sosyal yaşantımda çevremdeki insanlar bana hep siyasetin içerisinde olmam gerektiğini söylerdi. Resmi olarak görev almamıştım ancak saha siyasetinin hep içerisindeydim. İlkeli duruşu ile gönlümüzde yer edinen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, AK Parti’nin destekçisi, savunucusu ve bunun anlatıcısı olmaya çalışan bir pozisyondaydım.
Gün geldi, Allah bana aktif olarak hizmet etmeyi nasip etti. Biz de aldığımız bu sorumluluğu hakkıyla yerine getirebilmek için teşkilatımızla birlikte 3,5 yılı aşkın süredir Atakum’ da çalınmadık kapı dokunulmadık kalp bırakmayacak şekilde siyasetimizi sahaya yaymak için var gücümüzle çalıştık. Kadın kollarımız, gençlik kollarımız, meclis üyelerimiz, mahalle başkanlarımız, sandık yönetim kurulu üyelerimizin yoğun çabasıyla Atakum’da çıtayı önemli bir noktaya taşıdık. 31 Mart’ta yapılacak seçimlere fazla bir zaman kalmadı. Bu vesileyle ,inşallah Atakum’u tekrardan AK Parti belediyeciliğine kavuşturacağız.
Atakum neden kaybedildi, özeleştiri yaptığınızda nerede hata yapıldığını düşünüyorsunuz, nasıl geri almayı planlıyorsunuz?
AK Parti kurumsal bir partidir. Tabi ki özeleştiri yapıyor ve seçim sonuçlarını bütün ayrıntılarıyla okumaya çalışıyoruz. Biz bu çerçevede 2020 yılında göreve gelir gelmez bir komisyon kurarak akademisyenleri de sürece dahil etmek suretiyle bir stratejik çalışma planı oluşturduk.
Swot analizleri gerçekleştirdik. Bu çalışmaların meyvesini inşallah 31 Mart’taki seçimlerde alacağımıza inanıyorum.
Atakum’un dinamikleri, sosyolojisi Samsun’un diğer ilçelerinden çok farklı. Nüfus her 10 yılda ikiye katlıyor. 2000’de 63 bin, 2010 yılında 123 bin, 2020 yılında ise 213 bin nüfusa ulaşılmış. Nüfusu 10 yılda yüzde 100 artan bir ilçeden bahsediyoruz. Dolayısıyla artan nüfus hareketiyle birlikte demografik yapı seçmen yönelimi, sosyo-kültürel alışkanlıklar vb. birçok etmen seçim sonuçlarını da etkiliyor.
Cumhuriyet Halk Partisi, Atakum’da ele geçirdiği fırsatı iyi değerlendiremedi. Görevi devraldıkları günden bu yana elle tutulur bir hizmet yok. Vatandaşın gönlünü ferahlatacak onların yaşam konforuna dokunacak hiçbir hizmet yapmadılar. Hep mağdur edebiyatıyla ilerlediler. Çalışan belediyelerin borcunun olması tabiidir. Önemli olan yapılan çalışmaların sahaya yansımasıdır. Maalesef borç yükü artarken Atakum’da hissedilir hiçbir çalışma sahaya yansımamıştır. Mesela sormak lazım; Atakum Belediyesi’nin bütçesi 1 milyar liranın üzerine çıktı. 1 milyar TL’lik bütçe ile Atakum’da hangi mahallenin, hangi köyün yolunu yaptınız?
Örneğin, Kabadüz Mahallesi. O mahallenin sakinleri yollarını yaptırmak için gitmedik kapı bırakmadılar. Atakum Belediyesi’nin yapacağı iş belli; çöp toplayacaksınız, mahalle yollarını yapacaksınız, kaldırımları düzelteceksiniz. Vatandaş zaten sizden onun ötesinde bir hizmet beklemiyor, öyle bir beceriniz yok. Belediyecilik, dar ve kısıtlı imkanları verimli bir şekilde kullanma becerisi gerektirir. Atakum’da o kaynaklar verimli bir şekilde kullanılamadı. Atakum Belediyesi, vatandaşın ihtiyaçlarına cevap veremeyen bir konuma geldi.
Son seçimde bin 105 oyla seçimi kaybettik. Küçük farklarla kazanıyor, küçük farklarla kaybediyoruz. Dolayısıyla rekabetin en yoğun olduğu ilçe burası. Ancak AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak iyi günde, kötü günde, her şart ve koşulda vatandaşın yanında olan bizdik. Çok çalıştık, çok mücadele ettik ve artık bu kısır döngüyü kırmaya kararlıyız.
Değişen sosyolojinin sesine yanıt vermek ve beklentilere uygun çözüm önerilerini sunabilmek bu seçimin kaderini belirleyecek. Halkın gönlünde yer edinebilecek doğru bir adayla vatandaşlarımızın teveccühünü kazanarak; açık ara farkla gücümüzü sandığa yansıtıp 31 Mart’taki seçimleri Allah’ın izniyle alacağız. Buna yürekten inanıyorum.
Atakum’da AK Parti’nin seçilmesi halinde sosyal hayata kısıtlamalar geleceği yönünde endişeler var, bu konuda neler söylemek istersiniz?
Kısıtlamaların geleceğinden endişe edilen yer sahil bandı. Sahil bandından Atakum Belediyesi değil Samsun Büyükşehir Belediyesi sorumlu. Orası zaten yıllardır büyükşehir belediyemizin sorumluluğunda. Vatandaşlarımız sahil bandında şu anda özgürce gezebiliyor ve istediği şekilde vakit geçirebiliyorsa, Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin orada sağladığı huzur ortamı sayesindedir. Ancak özgürlük adı altında bir başkasının özgürlük alanını sınırlıyorsanız, bunun sizin özgürlük alanınız olmaktan çıktığını da bilmemiz lazım.
Sizin davranış biçiminiz oradaki huzuru bozuyorsa buna müdahale edilmesi bir engelleme değildir. Bu huzuru sağlamaya yönelik bir adımdır. Herkesin inancına, yaşam tarzına saygı duyuyoruz. Bugün Türkiye, insan hakları ve özgürlükler noktasında Avrupa’dan da ileri durumda. Geçmişte toplumun bir kesiminin dışlandığı, bastırıldığı, inanç özgürlüğüne müdahale edildiği bir Türkiye’den artık herkesin özgürce fikrini ifade edebildiği bir Türkiye’ye geçmiş bulunuyoruz. İsviçre’de kutsalımıza saldırılırken (bunu kınıyorum) biz ülkemizde kutsalları koruyan, inanç özgürlüğüne sonuna kadar saygı duyan bir anlayışı hakim kılıyoruz. Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu unutmayalım.
Ülkemizde bulunan özgür ortama rağmen özgürlükler üzerinden siyaset üreterek algı yönetmeye çalışan ancak parti içi demokrasiyi bile kendi içerisinde yürütemeyen bir Cumhuriyet Halk Partisi var.
AK Parti özgürlük, insan hakları ve demokrasiyi vatandaşına hissettiren, bu imkanı vatandaşlarına sonuna kadar açan bir parti olarak hafızalara kazındı. Söyledikleri ile yaptıkları uyuşan bir siyasi harekettir AK Parti. 21 yıllık iktidarın altında yatan unsur da millete millet için siyaset üreten anlayıştır.
Yol yapmak bu kadar önemli mi, sosyal belediyecilik ilkesi hakkında neler düşünüyorsunuz, Atakum’da sosyal belediyeciliğe mi ağırlık verildi?
Bunu dengeli yürütmek çok önemli. Ben yol yaptım deyip sosyal belediyecilikten uzaklaşırsanız bu eleştirilir. Sadece sosyal belediyecilik söylemi üreterek asli hizmetlerinizi yapmadığınızda bu da uygun olmaz.
Atakum Belediyesi’nin meclis gündemine getirdiği, kamunun istifadesine sunulacak her projeye, kredi talebi dahil onay verdik. Atakum’un yararına olan projeleri destekledik ve yanında olduk. Ancak zararına olan yaklaşımları ise yüksek sesle reddettik.
Ata Market projesini, çok daha iyisi yapılabilecek olsa da depremzedelere yapılan cüzi yardımları takdir ettik. Fakat bunların yapılıyor olması belediyenin asli görevlerini aksatmasına bahane değil. Yol deyip geçmeyin. Vatandaş yol yoksa eğitimden, erişimden, hastaneden mahrum kalıyor.
Atakum çok farklı bir kent. Turizmiyle, kültürüyle, Karadeniz’in en uzun sahil şeridiyle, doğasıyla ve marka değeriyle büyük bir potansiyeli bünyesinde barındıran bir ilçe. Siz bu ilçede üniversite ile iş birliği yapmazsanız, bu kenti genç kardeşlerimizle beraber yönetmezseniz olmaz. Gençlerin kırtasiye ihtiyaçları var, bunlarla ilgili ne yapıldı?
Senede bir kere konser vermekle olmuyor. Gençlerin eğlenmeye de ihtiyacı var ancak öncelikle eğitimleri ve sosyo- kültürel beklentileri için duydukları ihtiyaçları gidermemiz gerek.
Biz son 5 yılı kaybedilmiş bir zaman olarak görüyoruz. Maalesef bu geçen zaman dilimi bizi hedeften uzaklaştırdı. Fakat bu kötü gidişatı tekrar tersine çevirip Atakum’un kaybedilmiş yıllarını hızla geri kazandıran ve kendisini geleceğe hazırlayan bir şehrin inkişafı için Atakum’u, AK Parti’nin belediyecilik anlayışına yeniden kavuşturmanın azmi ve kararlılığı içerisindeyiz.
Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?
Atakum’u insanların sadece rutin eğlenmek için geldiği bir yer olmaktan çıkarıp, bunu sahil bandı ve iç kesimlerde bulunan doğal güzellikleriyle turistik bir cazibe merkezi halinde geliştirerek ilçenin turizm potansiyelinin öne çıkarılması gerekmektedir. Bu süreçlerin ilçe belediyesiyle iş birliği içerisinde disipline edilerek daha vizyoner projelerle taçlandırılması mümkün olacaktır.
Sinop, Ordu, Tokat, Amasya, Çorum gibi komşularımızda yaşayan vatandaşlar Samsun’a yerleşmeyi düşününce ilk olarak Atakum’da yaşamayı planlıyor. Bu bağlamda Atakum’da dünden bugüne taşı taş üstüne koyan tüm belediye başkanlarına teşekkür ediyorum. Atakum, Matasyon iken AK Parti belediyeciliği sayesinde Atakum olmuştur.
Atakum’da huzurlu, konforlu yaşam kalitesini vatandaşa hissettiren bir anlayışı benimsemek durumundayız. Şehrin geleceğine ışık tutan çalışmaları hayata geçirmemiz gerekiyor. Girişimlere kulak veren ve bunu teşvik eden, şehirle buluşturan bir yaklaşımı ortaya koymalıyız. Bunun şehrin geleceğine yapılacak en büyük yatırım olduğu kanaatindeyim.
Cumhurbaşkanımızın yatay mimari teşvikleriyle Atakum’un dokusunun değerine değer katacağı düşüncesindeyim. Atakum’un tercih edilen bir şehir olması arsa, konut ve iş yerlerini değerli hale getiriyor. Bu çok değerli ancak, yapılaşmanın iyi dengelenmesi ve şehrin değerlerine zarar vermeden planlanmasının önemli olduğunu düşünüyorum.
31 Mart’ ta AK Parti Belediyesi vizyonuyla buluşacağına inandığım Atakum; turizm potansiyeli, kültürel ve sosyal etkinlikler, eğitim ve gençlik projeleri, sosyal çalışmalar, altyapı ve çevre dostu projeler, katılımcı ve insan odaklı, şeffaf ve hesap verebilir bir belediyecilik anlayışıyla kuzeyin parlayan yıldızı Samsun’umuzun tercih edilen yaşam merkezi ve incisi olmaya devam edecektir.
Bununla birlikte son dönemlerde şehrimizde bütüncül anlamda ciddi adımlar atıldı. İleri endüstri yatırımcılarının faaliyetlerini yürüteceği yeni OSB’de yer tahsisleri yapılıyor. İlçelerimizde OSB’ler ile kalkınmayı, ihracatı, üretimi teşvik eden yatırımlara fırsat sunuluyor.
Samsun artık sanayi anlamında kalkınan, vatandaşı istihdam eden bir şehir haline geldi. Topyekün kalkınan bir Samsun bizi bekliyor. Yeter ki şehrimizde bizim siyasi irademize güvenilsin.
