enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,5082
EURO
36,5022
ALTIN
2.952,58
BIST
9.031,82
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun
Az Bulutlu
25°C
Samsun
25°C
Az Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
17°C
Cuma Çok Bulutlu
26°C
Cumartesi Yağmurlu
8°C
Pazar Hafif Yağmurlu
7°C

Abidin Dino mutluluğun resmini yaptı mı?

Abidin Dino mutluluğun resmini yaptı mı?
31 Ocak 2022 10:23 | Son Güncellenme: 5 Nisan 2023 18:05
A+
A-

Nazım Hikmet (1902-1963) bir şiirinde, Abidin Dino’ya ( 1913-1993 ) seslenir;“ Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin “ diye.

Bu cümleyi sevenleri zaten bilir ama sevmeyenlerinin bile duymuşluğu vardır. Benim dikkatimi çeken ise, bu şiiri ezbere bile okuyabilen birçok dostumuzun, “Abidin Dino kimdir“ denildiğinde sadece “Ressam işte” demesi gibi genel  bir durumdur.

Resim tarihinden ve üstatlardan bahsederken, bizim değerlerimizi de unutmuşluğum yok, onlar hep aklımda.

Belki bir sonraki yazımız, Balaban hakkında olur.

Şimdi bakalım Abidin Dino sadece ressammıymış…

Baştan söyleyeyim yazı uzun olabilir, bunun sebebi Abidin Dino’nun kaç yıl yaşadığı değil, yaşam serüveninin uzun olmasıdır.

Hem de ne yaşam.

Herkese nasip olmaz.

Ama bunda, doğru zamanda, doğru yerde ve doğru insanlarla birlikte olabilmek talihi kadar, ustanın iradesi ve doğru aklı da vardır.

Abidin Dino 1913 yılında İstanbul’da doğuyor. 1925 yılına kadar çocukluğu Cenevre ve Fransa’ da geçiyor. 1925 yılında ailesi ile birlikte İstanbul’a taşınıyorlar ve Robert kolejinde okumaya başlıyor.

Buraya kadar olan kısım bile bir özet aslında.

Birinci dünya savaşı, ailesinin sanata olan düşkünlüğü, hepsini yazsam mümkün değil bitmez.

Kısa kısa gideceğiz ama önemli konuları atlamadan.

Anne ve babasını kısa bir sürede içinde kaybediyor ve Robert kolejini bırakıp kendisini sanata adıyor.

Bu süreçte en büyük destekçisi ağabeyi şair Arif Dino’dur.

İlk desen ve resimleri “Yarın” gazetesinde, yazıları ise  “Artist” dergisinde yayımlanır.

Yıl 1930.

Bu yıllarda Nazım ile dostluğu başlar.

Tanışmalarını şöyle anlatır; “Ben gazetede genç bir karikatürist olarak çalışıyordum, Nazım düzeltmenlik yapıyordu. İkimizde geçinebilmek için yapıyorduk bunları.”

Nazım Hikmet’in Sesini kaybeden şehir ve Bir ölü evi kitaplarının kapak resimlerini yapar.

Nazım Hikmet sadece dünyanın en büyük şairlerinden biri değildir.

Kendisi de resim yapar ve annesi Celile Hikmet ilk kadın ressamlarımızdandır.

Yani iyi bilir bu sanatı usta.

Abidin Dino içinse hayatın bazı planları vardır.

Daha gencecik yaşta “Halkın Dostu” gazetesi için Atatürk’ü konu alan çizgilerle birlikte yayınlanacak bir röportaj yapar.

Dino’nun çizgileri büyük dehanın gözünden kaçmamıştır.

Ama yaptığı bir resimde Ata’nın önünde bir kadeh vardır.

Atatürk çizgileri resimleri beğenir ama “Çocuk o kadehi sil, öyle olmaz“ der.

Çünkü daha o günlerden, bugün neler konuşulacağını bilecek bir dehaya sahiptir.

Dino “Silerim ama resmi imzalarsan” diyerek, dünyanın aklını başından almış bir önderle neredeyse pazarlık yapacaktır.

Gençlik böyle bir şey işte.

Atatürk gülümseyerek resmi imzalar.

Bir rivayete göre birer kadeh de rakı içerler.

Daha sonra bir kere daha karşılaşırlar.

Park Otel’de, Bedri Rahmi Eyüboğlu ile otururlarken Atatürk gelir.

Yanlarından geçerken “Merhaba ressam” diye kendisini selamlayıp masasına da bir şişe rakı göndertir.

Abidin Dino 1933 yılında D gurubunun kurulmasına öncülük eder.

Gurubun amacı sanatı yaygınlaştırmak, düşünce yanı ağır basan, dünya resim sanatıyla yarışacak eserler üretmektir.

Aynı yıl ünlü Sovyet yönetmen Sergey Yutkoviç “Türkiye’nin Kalbi Ankara” adlı belgeseli çekmek için gelir.

Belgeseli izleyen Atatürk, Yutkoviç’den, Abidin Dino’yu sinema eğitimi alması için Sovyetler Birliği’ne götürmesini ister.

Sergey Yutkoviç zaten bir sergide Dino’nun resimlerini görüp beğenmiştir.

Abidin Dino 1934 yılında Sovyetler Birliği’ne gider ve üç yıl orada kalır.

Sinema sanatının, rejiden makyaja, dekordan senaryoya kadar her alanında ders alır.

Yutkoviç’in Madenciler filminde çalışır, ancak ikinci dünya savaşı vardır ve Sovyetler Birliği, ülkedeki tüm yabancı öğrencileri ülkelerine geri gönderir.

Nazım Hikmet’in Kuvayi Milliye kitabından bir desen

Leningrad’dan ayrılan Abidin Dino önce Londra’ya ardından Paris’e gider.

Bu arada İspanya’da devam eden iç savaşta, Uluslararası Tugay’da savaşmak üzere başvuru yaptıysa da, artık Cumhuriyetçilerin kaybetmesi kesin gibidir ve bu nedenle başvurusu kabul edilmez.

Paris’te ressam ve dekoratör olarak çalışır.

Neredeyse dönemin tüm ünlü sanatçılarıyla dostluk kurar.

Sayfalara sığmaz yazsam.

1939 yılında yurda döner.

1941’de Yeniler Gurubu’nu oluşturdu ve birçok derginin yayınlanmasında öncülük etti.

Aynı yıl politik çalışmaları ve düşünceleri nedeniyle önce Mecitözü’ne sonra Adana’ya sürgüne gönderildi.

Adana’da Türk Sözü gazetesini yönetti.

“Kel” adlı bir oyun yazdı ama yasaklandı.

Sürgünden sonra İstanbul’da yazdığı Çingeneler adlı senaryosu yine yasaklandı.

1952 yılında yurt dışına çıkma yasağı kalkınca Paris’e yerleşti.

Amerika, Cezayir, Fransa ve birçok ülkede sergiler açtı.

Fransa Plastik Sanatlar Birliği onursal başkanlığı, New York dünya sanat sergisi danışmanlığı gibi birçok görevde bulundu.

Britanya Film ve Televizyon Sanatları Akademisi tarafından belgesel film ödülünü aldı.

1989’da Fransız Kültür Bakanlığı’nın Sanat ve Edebiyat Altın Şövalye nişanını aldı.

      2009 Arnavutluk Pulu

Abidin Dino, elbette mutluluğun resmini yapmadı.

Ama dünyanın daha mutlu olması için elinden geleni yaptı.

Kendisi de Nazım Hikmet’e bir şiirle seslendi.

Mutluluğun Resmi

Kokusu buram buram tüten
Limanda simit satan çocuklar
Martıların telaşı bambaşka
İşçiler gözler yolunu.

İnebilseydin o vapurdan
Ayağında Varna’nın tozu
Yüreğinde ince bir sızı.
Mavi gözlerinde yanıp tutuşan
hasretle kucaklayabilseydim
seninle, bir daha.

Davullar çalsa, zurnalar söyleseydi
Bağrımıza bassaydık seni Nazım,
Yapardım mutluluğun resmini

Başında delikanlı şapkan,
kolların sıvalı, kavgaya hazır
Bahriyeli adımlarla düşüp yola
Gidebilseydik Meserret Kahvesine,
İlk karşılaştığımız yere
Ve bir acı kahvemi içseydin.

Anlatsaydık
o günlerden, geçmişten, gelecekten,
Ne günler biterdi,
Ne geceler…

Dinerdi tüm acılar seninle
Bir düş olurdu ayrılığımız, anılarda kalan.
Ve dolaşsaydık Türkiye’yi
Bir baştan bir başa.
Yattığımız yerler müze olmuş,
Sürgün şehirler cennet.

İşte o zaman Nazım,
Yapardım mutluluğun resmini
Buna da ne tuval yeterdi;
Ne boya…

Abidin Dino

      Kadıköy Özgürlük Parkı

7 Aralık 1993’te Paris’te yaşamını yitirdi.

Cenazesi yurda getirildi, Aşiyan’da toprağa verildi.

Böyle büyük sanatçıların yaşam öykülerini yazmak çok zor.

Çünkü ne kadar yazarsan yaz bitirmek mümkün olmuyor.

Bu yazı aslında bir özet bile olmadı ama ustayı anmış olduk.

Raşit ERTENLİ

Atakum Nakliyat
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.