AFAD Başkanı Yunus Sezer, deprem bölgesine müdahalede iki önemli engel ile karşılaştıklarını söyledi.
Kahramanmaraş merkezli 10 ilde yıkıma neden olan depremle ilgili AFAD Başkanı Yunus Sezer konuştu. Hürriyet’ten Fevzi Kızılkoyun’un haberine göre AFAD Başkanı Yunus Sezer yürütülen çalışmalarla ilgili şu bilgileri verdi:
“Deprem bölgesine müdahalede 2 önemli engel ile karşılaştık. Birincisi çok olumsuz kış şartları var. Kış şartları hem kara da hem de hava ulaşımını engelledi. Helikopterler, uçaklar kalkamadı. Karadan ulaşımda ise depremin etkisiyle birçok yolda ve köprülerde sıkıntılar yaşandı. Hava şartları çok kötü olmasına rağmen pilotlarımız risk alıp, canlarını hiçe sayarak indirmeler yaptı. Afet dar kapsamlı olunca bölgedeki illeri koordine edip anında tüm kapasiteleriyle müdahale sağlanıyordu. Bir ilde afet olunca çevresindeki illerde oraya gidecek ekip bellidir, afet yaşanan ile ilk gidecek 5 il, daha sonra yardıma gidecek 5 il daha var. Deprem o kadar geniş alanı etkiledi ki, hem ilk yardıma gidecek 5 ildeki ekip hem de sonrasındaki 5 ildeki ekip depremzede oldu.
Depremden 15 dakika sonra kriz masası oluşturduk, AFAD merkezinde toplandık. Olayın boyutlarını tespit etmeye çalıştık, kısa bir değerlendirme yapıldı. Depremin boyutunu belirledik ve 1 saat gibi kısa bir sürede 4. seviye afet olarak ilan ettik, uluslararası yardıma açık olduğumuzu belirttik. Burada 1. seviye ilin kendi imkânlarıyla, 2. seviye bölge kapasitesinin kullanılması, 3. seviye ulusal kapasitenin kullanılması, 4. seviye ise hem ulusal hem de uluslararası yardımın gerekliliği vurgulanıyor. Depremin boyutunu görünce acil olarak 4. seviye afet ilanı yaptık.”
İlk günden itibaren bütün yardımları kabul etmeye başladık. Uluslararası ve Türkiye’deki bütün yardımları kabul ettik. İllerde mekanizma kurduk, yardımların düzenli gidebilmesi için çalışma başlattık. Bireysel yardımlar da kabul ediyoruz ancak bireysel olarak bölgeye gidilmesi sıkıntılara neden oluyor. Önceliğimiz can kurtarma diyoruz, arama kurtarma-sağlık ekiplerinin, profesyonel ekibin gitmesi önceliğimiz. Bireysel bölgeye gönderilen yardımlar trafiği sıkıntıya sokuyor. Bu nedenle bireysel olarak giden araçlara kısıtlama getirdik. Herkes iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyor ancak oluşan Trafik ve yoğunluk çalışmaları olumsuz etkiliyor. Yardımlarda kısıtlama yok, millet olarak inanılmaz bir seferberlik içindeyiz. Yurtdışında da büyükelçiliklerimize çok sayıda YARDIM ulaştırılmış durumda. Onları da Türkiye’ye getirmeye başladık ve Deprem bölgesine sevk ediyoruz. İsteyen herkes bir sistem dahilinde yardım etsin. Yardımlar belli bir sistem içinde gitsin istiyoruz. Diğer şekliyle kaos oluşuyor. Gelen yardımların tamamı kabul ediliyor, ayrımcılık yapılmıyor. Kendisi direk göndermek isteyeni de bölgede kabul ediyoruz. Şu an deprem bölgesine giden TIR’lardan oluşan kilometrelerce yardım konvoyları var. Hem helikopterlerle hem araçlarla bu yardımlar bölgeye sevk ediliyor.”