Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayına ilişkin belirli konular üzerinde uzlaşma sağladıklarını söyledi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Halk TV‘de İsmail Küçükkaya’nın programına konuk oldu.
Davutoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“(Altı liderden birisi cumhurbaşkanı adayı olursa beş lider başkan yardımcısı olacak mı?) Bu konuyu netleştirdik. Kurumsal olarak cumhurbaşkanı ve yardımcılarının bir ortak süreç ile cumhurbaşkanı ve yardımcılarının ağırlıklı olduğu bir yapı olacak. Cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun genel başkanlar doğrudan karar süreçler içerisinde imza yetkisine sahip olarak bulunacaklar. İster içeriden ister dışarıdan olsun genel başkanlar imza yetkisine sahip olacak. Bu büyük bir teminattır.
Köklü bir şeyin içinden gelen akımlar bir araya geliyor masa etrafında, dün 10 saate yakın birlikteydik. Karşılıklı çok samimi diyaloglar oldu. Neler yansıdı dışarıya bilemiyorum. Önemli olan burada açık yürekli konuşabilmek. Ne yaptık bir yıl içinde onun muhasebesini yaptık başlangıçta. Herkes zihnindeki her şeyi masaya koydu. Bir yıl önce neredeydik, şu anda neredeyiz, nereye gidiyoruz. Bir yıl bitmiş oldu. Altılı masa olmasaydı ne olacaktı? Bir tarafta baskılarıyla, medya ambargosuyla, sokak cinayetleriyle, estirdiği terörle bir iktidar var. Diğer tarafta dağınık bir muhalefet tablosu… Bu iyi mi olurdu? Herkese tek tek uğraşıp, bir yerlere mahkum edecek. Birine ‘CeHaPe zihniyeti’ diyecek, bize ‘Hain’ diyecek… Böyle bir tablodan bir umut ışığı doğdu, psikolojik bir iklim değişikliği yarattı bu masa. Bu değişim beni umutlu kılıyor. Dün bile bizim toplantı öncesi beni heyecanla arayanlar ‘Masayı bir arada tutabilecek misiniz?’ diyor. Niye bu kadar telaşlanıyorsunuz? Problem yok değil, olacak ama sıkıntılar aşılmak için vardır.
Adaydan başlanmazdı, başlasaydık cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin tuzağına düşmüş olurduk. Hayır Türkiye’yi bir kişi kurtarmayacak, herkes bunu kafasına koysun.
Geçen sene yayınladığımız temel ilkeler ve hedefler metni var. 10 maddede zemini oluşturduk. Devletin mimari iskeletini parlamenter sistem modeliyle oluşturduk. Bu binaya bir sigorta lazımdı oraya seçim güvenliğini koyduk. Anayasal reformla hukuki çerçevesini oluşturduk. Kurumsal reformlarla işlevselliği oluşturduk. Şimdi iki metin dün kabul edildi. Ben iki tur yaptım bu sefer, bir değil. Sebep şu, o metinler oluşurken her adımda gidip danıştım.
(Sembolik bir cumhurbaşkanı mı?) Sembolik değil. İstişare edeceğiz diyoruz. Güç kullanmayacak diye bir şey yok ama o gücü kullanırken şahsını, çevresini düşünmeyecek milleti düşünecek. Bir buçuk yıl emek verdik altı lider. Kendi mahallelerimizle yüzleştik, hesaplaştık. Bütün çileyi çektikten sonra bu iktidarın şahsen yaptıkları baskıyı bilseniz… Olabilecek en kaba davranışları gördük. Çocuklara bir şey yapmak o kadar ağır ki, bunu yaşadı bizim çocuklarımız ve yaşıyorlar hala. Yeni bir şey. Bunu yapanlar çocuklarımızın amca, teyze diye baktığı insanlar.
Oyunun kurallarını koyduk, şu andan itibaren cumhurbaşkanı ismini konuşmanın tam vakti geldi. Dün isim konuşmadık ama süreci konuştuk.
Şu an Meclis’te çoğunluk olmadan cumhurbaşkanı yürüyemez. Yarın Bahçeli-Erdoğan ayrılsın özellikle bütçe kalemlerinde hiçbir adım atamaz hale gelir. Meşhur uçakların kalkması bile imkansız hale gelir.
İktidar kutuplaştırmak istiyor, biz birleştirmeye çalışacağız. İktidar çetelerle, mafyatik yapılarla iktidarını sürdürmek istiyor, biz demokratik hukuk devletini inşa edeceğiz. İktidar yolsuzluklarla güç, para biriktirmeye çalışıyor biz temiz siyaseti ihya edeceğiz.