Bartın’ın Amasra ilçesindeki maden ocağındaki facia nedeniyle 41 madenci hayatını kaybetti. Sözcü yazarı Necati Doğru konuyla ilgili 7 soru sordu.
Sözcü yazarı Necati Doğru, Bartın’ın Amasra ilçesindeki Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğü’ne ait maden ocağında 41 madencinin ölümüne neden olan patlamayla ilgili 7 soru sordu.
SORU: Amasra ocağındaki patlamadan TTK Genel Müdürü baş sorumlu olarak sayılıp yargılanacak mı? TTK Genel Müdürü, 41 işçinin ölümünden sorumlu olarak yargılanmaya başlarsa; onu genel müdürlüğe atayan Cumhurbaşkanı ya da Enerji Bakanı’nın da mahkemede yargıç önüne çıkartılması gerekmez mi?
SORU: Cumhurbaşkanı, henüz 41 canın ölü bedenleri soğumadan gittiği Amasra’da; “500 bin+500 bin TL Devlet ile ilgili bakanlığımız, 200 bin TL sendikamız, 100 bin TL çalışma Bakanlığımız, 50 bin TL Aile bakanlığımız olmak üzere canlarını yitiren işçilerin ailelerine para yardımı” yapılacağını açıkladı? Ölen işçilerin ailelerine bir tür “kan parası” çağrışımı yapan ödeme sözü Amasra’da kömür çıkartan özel sektör şirketini gizlemek ve gizleyerek korumak için mi yapıldı?
SORU: Amasra’ da patlama ise 14 Ekim akşamı oldu. Bünyesinde “istek şarkısının söylenmesinde şarkıcı öldürecek kadar titizlenen çalışma müfettişleri bulunan Çalışma Bakanlığı, Amasra kömür ocağına iş güvenliği müfettişi gönderdi mi?” Bu müfettişler Amasra’da işçi güvenliği için bütün önemlerin titizlikle alınmış olduğunu mu rapor ettiler?
SORU: Sayıştay Enerji Gurup Bakanı İbrahim Özkarcı, Amasra ocağına yaptığı gezide 3 yıl önce yazılan rapordaki önemlerin alınıp almadığını hiç merak etti mi? Önlemleri gözleriyle görüp ikna oldu mu? Yoksa bu raporu hiç okumadan mı Amasra gezisini tamamladı?
SORU: Sayıştay, 2019 yılında Amasra’daki kömür madenlerinde patlama riskinin yükseldiğini tespit edip raporuna aldığına göre takipçisi oldu mu? Amasra ocağı işletmesinde 2020’de durum ne oldu? 2021 nasıl geçti? Sayıştay 2020 yılında ve 2021 yılında da aynı ocakta “patlama riskine karşı önlemlerin alınıp almadığını” raporlarına geçirdi mi? Geçirdiyse nerede o raporlar?
SORU: Sayıştay’ın “Amasra kömürlerinde patlama riski var” diyen raporu Büyük Millet Meclisi’nde KİT Komisyonu’ndaki başkan ve milletvekillerinin dikkatini niçin çekmedi? KİT Komisyonu Başkanı, Sayıştay raporundaki bu uyarıyı okuyup TTK Genel Müdürü’nü sorgulaması, KİT Komisyonuna üye milletvekillerinin de bu uyarının takipçisi olması gerekirken, niçin bu ölü toprağı?
SORU: İleri ülkeleri yöneten politikacı ve yüksek bürokratlar, kömür madenlerinde patlamaları teknolojiyi kullanıp önlediler. Patlamalar sadece Türkiye’de devam ediyor. Bu durumda patlamaları “kader planına bağlamak” Allah’ı ayrımcılık yapmakla suçlamak değil midir?