Samsun‘da Onur Anıtı’na saldırdıkları gerekçesiyle tutuklanan 2 kişinin yargılanmasına başlandı. Tutuklu sanıklar pişman olduklarını söyledi.
Samsun‘da 3 Şubat Perşembe günü sabaha karşı lüks cip ile Atatürk Anıtı’na gelen 2 kişi, anıta urgan bağlayıp yıkmaya teşebbüs etmiş, başarılı olamayınca yakalanma korkusuyla olay yerinden kaçmıştı. Samsun polisi önce aracın plakasını, ardından da şahısları tespit etmiş, akraba oldukları öğrenilen C.R.F.(39) ve B.F.(25) yakalanarak gözaltına alınmıştı. Şüpheliler olaydan bir gün sonra çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmıştı.
Uyuşturucu suçlarından suç kayıtlarının bulunduğu öğrenilen C.R.F.(39) ve B.F.(25) hakkında Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame tanzim edildi ve Samsun 7. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Başsavcılık iki şüpheli hakkında 5816 sayılı “Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanun”un 1/2 ve 2/1. maddeleri gereği ceza tayinlerinin alt sınırdan uzaklaştırılarak 1 yıldan 7,5 yıla kadar ve Türk Ceza Kanunu’nun 152/1.a, 35, 37, 44, 53, 54 ve 63. maddeleri gereği “Kamu malına zarar verme” suçlarından da 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasına çarptırılıp, mala zarar verme teşebbüs aşamasında kaldığından dolayı da ilgili indirim maddelerinin uygulanmasını talep etti.
Samsun 7. Asliye Ceza Mahkemesinde bugün davanın ilk duruşması başladı. C.R.F. Boğazlıyan Kapalı Cezaevinden, B.F. ise Sungurlu Kapalı Cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Hakim duruşmada iddianameyi sanıkların yüzüne karşı okudu.
Kendini savunan C.R.F., “Herkesten özür diliyorum. Telefonumda Atatürk’e ait, devlet büyüklerine dair aleyhte bir şey yoktur. Kimse hakkında kötü düşünmem. En büyük hatam B.’nin yanına gittim. Alkol aldığı için gittim. B. uyuşturucu madde kullanıyordu. B.’yi kurtarabilir miyim diye düşündüm. Yemin ederim öncesine dair böyle bir planım yoktu. Emniyette beni 5-6 saat ifadem alınmak istendi. Ben içmiştim. İçtiğimi söyleyemedim. Nezarete konulurken bir polis arkadaşa ne yaptığımı bilmiyorum dedim. Savcıya çıkacaktık. Vallahi billahi Atatürk hakkında hain demedim. Ben ne yaptığımı hatırlamıyorum. Karakolda ifademde ne dediğimi hatırlıyorum. Benim daha önce ne uyuşturucu davam var, ne de uyuşturucu kullanmışlığım var. Ne trafik suçum var. Hiç bir suç kaydım yok. Uyuşturucudan kendimi kaybetmiş olduğumdan yaptığım olaydır. Herkesten özür dilerim” dedi.
B.F. ise, “Böyle bir olaydan dolayı çok üzgünüm. Ben elimi bile sürmedim. Benim olay yerine gitmem farklıydı. Ben sadece elimle anıta çıkmasına yardım ettim. Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum. Zarar gören bir şey varsa karşılamaya hazırım. Anıtın yanında yemek yerken, C.R.F. Atatürk anıtını göstererek ‘Anıt üzerimize yıkılsa ne olurdu’ dedi. Güldük. Beraatimi istiyorum” diye konuştu. C.R.F. söz alarak, “Bir gün önce anıtın tam arkasında oturuyorduk. Güldük. Ağzımızdan çıkan iş başımıza geldi, böyle bir şey nasıl oldu. Anlamış değilim” şeklinde konuştu. Aracında ele geçirilen balyoz ile ilgili açıklamalarda bulunan C.R.F. şunları söyledi: “Araçtaki balyoz 3-4 gündür araçtaydı. Benim de sahibi olduğum düğün salonunu yıktık, orada kullandım. Yıkımda kullandığımız , işçi yeleği de araçta vardı.”
C.R.F. ve B.F.’nin avukatı Gökçe Unutmaz, “Kanlarında iddianamede belirtiği gibi metamfetamine rastlanmıştır. Verilen ifadeler uyuşturucu etkisiyle verilmiştir. Sanıkların pişmanlık belirten ifade dilekçeleri de vardır. Öncelikle beraat, aksi kanaat varsa tahliyelerini talep ediyorum” diye konuştu. Duruşma savcısı, Ordu Giresun ve Samsun Baro Başkanlığı, Samsun Güç Birliği ve ADD.’nin(Atatürkçü Düşünce Derneği) suçtan zarar görmedikleri için müdahil olarak katılma taleplerinin reddini talep ederek, sanıkların cezalandırılmasını ve tutukluluk hallerinin devamını talep etti.
Hakim, Ordu Giresun ve Samsun Baro Başkanlığı, Samsun Güç Birliği ve ADD’nin müdahil olarak katılma taleplerini kabul ederek avukatlara talepleri ile ilgili söz hakkı verdi. Söz alan B.F., “Ben Atatürk’ü seven insanım, bu olaydan ceza alırsam çok üzgünüm.” dedi. C.R.F. ise, “Bir hata yaptım hataydı. Orada bulunan baro başkanından, ADD’den den özür dilerim. Daha önce Atatürk’e karşı kinim yok. 2 evladım var. Onları yetiştirirken onları vatana, millete ve atasına saygılı yetiştirdim, suçtan kurtulmak için değil. Tahliyemi talep ediyorum.” diye konuştu.
Hakim, mütalaaya karşı sanık avukatının yazılı savunma talebi için süre vermesine ve tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 21 Nisan saat 14.00’e erteledi.