Samsun’da adından söz ettiren birçok projeye imza atan mimar Kerem Bütüner, 7/24 Gündem Dergi’nin 5. sayısına konuk oldu.
Samsun’da adından söz ettiren birçok projeye imza atan Bütüner Mimarlık’ın kurucusu Kerem Bütüner, 7/24 Gündem Dergi’nin kapağında yer aldı. Bütüner, 7/24 Gündem Dergi Genel Yayın Yönetmeni Nevin Aydoğan’ın sorularını yanıtladı.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz, Kerem Bütüner kimdir?
Eğitim öğretim hayatıma, Atatürk Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra Ondokuz Mayıs Üniversitesi Mimarlık Bölümünde devam ettim. Üniversite öğrenciliği sırasında İstanbul’da bir dönem yaz okulu yaptım. Benim için unutulmaz ve güzel bir deneyim olmuştu. Beylerbeyi, Rumeli Hisarı, Hidiv Evleri gibi bölgenin en zevkli ve en yaratıcı projelerinde çalışma fırsatı buldum. Beykoz’da Riva ve çevresindeki Ali Bahadır Köyü’nün tasarım projesi mesleki gelişimim açısından bana büyük katkılar sağlamıştır. Sonrasında Samsun’a dönüp burada eğitimimi tamamladım. Kendi şehrimden uzaklaşmak istemedim. Samsun’a her alanda hakim olmak çok güzel ve özel bir şey. Üniversite yıllarımda iken Atakum’da Kent Konseyi Gençlik Meclisi’ni kurduk. Ekip arkadaşlarımızla Atakum’da sayısız gönüllü projelere imza attık. Sosyal yardımlar, gıda yardımları vs. çok sayıda insan ve aileye dokunabilme imkanımız oldu ve bu bir insanın yaşayabileceği en güzel duygulardan biri olsa gerek. Bu sayede Atakum’un her mahallesine, her sokağına, her köyüne adım atma ve oranın insanları ile tanışma fırsatım oldu. Bunun mimarlık mesleğimde çok fazla artısı oldu. Her köyün, her mahallenin yaşam tarzı, toprak yapısı, sosyal yaşantısı gibi olanakları gözlemleyebilme fırsatım oldu. Bu sebeple çalıştığım bölgeye tam anlamıyla hakimim diyebilirim. Pandeminin son zamanlarında Atakum Belediyesi’nde mimarlık görevime başladım. 2,5 sene boyunca belediyede hem proje kontrolde hem de iskan servisinde görev yaptım. Bu süre boyunca Atakum’da yüzlerce projeyi hem kağıt üstünde hem de yerinde inceleme fırsatı elde ettim. Mesleğim açısından farklı projelerin onay sürecinde olmam büyük avantajlar sağladı.
Kendi ofisinizi açmaya nasıl karar verdiniz?
Hep aklımda kendi ofisimi açmak vardı. Belediyede uzun süre çalışmak gibi bir planım hiç olmamıştı zaten. Bu düşüncede olduğumu çalışma arkadaşlarım dahi biliyordu. Uygun ve doğru zamanı gördüğüm zaman kendi ofisimi açtım.
Mimarlığı seçmenizin özel bir nedeni var mıydı?
Her insan gibi büyüdükçe mesleki açıdan fikirleriniz değişiyor. Yaptığım işlerle iz bırakmak, projeler üretip, bunu canlı olarak görmek gibi hayallerim vardı. Mimarlık da bu anlamda hayallerimin tam karşılığını veriyordu. Bir vizyon belirleyerek şehirlerde ve ülkende bir imza bırakmak harika bir duygu.
Samsun’da genç bir mimar olarak belirli isimlerin arasından sıyrılmak zorlayıcı mıydı?
Böyle bir bakış açım hiçbir zaman olmadı. Genç bir mimar ve genç bir girişimci olarak görüyorum kendimi. Hiçbir zaman sektör artık doldu kendi ofisimi açmamalıyım demedim. Bence diğer genç meslektaşlarımız da dememeli. Bu yüzden sektörde olan yeni veya eski diğer arkadaşlarımıza da elimden geldiğince destek olmaya çalışıyorum. Paylaşımcı olmak her zaman kazandırır.
Biraz da şirketinizden bahseder misiniz?
Yeni bir şirket olarak görünsek de çalışma arkadaşlarımızla uzun süredir devam eden dostluklarımız var. Başlangıç olarak Samsun’a yeni bir vizyon getirme gayreti içerisindeyiz. Ofis ve şantiyede görev alan çalışma arkadaşlarımız, bünyemizde ustalarımız da var. Sayı olarak ortalama 15-20 kişilik bir ekibiz. İnşaat, mimarlık olarak hizmet vermekteyiz. Yakın zamanda teknoloji ile birlikte başka departmanlarımızın da oluşumunu sağlayacağız. İnşaat – Proje – İç Mimarlık – Taahhüt – Danışmanlık – Mimari Görselleştirme hizmetleri vermekteyiz.
Samsun’da yaptığınız projeler hakkında da bilgi verir misiniz?
Son bir yıl içerisinde birçok şantiye projemiz oldu. İç mimari olarak Samsun’da örnek teşkil edebilecek bir projeyi bitirmek üzereyiz. Mimari olarak şu anlık ağırlığımız iç mekan tasarımı, konut ve ticari projeler. Hepsini zevkle ve özenle tasarlıyoruz. Herkesi de şantiyelerimizi ve tasarımlarımızı görmeye davet ediyorum.
Kabul etmediğiniz işler oluyor mu?
Tabi ki. Bizim işte bulunduğunuz yerin iklimi, toprak yapısı, mimarisi çok önemli. Bazen buraya uygun olmayan fikirlerle gelen müşterilerimiz oluyor. Bu durumda uyarmak zorunda kalıyorum ve içime sinmeyen hiçbir işte imzam olsun istemiyorum. Bu sebeple kabul etmediğim çok iş de oldu.
Samsun’la ilgili hayalini kurduğunuz bir proje var mı?
Samsun Türkiye genelinde en hızlı gelişen şehirlerden bir tanesi. Gelişimin hangi yönde ve ne etkide olduğunu ilk önce analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Samsun’un bölgelerine özel hayalini kurduğum bazı projeler var. Bir turizm ve sanayi merkezi haline gelmesi gerekiyor. Bu anlamda Çatalçam, Taflan, Çakırlar Korusu o taraflara doğru mimarinin ilerlemesi gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden yeşil alanı öldürmeden, turizmi de aynı zamanda canlandıracak projeler yapılmalı. Turizm geldiğinde o bölgeye sanat da, farklı görüşte kişilerde, sosyalleşme de gelmiş oluyor zaten. Samsun’a bu katılmalı. Sanayi açısından Samsun’un ağır sanayi ve hafif sanayi olarak ayırmamız lazım. Limanı olan bir şehirde sanayinin büyük potansiyele sahip olması gerektiğini düşünüyorum. Sanayi projeleri kentsel planlama ile mümkün olacağı için ilk önce Samsun’a kentsel anlamda bir proje yapma hayalim var. Diğer bir hayalim; Formula 1 pisti projesi ve motor sporlarını şehrimize entegre etmek. Samsun tam bir spor şehri. Bu şehrimize de güzel bir vizyon katacaktır.
Pandemi süreci mimarideki trendleri ne şekilde etkiledi?
Pandemi, insanların yaşam alışkanlıklarını tamamen değiştirdi. İnsanlar evde kalmaya başladıkça, evde nelerin ihtiyaç olduğunu görmeye başladılar. Kendilerine özel alan oluşturmak istediler. Müstakil evler hem bir şehrin yatay mimaride ilerlemesi hem de insanların kendi sosyal alanlarını yaratabilmeleri için güzel bir yol. Benim ailem de müstakil evde yaşıyor. Ben de pandemi sürecinde vaktimin çoğunu ailemin yanında, hatta bahçede geçirdim diyebilirim. Eğer apartman dairesindeki evimde kalsaydım, o süreç çok daha zor geçerdi eminim. Her sektörde olduğu gibi mimaride de sosyal medya çok etkili. Bungolov evler trendler arasında. İnsanlar, daha az maliyetli olduğu için tarlalarına bungalov evler yapmaya başladılar. Gerçekten güzel bir şehir planlamasıyla, yeşil alanlarını koruyabildiğimiz ve imarını düzgün yapabildiğimiz sürece inşaatlar devam etmeli bence. Şehir mimariyle başlar, sosyal donatılarla şekillenir.
İşinizde başarıyı getiren püf noktaları nelerdir sizce?
Bilinç. Örneğin; bir kağıda konulan noktayı, sildiğinizde izi nasıl kalıyorsa, bizim iş de bu şekilde. Yaptığımız her işte bir iz bırakmış oluyoruz. Bu izin de sonuçlarını öngörmeli o bilinçle hareket etmeliyiz. Eğer biz bilinçli olursak yanımızda çalışanlar da, işveren de, senin iş vereceğin kişi de bilinçli olur. Diğer püf noktası ise; Empati ve yaratıcılık özellikleri. Öncelikle müşterilerin ne istediğini iyi anlamak gerekiyor. Sonrası sizin hayal gücünüze kalıyor. Ayrıca proje yapacağımız yerin tüm özelliklerine hakim olmak, yaptığımız işlerde başarılı olmamızı sağlıyor.
Çalışmaktan keyif aldığınız bir tarz var mı?
Ben daha çok modern mimariyi seviyorum. Modern mimari yaparken; eski geleneklerimize uygun projeler yapıyorum. Müşterilerin isteği üzerine projeler ürettiğimiz için; müşterilerimin beni şaşırtmasını, zorlamasını isterim. Bazen biz de müşterilerimize sürprizler yaparız. Tasarımlarımızda veya uygulama yaparken müşterilerimize sormadan kendi aldığım kararlar oluyor. Bunu nasıl yapıyorsunuz diye soruyorsanız; karşımızdaki insanı iyi analiz etmemizden kaynaklı. Bu zamana kadar aksini hiç yaşamadım.
Çalışmaktan keyif aldığınız materyaller?
Ahşap malzemelerin dokusunu ve mermer kullanmayı çok seviyorum. Ancak bizim sektörde çok sayıda malzeme var. Sürekli aynı malzemeleri kullanmak yaratıcılığı da öldürür. Araştırmacı olarak, farklı malzemeleri denemek gerekir. Fuarlar çok yol gösterici oluyor bu anlamda. İnşaatla ilgilenen herkesin bu fuarlara katılması gerektiğini düşünüyorum.
En sevdiğiniz mimari yapı?
Üstad Mimar Sinan’ın bütün yapılarını çok seviyorum. Bunun yanına Tac Mahal’i ekleyebiliriz.
Kendinize hedef koyar mısınız?
Kesinlikle. Hayatım tamamen planlı. Hem ülke çapında hem dünya çapında ilerlemeyi çok istiyorum. Yakın zamandaki öncelikli planım, ekibimizi genişletmek. Alt yapısına hazırlandığımız inşaat sektörüne, fark yaratarak geçiş yapmak diğer bir hedefim. Bu hedefimde, kendi imal edeceğimiz şeylerle de farklılıklar yaratmayı amaçlıyorum. Zamanla gerçekleştireceğimize inanıyorum. Bir mimar hem sosyal hem mimari anlamda bulunduğu şehre her zaman katkıda bulunmalı ki bulunduğu şehirde yaşıyorum diyebilmeli. Bir mimarın yaşamı Ofis-Şantiye-Ev üçlüsünde olmamalı.
İşiniz dışında neler yaparsınız?
Spor hayatımın önemli bir parçası. Sabahları 6.30 da kalkar sporumu yaparım. Çocukluğumdan itibaren spor yaparım. 7 sene hentbol oynadım. Yüzmeyi çok seviyorum. Takım sporlarına olan ilgimden dolayı arkadaşlarımla yaptığım her spor aktivitesi aslında benim için çok keyifli. Mutfakla çok ilgiliyim. Sürekli farklı soslar, mezeler üretmeyi denerim. Dışarda yemek yemek yerine, kendi yaptığım yemeği yemek bana ayrı haz veriyor. Adrenalini de çok seviyorum. özellikle yazın paraşüt, jet ski gibi aktiviteleri yapmaktan çok keyif alıyorum. Keyif aldığım her işte, ilgilendiğim her sporda başarılı olmayı isteyen biriyim. Bir iş yapılıyorsa o tam olarak yapılmalı düşüncesindeyim. Gezmeyi yeni yerler keşfetmeyi severim. Şöyle bir hayalim de var. Aracımla, buradan çıkıp tüm Dünya’yı gezeyim istiyorum.