Türkiye İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay, Oğuzhan Uğur’un Mevzular Açık Mikrofon programında 16 yaşında uğradığı işkenceyi anlattı.
Youtube kanalı BabalaTV’nin sahibi Oğuzhan Uğur, son programına Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Barış Atay’ı konuk etti. Atay’ın 16 yaşında uğradığı işkenceyi anlattığı anlar sosyal medyada gündem oldu.
Seyirciler arasındaki bir kişi Atay’a, “Terörist olduğunuzu, PKK sevici olduğunuzu düşünen çok insan var. Ben burada otururken size inanmak isterken ve ikna olmak üzereyken belki… ‘Keşke şunu yapmasaydım da böyle düşünmeseydiler’ dediğiniz bir şey var mı?” diye sordu.
Atay, bu soru üzerine 16 yaşındayken karakolda gördüğü işkenceyi şu sözlerle anlattı:
“Ben Antakya’da okudum. 15 yaşındayım. 1996’ta Manisa Davası oldu. ‘Paralı eğitime hayır’ sloganı yazdıkları için bir tren vagonu üzerine öğrenciler, örgüt üyesi ve terör eylemlerinde bulunmaktan yargılanıp cezaevinde yattı.
İbrahim Çağlar diye bir müdürümüz vardı. Bizi ‘Bunlar yasa dışı örgüt kurdu’ diye şikayet etmiş. 5 arkadaş Köprübaşı diye bir yer var Antakya’da. Oraya doğru yürürken, çok iyi hatırlıyorum travmatikdir çünkü. Kerem diye bir komiser, 7411 diye Ford minibüs bir ekip aracı vardı. Önümüzde durdu. ‘Atlayın’ dedi. ‘Niye?’ dedik. ‘Toplu yürüyüş kanuna muhalefetten’ dedi. Biz de ‘5 kişiyle mi’ dedik. ‘He … 5 kişiyle’ dedi. Bayağı sinkaflı küfür etti. Ve tekme tokat aldı.
Karakola gittik. Karakol merkez karakolu. 1990’lar özel harekatçıların karakolları olurdu. Özel harekat karakoluydu. Bizim için tabi ürkütücü de bir şey oralara girmek.
İçeri girdik. Eksi ikinci kat. ‘Üstünüzü çıkarın’ dediler. Çıkardık. Külotla oturuyorum. Sonra gözümü bağladılar. 16 yaşındayım. İçerideki dedi ki. ‘Kaydını alalım mı?’ ‘Yok misafirimiz’ dedi. Kayıt da yok. 11 saat dayak yedim ben 16 yaşında. Yürüyordum sadece.
Mesele şu; 11 saatin sonunda ne dedi biliyor musun? ‘Git nereye istersen oraya şikayet et’ dedi. Yürüyebilecek durumda da değildik. Utanıyordum da. Babamla annem görürse de problem olur diye korktum. Arkadaşımıza gittik. Her tarafımız mosmor. Bir yerden sonra çok iz kalmasın diye ıslak havluyla dövdüler.
Bunu üzülün diye anlatmıyorum veya üzülmüyorsanız da bir problem yok. Bunun çözümü bana ‘terörist’ demeniz, benim bir şey yazıp yazmamam falan değil. Hayal edebiliyor musunuz ya?”