İnsanlar, bizi felakete sürükleyeceğini düşünse de, ben sosyal hiçbir mecradan korkmuyorum. Şu an bu iletişim ağına sahip olduğumuz için şanslıyız bile bence. Bundan seneler önce insanların, küçük bir bilgiye erişmek için ne kadar zorlandığını düşünüyorum da bunu avantaja çevirmek varken sosyal medyadan korkmak bana anlamsız geliyor.
Ben bunun kişinin algılama biçimiyle alakalı olduğunu düşünüyorum.
Hayata baktığın pencere güzelse, seçimlerine, kendi filtreleme sistemine güveniyorsan hiçbir sosyal platformunun seni korkutmasına gerek yok.. Kendin için iyiyi alıp, sevmediklerini de dışarıda bırakıyorsun. Miss..
Hayatta da her şey seçimlerimizle alakalı değil mi? Akşam evine gittiğinde koltuğa serilip hangi kanalı istersen onu izliyorsun. Hangi kitabı istersen onu alıp okuyorsun. İnstagram’da istediğin hesabı takip ediyorsun. Sosyal medyada tüketici olarak, akış bile senin seçtiklerine göre şekilleniyor.
Mesela ben; müzisyenleri, psikologları, yazarları, yeni lezzetler denememi sağlayan yemek sayfalarını, sosyal ilişkilerimizi geliştirmemiz için bilgi veren insanları, yeni şarkılara erişmemi sağlayan müzik platformlarını, günümü güzelleştiren karikatürlü ve kedili sayfaları takip ediyorum J
Psikolog Beyhan Budak, İnce işler, Barış Özcan, Murat Soner, Youtube’da çok severek takip ettiğim kanallar mesela. Şiddetle öneririm
İnsanların sosyal medya kullanım şekli, karakterini ve hayata bakışını yansıtıyor bana göre. Kişinin aynası gibi bir bakıma. Ben, paylaştığım içeriklerle insanları güldürmeyi seviyorum. Yaptığım müziği duyurma konusunda da bana fazlasıyla yarar sağlıyor.
Kilometrelerce uzaklıktaki insanın benim bir şarkıma denk gelmesi muhteşem bir olay bence. Aynı karikatüre güldüğüm, hoşumuza gitmeyen bir olay için birleşerek sesimi çıkardığımız insanlarla aynı ortamda buluşabilmeyi seviyorum.
İyi kötü her şeyden evimde otururken hızla haberim oluyor. Sosyal medyanın bu tarz avantajlarını kullanmak benim için bulunmaz nimet. Başkaları ne düşünür bilmem bana göre ‘canım sosyal medya’
Pelin ŞAHİN
👏