Depremin yıktığı 10 ilde OHAL ilan edilmesinin ardından seçimlerin ertelenme olasılığı konuşulmaya başlandı. Bülent Arınç’ın da seçimin ertelenmesi yönündeki çıkışının ardından Anayasa’nın ilgili maddeleri araştırılmaya başlandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TBMM’deki oylamanın ardından 10 ilde olağanüstü hal ilan etmesi normalde 18 Haziran’da yapılması gereken fakat 14 Mayıs’a çekilmesi düşünülen seçimlerin ertelenme olasılığını gündeme taşıdı.
Gazeteci Fatih Altaylı da, “Önce bir seçim kararı alınacak. Sonra YSK, dört ilde tamamen altı ilde ise kısmen seçim sürecini yürütmesinin fiilen imkansız hale geldiğini bildirecek ve seçimlerin ertelenmesini isteyecek. Böylelikle seçimler en az altı ay, muhtemelen bir yıl ertelenecek” demişti.
Dün akşam saatlerinde AK Parti kurucularından Bülent Arınç, Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle bu yıl yapılması planlanan seçimlerin ertelenmesi için çağrı yaptı.
Söz konusu açıklama ve seçimlerin ertelenme gündemine muhalefet çok sert tepki gösterirken, Anayasa maddelerini gerekçe gösterdi.
Anayasa: “Sadece savaş olursa seçim ertelenebilir”
MADDE 5 – (1) Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkân görülmediğine dair karar verilmesi hâlinde, Cumhurbaşkanı seçimi bir yıl geriye bırakılır.
(2) Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir.
Anayasa’nın 78. maddesine bağlı olarak 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu’nun 5. Maddesi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sadece savaş hali nedeniyle ve ancak bu nedenden kaynaklanan TBMM kararı ile 1 yıl ertelenebileceğini net bir şekilde belirtiyor.
YSK’nın görev tanımı şu şekilde:
“Yüksek Seçim Kurulu, ülkemizdeki seçimlerin başlamasından bitimine kadar başta Anayasa olmak üzere; 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun, 7062 sayılı Yüksek Seçim Kurulunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile diğer seçim kanunlarına uygun olarak seçimlerin yönetim ve denetim işlemlerinin adil ve şeffaf bir şekilde yürütülmesini sağlayacak düzenlemeleri yapan, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları inceleyen ve kesin olarak karara bağlayan, seçim sonuçlarını güvenli ve hızlı bir şekilde kamuoyuna duyuran Anayasal bir Kuruldur”
Yüksek Mahkeme’nin 2012/30 sayılı esas ve 96 sayılı karar metni “Savaş ve benzeri zaruret sebepleriyle seçimlerin yapılmasının fiilen imkansız kalması” halinde ertelenmesinin önünü açıyor.
Her ne kadar Anayasa’da sadece “savaşın” seçimlerin ertelenmesine neden olarak gösterilebileceği belirtilse de, Anayasa Mahkemesi’nin kararındaki “benzeri zaruret” tanımı, deprem gibi durumların da bu kullanımın içine alınabileceği ihtimalini kuvvetlendiriyor.