Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin 6’ncı yıl dönümü dolayısıyla video mesaj yayınladı.
Erdoğan video mesajında şu sözleri kaydetti:
“İstiklal ve istikbal davası için, FETO ihanet çetesi mensubu hainlere aslanlar gibi karşı koyarken şehadete yürüyen 252 şehidimize Allah’tan rahmet diliyorum, Rabbim hepsinin mekanını cennet eylesin diyorum. Her şehidimizin hikayesinde ancak imanlı, inançlı, adanmış yüreklerin kavrayabileceği incelikte ibretlik mesajlar vardır. İnşallah bu mesajlar nesiller boyunca dilden dile aktarılacak, evlatlarımıza rehber olacaktır. Türkiye aşkına çarpan yüreklerle, 15 Temmuz gecesi yaşanan tarihi kıyama katılan her bir vatandaşıma, o gece gazilikle şereflenen tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Darbe girişiminin başlamasıyla hiç tereddüt etmeden sokakları, meydanları dolduran tanklara, uçaklara, namlulara gövdelerini siper eden bu milletin evlatlarının asaletini anlatmaya kelimeler yetmez. Hiç şüphesiz bizim için 15 Temmuz’un asıl önemi, milletimizin tarihi boyunca maruz kaldığı darbelere karşı gösterdiği bu ilk fiili ve şanlı direnişin sembolü olmasıdır.
Cumhuriyetimizi bir asır önce verdiğimiz Milli Mücadele ile kurmuştuk, demokrasimizi 1950’de milletin sandıktan çıkan iradesi ile hayata geçirmiştik. 2002’den itibaren de Türkiye’yi her alanda tarihinin en büyük kalkınma ve yatırım hamlesi ile buluşturmuştuk. Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi, cumhuriyetimize, demokrasimize ve tüm bu kazanımlarımıza canımız pahasına sahip çıktık. Tek yürek ve tek bilek olarak darbecilere karşı yürüttüğümüz destansı direniş ile dosta ve düşmana Türkiye’nin asla esir edilemeyeceğini, Türk milletine asla diz çöktürülemeyeceğini gösterdik. Darbenin başlaması ile darbeci hainleri ve onları üreten yapıyı kökünden kurutmak için ülkemizin tüm hukuki ve idari gücünü harekete geçirdik. Ülkemizin bir daha böyle bir tehdide maruz kalmaması için gereken tüm tedbirleri aldık, almaya devam ediyoruz. Şehitlerimizin kanını yerde koymadık, gazilerimizin karşısına boynumuz eğik çıkmadık. Milletimizin fedakarlığının boşa gitmesine seyirci kalmadık. Hainleri üzerimize salanların heveslerini kursaklarında bırakırken dostlarımızın yüreklerini ferahlattık, umutlarını güçlendirdik. Türkiye’nin bir daha benzer tehditlerle karşılaşmaması için her alanda gereken tedbirleri aldık.
Bu tür hadiseler milletlerin tarihinde yeni bir atılımın, yükselişin, dönemin işaretleri olarak yerini alır. Hamdolsun, biz de 15 Temmuz’u böyle bir nirengi noktasına dönüştürmeyi başardık. Artık Türkiye tarihi, demokrasimizin rüştünü ispat etmesi ve milli iradenin gücünün tereddütsüz anlaşılması bakımından 15 Temmuz öncesi ve 15 Temmuz sonrası olarak iki dönem halinde incelenecektir. Darbe girişimi sırasında maşaları ile uğraştığımız mücadelenin asıl büyük cephelerini sonrasındaki meydan okumalarımızla aştık. Sadece FETO’cu hainleri değil tıpkı diğer terör örgütlerinin mensupları gibi onlara da üzerimize salan güçlere cevabımızı geri çekilerek değil, ileriye atılarak verdik. Siyasi ve diplomatik alanda yürüttüğümüz çalışmalar, yaptığımız anlaşmalar, kabul ettirdiğimiz duruşlarla yeni stratejimizin meşruiyetini güçlendirdik. Yönetim sistemimizi değiştirerek darbelere ve vesayete zemin hazırlayan zaaflarımızdan kurtulduk. Ekonomimizi çökertmeye yönelik tuzakları birer birer bertaraf ederek hedeflerimizden uzaklaştırılmamıza izin vermedik. Elbette en büyük etkisini hayat pahalılığı olarak hissettiğimiz sıkıntıları da hissettik. Ama hamdolsun bu sıkıntıları aşacak güce, imkana, iradeye, kararlılığa sahibiz. Vesayetle istikameti değiştirilemeyen, darbe ile yıkılamayan, terör örgütleri ile hizaya getirilemeyen Türkiye’nin ekonomi ile teslim alınmasına rıza göstermedik, göstermeyeceğiz.
Salgın ve savaş şartlarının tetiklediği, enerji başta olmak üzere küresel emtia fiyatlarındaki fahiş artışın hızlandırdığı enflasyon sadece bizim değil tüm dünyanın sorunudur. İnşallah uzunca bir süredir hep yaptığımız gibi bu türbülanstan da ilk çıkan ülkelerin başında geleceğiz. Böylece 15 Temmuz’un bir devamı olarak gördüğümüz bir badireyi daha geride bırakarak büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası yolundaki Türkiye’ye devam edeceğiz. Ancak bu şekilde kendimizi şehitlerimizin emanetine hakkıyla sahip çıkmış, gazilerimize layık olmuş, milletimize karşı sorumluluklarını yerine getirmiş hissedebiliriz. Tarihimizin en şanlı zaferlerinde olan 15 Temmuz’u milli hafızamıza güçlü bir şekilde kazımak için düzenlenen etkinliklere bu yıl yaklaşık 9 bin proje başvuru yapılması, demokrasi nöbetlerinin sürdüğüne işaret etmektedir. Bu duygularla milletimizin 15 Temmuz demokrasi ve Milli Birlik gününü tebrik ediyor, şehitlerimize tekrar rahmet diliyorum.”