Türk müziğinin sevilen isimlerinden şarkıcı, söz yazarı ve yapımcı Gökhan Türkmen, 7/24 Gündem Dergi’nin 5. sayısına özel açıklamalarda bulundu. 7/24 Gündem Dergi Genel Yayın Yönetmeni Nevin Aydoğan’ın sorularını yanıtlayan Türkmen, müzikte olanı taklit etmek yerine üretenin kazanacağını söyledi.
Müziğin geleceğiyle ilgili bir öngörünüz var mı, nereye doğru evrilecek sizce? Siz de müzik konusunda geçmişe özlem duyanlardan mısınız?
Geçmişe de özlemim var; ama gelişen yenilenen her şeyi de takip eden ve saygı duyan biriyim. Teknoloji, müzik, sanat her şey gelişerek değişmelidir. Kaçınılmazdır. Üretenin kazanacağından yanayım. Olanı taklit etmek veya başkalaştırmak yerine yoktan var etmeye çalışanların kazanacağından yanayım. Geleceğini böyle görmekteyim.
Müzikten kazandıklarınızla şimdiye kadar 3 orman yaptınız, çok alışıldık bir durum değil. Bu konudaki hassasiyetinizin özel bir nedeni var mıdır?
Yeşili seven, doğaya her daim saygı duyan bir aile ve ekibiz biz. Hayatta en çok korunması gereken şeylerdendir doğa. Nefes almamızın, hayatımıza devam edebilmemizin en temel unsurudur. Hele ki bu zamanda yaşanan orman yangınlarını, hayvan katliamlarını düşünürsek… O yüzden hayatımız sonlanana kadar orman yapmaya devam edeceğiz.
GTR Müzik’e gelip sizden destek isteyen yeni isimleri değerlendirirken sadece iyi bir müzisyen değil iyi de bir insan olmalarının önemli bir kriter olduğundan bahsediyorsunuz. İyi insan evet derin bir terim ama siz nasıl tanımlıyorsunuz?
İyi insan önce kendine sonra başkalarına ve tüm canlılara saygısı olan insandır. Önce kendini mutlu sonra insanları mutlu edebilen insandır. Dürüsttür, samimidir. Şovanist veya teşhirci değildir. Hiçbir şeye aç olmayan doymayı ve paylaşmayı seven insandır. Değerleri olan ve bu değerlerin daima arkasında duran insandır. Kimseyi aldatmayan, ailesine ve dostlarına sahip çıkan insandır. Aynı masada oturabildiğimiz insanlardır bunlar. Derdimiz budur. Gerisi çok problem değildir:)
Sinematografik klipler tercih ediyorsunuz genelde. Bundan iyi bir izleyici olduğunuzu tahmin ediyoruz. Sizin en beğendiğiniz filmler hangileri?
The Revenant, The Doors, Blow, Godfather, Dejavu, Vizontele, Pek Yakında, Duvara Karşı, Mustafa Hakkında Her şey.
Film seçimlerinde yönetmen mi takip edersiniz, yoksa oyuncu mu?
Bilmediğim bir filmde ilk yönetmene bakarım. Sonra oyuncu kadrosuna. Eğer serinin devamı şeklinde bir şey izliyorsam konusuna bakarım.
Kiminle nasıl bir senaryoda oyunculuk yapmak isterdiniz ve nasıl bir rolde?
Absürd bir rol oynamak isterdim. Kendi karakterimden farklı bir kişilik. Senaryonun da gerçek bir hikaye olması tercihim olurdu. Ya da çok fazla ütopik olmamasını isterdim. Ama iyi kurgulanmış, doğru yazılmış bir senaryo tabi ki en önemlisi.
Obsesif biri olduğunuzu dile getirmiştiniz röportajlarınızda. Bu durum işinizde sizi nasıl etkiliyor, çok fazla revize ediyor musunuz son haline gelene kadar, bir şarkının tamam hazır artık bu dediğiniz zamana kadar geçen sürede neler yaşanıyor?
Farklı olması, güzel hissettirmesi, her şeyiyle ahengi koruyor olması çok önemli. Bu şekilde içimize sinene kadar uğraşıyoruz şarkıyla. Kelimeleri, anlatımı, konusu, hikayesi… Her şeyi çok önemli. Sonrasında çekeceğimiz klip için bize güzel referans da veriyor olması lazım. O da işin son kısmı.
Yüzlerce sahnede konser verdiniz, sizi en çok etkileyen konser yada sahne diye sorsam neresi gelir aklınıza ilk olarak?
Son yaptığımız Zorlu Kontekst konserimiz çok güzel ve çok çekiciydi bence. Ekip olarak çok keyif almıştık.
Kaygılı bir insan mısınız? Örneğin baba olmak sizi nasıl kaygılara sürüklüyor, en büyük kaygınız nedir?
2 kız çocuğu babası olarak kaygılarım tabi ki var. Elimizden geldiği kadar kendilerini geliştirmeleri, duyarlı olmaları, farkındalık kazanmaları, her konuda eğitimli olmaları için çabalıyor ve çalışıyoruz. En başta sevgi dolu bir aile içerisinde büyümeleri, her canlıya karşı saygılı olmaları en güzel hayalimiz. Öyle de büyüyorlar çok şükür.
Hayatta en sizi en çok zorlayan duygu ya da durumlar neler? Benim sınavım da buymuş dediğiniz oluyor mu?
Biz ailecek çok zorlanan insanlar olmadık. Ailemizden de böyle görmemişiz sanırım.
Bir sorun varsa sorunun nereden geldiğini bulup çözmek için uğraşırız. Sinem de ben de çok şükür öyle insanlarız. Sınavım bu dediğim durumlar genelde biz işimizi düzgün yaparken yapamayan insanlara karşı oluyor:) o da her meslekte olan sıkıntılar sanırım.
En büyük motivasyonunuz desem ne dersiniz?
Ailem. Tatil. Dostlarım. Onlarla geçirdiğim güzel vakitler. Güzel yemekler.
Değiştirmek istediğiniz yönleriniz var mı? Keşke biraz daha şöyle olsaydım dediğiniz…
Aslında memnunum her şeyimden. Ama biraz daha medeni cesareti olan bir adam olmak isterdim. Biraz daha girişken. Biraz daha sosyal, insan seven bir insan 🙂
İyi ki böyleyim ya da iyi ki böyle yapmışım dediğiniz bizimle paylaşabileceğiniz ne var?
İyi ki Sinem’le evlenmişim. İyi ki 2 tane güzel kız çocuğum var ve iyi ki böyle bir insanım:)
