Son dönemin moda ifadesiyle, yaşananları özetle değerlendirecek olursak; bir yılı aşkın süredir, muhalefeti bir araya getiren altılı masa etrafında toplanan liderler toplam 12 toplantı yaptı.
Liderler ve çalışma arkadaşları, ‘Başkanlık Sistemi’ adı verilen bu garabet düzene itiraz eden vatandaşlarımızın duygularına öncülük etmeyi, umutlarını diri tutmayı başardılar.
Hepsinden önemlisi; bu altı lider, geleceğe dönük yönetim sistemini (rejimi) belirlemeye dönük etkili çalışmalarıyla, medyanın da gündemini belirleyerek, bütün kesimlerin konuya odaklanmasını sağladılar.
Bir araya gelişlerinin ilk altı ayında, ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ altyapısını oluşturan detaylı çalışmaları yaptılar.
Ardından, en geniş danışma modelleriyle yeni Anayasa’nın taslak metnini hazırlayarak halka, çalışmalarla ilgili somut veriler sundular.
Bütün bu süreçte, aday ismi zikretmeden aday ile ilgili somut tanımlamalar yaptılar.
Kurmaylar mutfakta, geleceğe yönelik, bu hazırlıkları sürdürürken, liderler de toplumun gözü önünde nezaketleri ve siyasi çözümleriyle, Türk demokrasi tarihinde örnek bir uyum ile süreci topluma sundular.
Umut cephesinde bunlar yaşanırken, bir yandan nedeni bir türlü tarif edilemeyen faiz indirimleri ve onun yarattığı enflasyon; sınırlarımızın çok ötesinde yaşanan savaşın etkileriyle de katlanarak vatandaşımızın belini büküyor, bilfiil savaşın içerisindeki ülkelerden daha ağır faturalarla Türk ekonomisini nefes alamaz hale getiriyordu.
Bütün bunların üzerine, kendisi değilse de, imarda bilimin yolu terkedildiğinden, “yıkıcı etkisi” olağanüstü büyük bir deprem ülkemizi vurdu.
Deprem sonrası, çok erken saatlerde, olayın vahameti anlaşılır anlaşılmaz millet kenetlenerek harekete geçti.
Millet İttifakı da siyaseti bir kenara bırakarak depremden etkilenen 11 ilde, acının hafifletilmesi, yaraların sarılması, yaşamın sürdürülebilmesi adına olağanüstü katkılar sundu ve sunmayı sürdürüyor.
Deprem yaraları kapanmamış, depremzedelerin geçici barınma sorunları bile henüz çözülememişken, Sayın Cumhurbaşkanı’nın, Mart ayının ilk gününde, partisinin grup toplantısında seçim tarihinin 14 Mayıs olarak altını çizmesi gündemin odağına yeniden ‘seçim’i oturtuverdi.
Yaşanan gelişmeler sonunda, sayın Meral Akşener’in beklenmedik hamlesi masada etkili bir sarsıntıya neden oldu.
Henüz islim üzerinde olan ve anlamlı anlamsız çıkışlarla savrulan gelişmeleri hep birlikte dikkatle izliyoruz.
Başlığa dönelim;
“Günün sonunda” diyelim, ve bir de önerimizi sunarak yazımızı bitirelim.
Diğer alternatifler nafile ve çıkmaz yola çıkan çabalar olarak kalacaktır…
İyi haftalar…