İnsan hayalsiz yaşayamazmış…
Gerçi hayal fakirin ekmeğidir… Hayal kurmak parayla olsaydı kimse tenezzül etmezdi bu işe gibi geliyor bana… Bedava olunca hayal çapı da büyüyor insanın doğal olarak!
Hayal kurma çapımızı ara gazını ve şakşakı görünce artırıyoruz bazen toplum olarak! Burnumuzun dibindeki sivilcenin gerçeğini göremeyip, başka alemlere-başka galaksilere dalıyoruz fütursuzca…
Ayranımız için yoğurt bulamamışken… içecek bardak olarak kristal cam mı olsun? ‘Yoksa altın kupa mı’ diye boş ve gereksiz hayallere dalıyoruz bazen…
Hala anlayamıyorum bu ülkede Diyarbakır’da bir köyde içme suyu yokken Afrika’da bilmem hangi ülkede kuyu açmak için yapılan gayreti, Samsun’da eti kurbandan kurbana yiyen varken 5000-10000 km uzaktaki diyarlara kurban eti gönderme faaliyetlerini, Ağrı’da hala yolu olamayan bir belde varken uzaya yol yapma hayallerine kanmayı, Burdur’da bir köyde araziyi ekemezken elin Güney Amerika’sında tarım alanı aranmasına benim kafam hala basmıyor…Benim kafam bu hayalleri bir türlü süzemiyor!
Ülke insanı hayal gemisinin yelkenlerini yalanlar yönünden esen rüzgarının şişirip gitmesine alışmış olmalı ki, herkes bir pembe bulut altında ışıldayan güneşten başka iklime yolculuk yapmaya inanmış gibi gözüküyor! Pompala, ver tazyiği, ver mehteri, ver coşkuyu gerisi Allah kerim!
Hayallerimiz çok ve geniş… ama bir o kadar da acı… Toplum olarak ilahi bir kurtarıcı beklentisini de aşarak bir mucizeye, bir başka aleme geçiş aşamasını kat ettiğimize, bir hayal ötesi makama erişimin yollarında seyahat ettiğimize inanıyor en akıllılarımız bile!
Bu memlekette hayaller uzay ama gerçekler maalesef kriz ve ekonomik çıkmaz!
Bu topraklarda bolluk bereket gırla ama hedef Afrika!
Bu vatanın çocukları geleceğimiz ama onların gözü yurt dışında!
Fezaya seyahat için araç yapmak niyet ama %100 kendi üretimiz olan bisiklet bile yok hala…
Hedef 20, 50, 100 yıl sonrası ama vatandaşın yarına çıkabilecek gücü kalmamış!
Nutuklar, vaadler, projeler, rakamlar gırla ama gerçekler hep kaldı yaya!
İşsizlik, döviz ve altının durumu, kadın hakları, anayasal düzenlemeler, tarım-sağlık-eğitim-sanayi ve hukuk alanlarındaki düzeltilemeyen sorunlar, kent yönetimi, imarlaşma, yatay/dikey mimari yapılaşmalar, yeşil alanlar, sağlıkta şiddet, çocuk hakları, zararlı alışkanlıklarla mücadele, istihdam yaratma vs. aklınıza gelen ne kadar sorun ve sektör varsa alayında sınıfta kaldık!
Hayaller büyüktü… ama gelişmeler hiç hayallerle paralel olamadı!
Ne umuldu? Ne bulundu ?
Sanıyorum Galaksi ötesi düşündük… çıtayı yükselttik… Hayal çapı bilinenin kat be katı oldu…
Ama… Gelinen nokta belli…
Ne Süper, ne 1. Lig, ne de diğerleri!….
Hayallerimiz Uzay Ligi idi… Ancak amatör kümede oynuyoruz… amatörde… Günaydııııınnnn !….