13 Kasım Pazar günü İstiklal Caddesi’nde yapılan bombalı saldırıda 6 vatandaş hayatını kaybetmişti. Hain saldırının üzerinden 5 gün geçmesine rağmen bazı soru işaretleri henüz yanıt bulmuş değil.
DW Türkçe yaptığı haberle saldırıya dair bilinenler ve soru işaretlerini gündeme getirdi.
1999 doğumlu olan Suriye uyruklu Ahlam Albashır’ın Arap kökenli olduğu belirtiliyor. Albashir’in Türkiye’ye tam olarak ne zaman geldiği konusunda ise çelişkili bilgiler var. Albashır’ın geçen Temmuz ayında Türkiye’ye kocası rolünde Bilal Hassan adlı başka bir Suriyeli ile geldiği söyleniyor. Esenler’e yerleşen Albashır, iddiaya göre deşifre olmamak için bir tekstil atölyesinde işe başladı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, olayın hemen ardından yaptığı açıklamada Ahlam Albashır’ın Afrin’den geçerek kaçak yollarla Türkiye’ye girdiğini bildirdi, ancak zaman vermedi. İstanbul Emniyeti’nden basına sızan bilgilerden ise zanlının 4 ay önce Afrin-İdlip hattı üzerinden geldiği öne sürüldü. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ise Birleşmiş Milletler (BM) İstanbul Ofisi’nden kendisini arayan bir kişiye dayandırdığı bilgiye göre, Albashır’ın 6 aydan beri BM Ofisi’ne kayıtlı olduğunu, buradan yardım aldığını ve Filistinli olduğunu iddia etti.
Emniyet kaynaklı bilgilere göre, Albashır saldırıdan önce üç kez Taksim çevresinde keşif yaptı. Olay günü olan 13 Kasım’da ise Albasır ve kocası rolündeki Bilal Hassan, korsan taksicilik yapan Suriye uyruklu Yasir El Korali tarafından Taksim’e bırakıldı. Hassan, patlamadan sonra iddiaya göre aynı araçla yurt dışına kaçması için Edirne’ye doğru yola çıktı. Bombalı çantayı bizzat Hassan’ın Albashır’a verdiği belirtildi. MOBESE görüntülerine göre, fail saat 15.17 sıralarında Taksim Meydanı’ndan İstiklal Caddesi istikametine doğru üzerinde bir sırt çantası ve elinde bir poşetle yürümeye başladı. 15:30’da İstiklal Caddesi’ndeki bir banka oturan zanlı, 16:11’de sırt çantasını bırakarak kaçtı. 16:20’de ise patlama meydana geldi. Albashır, ilk ifadesinde, bu anları “Bombalı eylem talimatını ‘Hacı’ kod adlı terörist verdi. Ben bankta otururken başka bir örgüt üyesi fotoğrafımı çekti. Hacı isimli terörist kalabalığa baktı ve patlat talimatı verdi. Ben de o talimatın ardından banktan kalktım ve bombayı patlattım” şeklinde anlattı. Çantanın içine yerleştirilmiş patlayıcının TNT olduğu tespit edildi. Emniyetin yaptığı araştırmada Albashır’ın olaydan üç gün önce de Taksim ve çevresinde keşif yaptığı belirlendi.
İstiklal Caddesi’ndeki saldırıyı henüz herhangi bir terör örgütü üstlenmedi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, fail olarak “PKK/PYD”yi gösterdi. Emniyet, PKK/YPG’nin “özel istihbarat elamanı” olarak yetiştirdiği öne sürülen Ahlam Albashır’ın “PKK/PYD/YPG terör örgütünün Suriye Kobani’deki merkezinden İstanbul’da eylem talimatı alarak” saldırıyı gerçekleştirdiğini açıkladı. Yine gözaltına alınan bazı şüphelilerin PKK/YPG bağlantılı olduğu öne sürüldü.
Ancak PKK ve KCK’dan peş peşe gelen açıklamalarda terör örgütleri saldırıyı üstlenmedi.
İnternet haber sitesi T24, MHP’nin Şırnak Güçlükonak İlçe Başkanı Mehmet Emin İlhan’ın üzerine kayıtlı telefon hattından, Ahlam Albashır ile görüşme trafiği tespit edildiğini yazdı. Karakolda ifadesi alınan İlhan, “Bu hat, 2019’da, kimlik fotokopim kullanılarak çıkarılmış, sahte bir hat. Bu hatla ilgili başka bir görüşme de yoktur. Asılsızdır” dedi.
– Kamuflaj pantolon giyen Albashır’ın gözleri hariç yüzü kapalı şekilde 40 dakika boyunca İstiklal Caddesi’nde yanında bir çanta olduğu şekilde uzun süreli oturması neden dikkat çekmedi?
– Güvenlik kuvvetleri, İstiklal Caddesi gibi polis yoğunluğunun fazla olduğu ve daha önce de bombalı saldırının hedefi olan Taksim’de şüpheli kadını neden fark edemedi?
– Afrin’den geldiği belirtilen Albashır, TSK’nın kontrolündeki bir bölgeden nasıl geçebildi?
– Albasır’ın en az 4 aydır Türkiye’de yaşıyor olmasına karşın neden Göç İdaresi Başkanlığı tarafından tespit edilerek kayıt altına alınmadı?
– Saldırının planlayıcıları olduğu belirtilen ve göçmen kaçakçılığı yapan Jarkas kardeşler ve Bilal Hassan’a yönelik daha önceden teknik takip yapılıyor muydu? İstihbarat, bu kişileri takibe almış mıydı?
– İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ABD’yi suçlamasına karşın diğer Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’dan neden benzer bir açıklama gelmedi?