enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
33,9762
EURO
37,6709
ALTIN
2.725,36
BIST
9.771,16
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun
Hafif Yağmurlu
27°C
Samsun
27°C
Hafif Yağmurlu
Cumartesi Hafif Yağmurlu
27°C
Pazar Hafif Yağmurlu
27°C
Pazartesi Az Bulutlu
29°C
Salı Hafif Yağmurlu
28°C

Kemal Kılıçdaroğlu, ‘İkinci Yüzyıla Çağrı’ toplantısında konuşuyor: “Emin olun iktidara geliyoruz”

Kemal Kılıçdaroğlu, ‘İkinci Yüzyıla Çağrı’ toplantısında konuşuyor: “Emin olun iktidara geliyoruz”
Samsun Reklam Ajansı
3 Aralık 2022 18:35 | Son Güncellenme: 3 Aralık 2022 19:57
A+
A-

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “3 Aralık’ı bekleyin” ifadeleriyle duyurduğu vizyon belgesinin açıklanacağı “İkinci Yüzyıla Çağrı” başlıklı toplantı, İstanbul Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda başladı.

ABD’li yazar, ekonomist Jeremy Rifkin, Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Prof. Dr. Refet Gürkaynak’ın aralarında olduğu İkinci Yüzyıla Çağrı Grubu tanıtılacak. “Siyaset üstü kurul” olarak tanımlanan ekip, para politikaları, büyüme ve istihdam üzerine çalışacak.

Toplantının açılış konuşmasını ‘iktidar’ sloganlarıyla kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gerçekleştiriyor. Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından öne çıkanlar şöyle:

“Her şey çok güzel olacak. Bugün burada halkımızdan neden oy istediğimizi öğreneceksiniz. Artık oyu halkımızdan herkes için daha iyi bir yaşama isteyeceksiniz. Bu yeni sistemi bugün açıklıyorum. Bugün bir krizden çıkma programı dinlemeyeceksiniz. Asıl zor olan ülkenin yapısal bir krize girmesini engellemek. Bugün ülkenin kaderini değiştirme günüdür. Tek adam sistemi yerine çalışan bir sistem gelsin. Yeni bir tek adam aramıyoruz. Bugün siyaset üstü beyin takımıyla tanışacaksınız. Dünyadan ve Türkiye’den itibarlı 70 kişiden oluşan bir ekipten söz ediyoruz. 

Bugün ülkenin kaderini değiştirme günüdür. Bir tek adamı gönderip, yeni bir tek adam aramıyoruz. Yeni bir sistemin altyapısını dinleyeceksiniz. Toplumsal güven ve huzuru hakim kılacağız.

Meselemiz sadece iktidarı devralmak değil. Meselemiz Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük hayaline sahip çıkıp, onun vizyonunu hayata geçirmektir.

Ülkemizin üzerine çöken kara bulutları dağıtıp Türkiye’yi çağdaş uygarlığa ulaşma ve onu aşma kararını bugün bir adım daha ileriye taşıyoruz.

Unutmayın yol arkadaşlarım bizler siyasi ve siyaset üstü rozetli veya rozetsiz ülke ve vatan için birlikteyiz.

Jeremy Rifkin, benim yeni Endüstriyel Dönüşümden Sorumlu Başdanışmanım. Dünyanın en iyi 10 ekonomisti arasında gösterilen Daron Acemoğlu, bizlerle birlikte olacak

KILIÇDAROĞLU ÜLKESİNİ DÖNÜŞÜMDEN GEÇİRECEK

Daha sonra konuşan Jeremy Rifkin ise şu sözleri kaydetti:

“Sayın Kılıçdaroğlu ülkesini bir dönüşümden geçirecek. Bu bir sanayi dönüşümü. Benim ekibim AB’de temel mimari görevlerde yer aldı ve ayrıca Çin’de.

Sayın Acemoğlu ile birlikte çalışıyor olmak mutluluk verecek bana.

Son dönemdeki iklim çalışmaları bize şunu gösteriyor. Akdeniz’deki ülkeler dünyanınn geri kalanında yüzde 20 daha hızlı ısınıyor. En hızlı yağmur azalımı da bu bölgede görülüyor. Bu şekilde devam ederse burası yaşanamaz hale gelecek. Her Akdeniz ülkesinin bu konuyu ele alması gerekiyor. Birlikte çalışırsak başarılı olabiliriz. Bütün Türk halkının dayanışma içerisinde olması gerekiyor bu yolculukta. Bunu akılda tutarak bir düşüncemi paylaşmak istiyorum. Türkiye’de Akdeniz havzasında yaşayan insanlar iklimin farkında. Çok ciddi seller yaşanıyor. Yaz aylarına geldiğimizde ise kuraklık ve susuzluk yaşanıyor.

Z kuşağı başta olmak üzere şunu söylemek istiyorum. İnsanlık için çok önemli bir süreçten geçiyoruz. Daha önce 5 kez önemli yok oluşlar yaşandı. Şimdi ise altıncısının başındayız. Bilim insanları bunu böyle görüyor. Karşımızdaki gerçeği olduğu gibi görmemiz gerekiyor. İklim değişiyor çünkü küresel ısınmaya yol açan gazlar salınıyor. Her bir derecelik artış için atmosfer yüzde 7 daha fazla ısınıyor.

Merkel ilk başbakan olduğunda ‘Alman ekonomisini nasıl büyütürüz?’ diye benden yardım istedi. Alman ekonomisinin 2. sanayi devrimine dayandığını söyledim ve 3. sanayi devrimine geçmelerine yardımcı oldum

CHP Sözcüsü Faik Öztrak şu ifadeleri kullandı:

CHP olarak, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, ülkemizi dördüncü endüstri devreminin takipçisi ve tüketicisi değil, geliştiricisi ve üreticisi yapmaya kararlıyız. Temiz enerjiyle, temiz üretimle, temiz toplumla, temiz fonlarla, tertemiz bir gelecek inşa edeceğiz. Zenginleşeceğiz, milletimizi orta gelir tuzağından kurtaracağız. Kimseyi geride bırakmayacağız. 

Gençlerimiz, ülkemizin en büyük servetidir. Gençlerimizin işsizliği ise en büyük israftır. Genç ve dinamik iş gücümüzü en etkin şekilde kullanacağız. Dünyayı iyi tanıyan iş insanlarımız var.

MERKEZ BANKASI’NIN BAŞINA TÜM DÜNYANIN SAYGI DUYDUĞU BİR İSMİ ATAYACAĞIZ

Ülkemizi hak ettiği zenginliğe mutlaka kavuşacağız. 40 bin kilometreden fazla yol yaptık, meslek örgütleriyle konuştuk. Yeni nesil kalkınma stratejimizi hazırladık, ekonomideki büyük yangını gördük. Ülkemizi önce feraha sonra refaha kavuşturacak programın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha tespit ettik. Kısa sürede ferahlamak için yanlış ekonomi politikalarının neden olduğu belirsizlik çarkını kırmamız, ülkemizin olağanüstü yüksek risk primini aşağı çekmemiz gerekiyor. Bunun için önce Merkez Bankası’nın başına tüm dünyanın saygı duyduğu bir ismi atayacağız, MB’nin hedefi enflasyonu kalıcı olarak tek haneye indirmek olacak. MB’nin bağımsızlığını güvence altına alacak yasal düzenlemeleri yapacağız. 

Ekonomik ihtiyaç ve öncelikleri gözeterek 2023 bütçesini yeniden yapacağız. Şatafata ve israfa son vereceğiz. Cumhurbaşkanlığı makamını ait olduğu yere, Çankaya Köşkü’ne taşıyacağız.

Ülkemizde hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Sendikalaşmanın, örgütlü toplumun önünü açacağız. Cinsiyet eşitsizlikleriyle etkin şekilde mücadele edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe sokacağız. Kadına şiddete sıfır tolerans göstereceğiz

HİÇBİR ÇOCUK YATAĞA AÇ GİRMEYECEK

Daha sonra kürsüye CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi kurucusu Hacer Foggo çıktı. Foggo’nun açıklamasından satır başları şöyle:

“Bugün burada ilan edilen vizyon ile güçlü sosyal devlet ile fırsat eşitliği dönemi başlıyor. Bu kalkınma vizyonunun en önemli boyutlarından biri sosyal devlettir. Çünkü sosyal devlet, bir çocuğun beslenme hakkı ile eğitime erişme hakkı arasında bir fark görmez. Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek.

CHP iktidarının ilk 6 ayında Aile Destekleri Sigortası Kurumu kurulacak. Tüm sosyal yardımlar tek bir çatı altında toplanacak. Hiç kimse sosyal yardım almak için kapı kapı dolaşmak zorunda kalmayacak. Devlet, zorda olanın ayağına gidecek

Merkez Bankası eski başekonomisti Hakan Kara ekonomi çözümleri ile ilgili bir sunum yaparak şu ifadeleri kullandı:

“Yoksullukla mücadele için kaynak gerekiyor. Sürdürülebilir bir büyüme, gelir artışı lazım. Ayağı yere basan bir makro çerçeve oraya koymak gerekiyor. Önümüzdeki dönemde bir makro istikrar programının ana bileşenleri, özellikle makro finansal taraftan bakılınca nasıl olmalı, teknik görüşlerimi dile getireceğim.

Geçmişten ders alıp, geleceğe yönelik politikaları tasarlamak gerekiyor. Türkiye’nin önemli bir deneyimi var. 2001 krizi sonrası uygulanan politikalar. Bu politikalardan alınabilecek dersleri anlatıp, Türkiye’ye özgü, makro finansal tasarım nasıl oluşturulabilir, buna ilişkin görüşlerimi açıklamak istiyorum.

Önümüzdeki dönemde maliye politikalarının tasarımında daha detaylı, biraz daha kapsamlı, kalkınmayı destekleyecek bir politika anlayışına ihtiyaç var

90’LARDA DA GÖRDÜK BUNU

Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Refet Gürkaynak da video konferansla toplantıya bağlandı. Gürkaynak, şöyle konuştu:

İktisadi durumumuz kötü. Sadece iyi niyetle değil, uzmanlıkla daha iyisinin olması mümkün. Bazen Türkiye’de olup biten şeyleri dünyanın bize bir tezahürü olarak anlatmaya çalışıyorlar. Halbuki böyle değil. Türkiye her ülke gibi bir ülke. Türkiye’de enflasyonun bu kadar yüksek olmasının nedeni adının Türkiye olmasından kaynaklanmıyor. Dünyada olup biten bizi de etkiliyor. Dünyanın her tarafında olduğu gibi kötü politikalar kötü sonuçlar doğuruyor. Dünyanın hiçbir yerinde işe yaramayacak politikalar Türkiye’de de yaramıyor.

‘Enflasyonu göze aldık çünkü büyümek istiyoruz.’ 1970’lerde bütün dünya bunu denedi ve çuvalladı. ‘Enflasyonu yükselteyim ama büyüyeyim’, böyle bir şey yok, hiç olmadı! Türkiye’de de olmadığını görüyoruz ve bir kere daha görmemize gerek yoktu. 90’larda da gördük bunu

BÖYLE BİR ORTAMDA REKABET OLMAZ

Prof. Dr. Ufuk Akçiğit de sanayi politikaları ve istihdam hakkında konuştu:

“1960 senesinde Türkiye’nin milli geliri, ABD’nin yüzde 20’si civarındaydı. Zaman içinde OECD ülkelerine bakarsanız, çoğu ABD’ye yakınsamış veya geçmiş. Türkiye olarak aşama kaydedememişiz. 2008 civarında 1960’lar seviyesine gelmişiz, ne yazık ki o kazanımları da 2013 senesinden itibaren kaybetmişiz. Bugün Türkiye’nin milli geliri, ABD’nin yüzde 15’i seviyesinde. Evet, Türkiye’de daha fazla telefon, internet, yollar kullanabiliyoruz ama bu dünyanın her yerinde olan bir gerçeklik. Biz diğer ülkelere göre daha düşük performans göstermişiz. Firma rekabetine bakmak istiyorum. Türkiye’nin uluslararası alanda rekabetçi olmasını istiyorsak, Türkiye içinde rekabeti sağlamamız gerekiyor. Bu çok kapsamlı bir durum. 4 firma 2020 yılında e-ticaret pazarlama bütçesinin %70’ini oluşturuyor. Böyle bir ortamda rekabet olmaz. Bunun acil çözülmesi gerekiyor”

Daha sonra “Size, sağlıklı bir Türkiye ekonomisi kurmak konusunda konuşmak istiyorum” diyen Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MİT) öğretim üyesi Prof. Dr. Daron Acemoğlu konuştu:

“Türkiye’nin büyüme dinamikleri az çok biliniyor. 80’lerin sonunda ve 90’larda potansiyelinin çok altında büyüdükten sonra; Türkiye, 2001-2006 yılları arasında, gayri safi hasıla büyüme oranını yüzde 6’lara kadar çıkardı. Sonra daha istikrarsız ve orta oranlı bir büyüme görüyoruz. Ama büyüme oranından daha da önemlisi, büyümenin kalitesi. Büyümenin kalitesinin çok yönü var ama ana problem Türkiye’de verimlilik. Büyümenin, verimliliği artırmaması. 

2001-2006 arasında yani; enflasyon kontrol altına alındığı zaman, mali politikalar doğru bir çerçevede adım attığı zaten, yolsuzluğa karşı ufak birkaç adım atıldığı zaman ve başka reformlarla beraber Türkiye ekonomisinin potansiyeli artıyor ve büyüme daha kaliteli bir hale geliyor. Yüzde 5 oranında, toplam faktör verimliliği var. Bu, Türkiye ekonomisinin ne kadar önü açık olduğunun göstergesi. 2006’dan sonra yolsuzluk altıyor, reformlar tam tersine gidiyor; ortalama yüzde sıfıra, hatta negatife gidiyor. 

Toplam faktör verimliliği biraz soyut bir kavram, daha somut bakalım. 

1990’ların ortasında Türkiye, ne ihraç ediyor diye baktığımızda bunun çoğu tarımsal ürünler ve düşük kaliteli ürünler. Ama burada bir iyileşme görüyoruz 2006 senesine kadar. Orta kaliteli, orta teknolojisi olan ürünlerin payı hızlı bir şekilde artıyor. İhracatın, teknoloji katkısı giderek artıyor ama ne yazık ki 2006 2007 senesinden sonra burada bir duruluş var ve ilerleme yok. Türkiye yine düşük kaliteli büyümeye geri dönüyor

Acemoğlu’nun konuşmasının ardından Kılıçdaroğlu kapanış konuşmasını yapmak üzere yeniden kürsüye çıktı.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından öne çıkanlar şöyle:

“Ben sizi bir adaya oy vermeye çağırmıyorum derken neyi kast ettiğimi anladığınızı düşünüyorum. Türkiye’yi tek adam değil sistem yönetecek. Böyle bir Türkiye mümkün, emin olun iktidara geliyoruz.

Önce umutsuz olmamamız gerektiğini bize öğrettiler. Ülkesine destek olmak isteyen isimler inanın çığ gibi büyüyecek. Ben sizi bir adaya oy vermeye çağırmıyorum derken neyi kastettiğimi herhalde anlamış oldunuz. Net anlaşılsın istiyorum. Türkiye’yi tek bir kişi değil, likayata dayalı bir sistem yönetecek. Açıkça söylüyorum; Türkiye’nin kökten bir değişime ihtiyacı var. Emin olun iktidara geliyoruz!

Bugün verdiğimiz kavga Türkiye’nin yarın nasıl bir ülke olacağının kavgası. Nasıl bir ülke hayal ettiğimizin davası. Bugün bu sahneden size ana muhalefet partisinin genel başkanı olarak seslenmiyorum. Kuracağımız güç birliğinin bir parçası olarak sesleniyorum. 

ALTILI MASA VURGUSU

Altılı Masa’yı oluşturan partilerimizin de çok iyi kadroları var. Bu büyük birlikteliğin başarılı olması için kaynağa ihtiyaç var. Açık ve net söylüyorum Bay Kemal bu sorunu da çözdü. İktidarımızın ilk 3 yılında en az 100 milyar dolarlık yatırım gelecek. Yeri yurdu belli fonlardan en az 150 milyar dolar getireceğiz. Türkiye yolsuz yönetim yüzünden halkımız hiçbir şeyden pay alamıyor. Kirli sermayenin çaldığı 418 milyar doları borçları olarak onların defterlerine yazdım. Bu parayı hukuk içinde sizden alacağım. Kurtulamazsınız. 

Atakum Nakliyat
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.