İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Kötü gün dostu Türk Kızılay’ı tümüyle yozlaşmış, çürümüş bir yer hâline gelmiş, çadır tüccarı olmuş” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, son günlerde çok tartışılan Kızılay hakkında sert açıklamalarda bulundu:
“Partili cumhurbaşkanlığı sistemi ile birlikte ülkemizin yaşadığı en temel sorunlardan biri ahlak sorunudur. Üç kuruş fazla kazanmak için çürük binalara izin vermek ahlak sorunudur. Yardım için seferber olan belediyelerimize “Siz kimsiniz?” demek bir ahlak sorunudur. Kendi vatandaşına çadır satmak düpedüz bir ahlak sorunudur. 155 yıllık Hilali Ahmer’de yaşananlara bir bakın. Kızılay deposunda çadır stoklayıp satıyor. Böyle bir kepazelik olabilir mi? Patates, soğan stokluyor diye milleti terörist ilan ettiniz. Çadır stoklayan Kızılay’a ne diyeceksiniz? Stokçu diye Kızılay başkanını da aldıracak mısınız? Biz Kızılay’ı yaralılara uzanan yardım eli diye biliriz.
Kızılay milletimizin soğuktan donduğu bir günde, tüm Türkiye’nin seferber olduğu bir günde milletin helal yardımlarını utanmadan satışa çıkardı. Yabancı ülkeler karşılık beklemeden arama kurtarma ekibi gönderdiler. Kızılay kendi vatandaşına çadır sattı. Geçtiğimiz sene kendi yargısının bağımsızlığını ihlal edip Kaşıkçı davasını satan bu hükümet değil miydi?
Kötü gün dostu Türk Kızılay’ı tümüyle yozlaşmış, çürümüş bir yer hâline gelmiş, çadır tüccarı olmuş. El oğlu dediklerimiz milyarlarca lira yardım parası topladı ama bu ülkenin Kızılay’ı kendi vatandaşına çadır sattı!
Vatandaşa yine vatandaşın kendisi hizmet etti. Para yine vatandaşın parası. İşsiz gençlerin, geçinemeyen emeklinin, hayatta kalma mücadelesi veren esnafın, memurun parası. Madem hizmet milletin, para milletin, sizin ne göreviniz var? Size o halde ne gerek var? Millet madem başının çaresine bakmak zorunda en azından gölge etmeyin. Madem işe yaramıyorsunuz, o zaman istifa edin. Al bayrağımız gibi kıymetli bildiğimiz Kızılay’ın sancağını daha fazla kirletmeyin. Ahlaksız, şuursuz yönetim anlayışınızla her kurumu delik deşik ettiniz. Bari Kızılay’ın surlarında gedik açmayın.
Tüm hatalarına rağmen aralarından bir kişi bile istifa etmiyor. Görev ve sorumluluklarının gereğini yaparlar. Bay Kriz ve arkadaşları ne yapıyor? Utanmadan kampanya yapıyorlar. Bu artık bir algoritma haline geldi.
Tüm sorumsuzluklarına rağmen hiç utanmıyorlar, hiç yüzleri kızarmıyor. Aralarından bir kişi bile istifa etmiyor. Sorumlu olanlardan beklenen şey budur. Utanmadan kampanya, propaganda yapıyorlar. İktidarın beceriksizliği nedeniyle başımıza gelen her felakette önce Sayın Erdoğan milleti tehdit etmeye başlıyor. Her gün bağırıyor, çağırıyor, hakaret ediyor. Sonra çıkıyor helallik istiyor. Sayın Erdoğan yeter artık. Depremin üstünden 23 gün geçti. Hangi yüzle çıkıp helallik istiyorsun? Dün ‘Kader planı’ diyordun, bugün helallik istiyorsun. Dün ‘Ahlaksız, namussuz, adi’ diyordun bugün helallik istiyorsun. Dün ‘hain’ diyordun, bugün helallik istiyorsun.
Helalleşme istifa ederek, hesap sorarak, sorumluları görevden alarak olur.
Meydanlarda sadaka vererek helallik alamazsın. Paranın kölesi olan yandaşların bekçiliğini yaparak helallik alamazsın. Senin bulamadığın vinci getiren ama valinin izin vermediği için ailesini kaybedenlerden helallik alamazsın. Kimsesiz kalan çocuklardan helallik alamazsın. Takdiri çok gördüğün sağlıkçılardan takdiri alamazsın. Cenazesine kefen arayan babalardan helallik alamazsın. İlla helalleşmek istiyorsan yolunu söyleyeyim: Siyasetçi milletiyle sandıkta helalleşir. Önce aziz milletin önüne sandığı getireceksin öyle helallik isteyeceksin. Öyle televizyondan üfürmekle olmaz. Madem helallik alacağına eminsin, derhal sandığı getireceksin.