Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) 23 Kasım Günü İstanbul’dan başlattıkları “Beyaz Yürüyüş” Ankara’da son buldu. Peki bu yürüyüşün amacı ne, doktorların talepleri ne?
TTB Genel Merkezi önünde basın açıklaması yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Sağlık Bakanı Koca’dan 390 gün önce randevu talep ettiklerini, ancak Koca’nın sağlıkla ilgili sorunları sağlık emekçilerinin, hekimlerin temsilcileriyle konuşmaktan sürekli kaçtığını belirterek, neden bu yürüyüşü düzenlediklerini, taleplerini anlattı.
“Sağlıkta Dönüşüm Programı, sağlık sistemini tamamen çökertmiştir”
Sağlığı alınıp satılan bir metaya, hastaneleri işletmeye, hastaları müşteriye ve sağlık emekçilerini köleye çeviren Sağlıkta Dönüşüm Programı, gelinen aşamada sağlık sistemini tamamen çökertmiştir diyen Fincancı, “5 dakikada bir verilen randevuyla sağlık ve hekimliği 5 dakikaya sığdırmaya çalışan; bir hekimin günde 100 hastaya bakmasını öngören bu sağlık sistemi, sağlık değil sağlıksızlık üretmektedir. Tüm toplumsal kesimler gibi biz de geçinemiyoruz. Bugün bir uzman hekimin yalın maaşı 5 bin 500 lira, pratisyen hekimin ise 4 bin 500 lira civarındadır. Aldığımız maaşlar emekliliğe de yansımamakta; Bağ-Kur’a bağlı bir hekim, emekliliğinde asgari ücretin dahi altında maaş almaktadır” dedi.
Fincancı talepleri şöyle sıraladı:
- Sadece hekimler için değil tüm sağlık emekçileri için insanca yaşayacağımız emekliliğe yansıyan temel ücret istiyoruz.
- Performans sisteminin kaldırılmasını, döner sermaye uygulamasına son verilmesini, sabit maaşımızın bunlara muhtaç etmeyecek, emekliliğe yansıyacak şekilde düzenlenmesi istiyoruz.
- Çalışma koşullarımızın iyileştirilmesi, insanca çalışma süreleri istiyoruz.
- 7200 ek gösterge ve tüm sağlık emekçilerine pandemide çalışılan her yıl için 120 gün yıpranma payı istiyoruz.
- Sağlıkta şiddete karşı caydırıcı, içi boşaltılmamış, uygulanan bir yasa istiyoruz.
- KHK ve güvenlik soruşturmaları ile işinden alıkonulmuş tüm sağlık çalışanlarının derhal işlerine başlatılmasını istiyoruz.
- Şehir hastanelerinin kamulaştırılmasını istiyoruz.
- Herkese eşit, parasız, nitelikli, ulaşılabilir, anadilinde sağlık hizmetinin sunulduğu basamaklandırılmış bir sağlık sisteminde çalışmak istiyoruz.
- Sağlık Bakanlığı; yabancı uyruklu, YÖK kadrosu ayrımı yapılmaksızın tüm asistanların emeklerinin karşılığını aldığı, çekirdek eğitim müfredatına uygun, asistan hekimlerin tüm süreçlerde söz sahibi olduğu bir uzmanlık eğitimi istiyoruz.
- Özgür, özerk, eşitlikçi, demokratik üniversite ve tıp fakülteleri; nitelikli tıp eğitimi istiyoruz.
- İntern hekimlerin en az asgari ücret ve sigorta ile çalıştırılmasını istiyoruz.
- Sağlık alanındaki yöneticilerden kaynaklı mobbingin son bulmasını, liyakata dayalı atamaların yapılmasını istiyoruz.
- Özel hastanelere değil kamu hastanelerine bütçe ayrılmasını istiyoruz.
- Aile hekimliği ceza yönetmeliğinin geri çekilmesini, birinci basamak sağlık sisteminin bölge tabanlı olacak şekilde yeniden düzenlenmesini istiyoruz.
- Özel hastanelerde hekim ve sağlık emekçilerinin fazla çalıştırılmasına ve ciro baskısına son verilmesini istiyoruz.
- Covid-19’un illiyet bağı aranmaksızın meslek hastalığı sayılmasını istiyoruz.
- Adaletsizliğin, antidemoktratik uygulamaların son bulduğu; toplum sağlığının önemsendiği demokratik bir ortamda çalışmak istiyoruz.