Arada çılgınlık şart… League of Legends evreninde en renkli karakter olan Jinx ve sert yumruk ablası Vi’nin başrolde olduğu Arcane dizisini spoiler olmadan bir gözden geçirelim.
İşin doğrusu dizinin Vi ve Jinx’e odaklandığını ilk duyduğumda biraz üzülmüştüm. ”Yani koca evrende abla kardeş senaryosu mu izleyeceğiz gerçekten?” diye söylendiğim oldu. Ama çok pişman oldum sonrasında, çünkü dizi bu karakterleri başrol yapsa da ana hikayesi toplumsal sınıflandırmanın sonucu oluşan 2 farklı şehri ve hayatları gösteriyor olması. Bize “Piltover ve Zaun” Aristokların ve bilim insanlarının yönetici kısmını oluşturduğunu anlatıyor. Çağdaş ve modern bir şehir olan Piltover şöyle dursun, her suçun yasal olduğu, yaşamak için acımasız olman gereken her türlü pisliği içinde barındıran Zaun şehri.
Yukarıda çok fazla detaya girmemek için kısa kestim. Dizinin niye bu kadar sevildiğine gelirsek, karakterlerin çoğu League of Legends oyunundan tanıdığımız yüzler. Eee tabi dizi bunu çok güzel kullanıyor, yani dizide tabi ki bir fan service var. Bu fan service öyle kötü tat kaçıran türden değil. Güzel seslendirme ve animasyonları ile izlemesi hayli keyifli bir iş çıkıyor ortaya, bölüm sonlarını final dahil “Eee şimdi ne olacak?” diye bitiriyoruz, bu da diziyi çok akıcı bir halde izlememize sebep oluyor. Hemen hemen herkesin rahat bir şekilde izleyebileceği herkese hitap edebilecek bir dizi olan Arcane’nin hakkında ilerleyen zamanlarda daha çok konuşulacak gibi.