Pandemi döneminde binlerce korona hastasını tedavi eden Göğüs Hastalıkları Uzm. Prof. Dr. Şevket Özkaya, “Neredeyse pandeminin sonuna geldik diyebiliriz ancak bu hastalığın bittiği anlamına gelmiyor” dedi.
Azalan vaka ve vefat sayıları beraberinde pandemi ne zaman bitecek sorusunu akıllara getiriyor. Bir dönem vaka liderliğinden düşmeyen Samsun‘da sağlık çalışanları yoğun mesai harcadı. 20 binin üstünde korona hastası tedavi eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya ise hastanede yatan son aşısız korona hastasını taburcu etti.
Son zamanlarda artık eskisi gibi insanların panik halde gelmediklerini söyleyen Dr. Özkaya, “Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ) birkaç gün önce bildirdiği rapora göre son 2 haftada dünyada hem vaka sayılarında hem de ölüm sayılarında azalma olduğunu belirtti. Neredeyse pandeminin sonuna geldik diyebiliriz. Bu hastalığın bittiği anlamına gelmiyor. Salgın bitti ama hastalık hala devam ediyor. Tek tek ayaktan hastalar gelmeye devam ediyor. Servisteki, yoğun bakımdaki hastalarımızı bir bir taburcu etmeye devam ediyoruz. Bu zamana kadar pandemide 500 milyon insan enfekte olmuş ve bunların 6 milyonun kaybetmişiz. Ülkemizde ise bu sayı bugüne kadar 5 milyon insan enfekte olmuş ve 100 bine yakın insanı kaybetmişiz. Sadece Covid olarak düşünmeyin. Bundan öncede domuz gribi, kuş gribi bir sürü salgınlarımız oldu. Bunlar hayvandan insana bulaşan salgınlardı ve ilk defa insandan insana bulaşan bir virüsle karşılaştığımız için bu kadar ölüm oldu. Salgın bitiyor diyoruz ama bundan sonra önümüzdeki değişik virüslerle, bulaşıcı hastalıklarla insanlarımız karşı karşıya kalacak demektir. Bu salgın bize çok şey öğretti. Birincisi insanlarımız bu hastalıkla artık yaşamayı öğrendiğini görüyoruz. Artık eskisi gibi panik halde gelen insanlarımız yoktur. İnsanlarda sevdiklerini kaybetmek korkusu kalktı çünkü toplumumuz büyük bir oranda aşılandı. Servislerimizde ise birkaç tane aşısız hastamız kaldı ve onları taburcu etmeye başladık” dedi.
70 yaşında yatan son aşısız hastanın filmini inceleyen Prof. Özkaya, “Pandemide 2 yıl boyunca kendini korumuş ama aşı olmadığı için virüs akciğerlerine inmiş. Hep vatandaşlarımıza söylediğimiz gibi aşı sizi hastalığa yakalanmanızı etkileyemeyecek ama akciğerlere inmemesi sağlayacak. Hastaneye yatışını önleyecek, hayatta kalmanızı sağlayacak. Bu hastamızın eşi aşı olmuş ve evde geçiriyor. Kendisi ise son aşısız hastamız olarak hastalığı serviste geçiriyor ve taburcu ettik” diye konuştu. 70 yaşındaki hasta Necati Dündar ise, “Havaların soğuk olduğu bir zamanda terliyken iş yerinden çıktım. Rüzgar çok üşüttü. Belli bir müddet sonra titreme ve halsizlik oluştu. 15 gün boyunca devam etti. Akabinde biraz daha ağırlaştı. Şevket hocamın yanına geldim. Tahlillerimin sonucunda ise yatıralım dedi. Bu konuda ben aşı olmadım. Bilim adamlarını çok dikkatli takip ediyordum. Sürekli olarak kendimi dezenfekte ediyordum. Misvak bitkisini işliyorum. Misvakın suyunu bütün geniz bölgemi, sinüslere kadar dezenfekte ediyordum. En sonuna kadar bizi korudu. 2 -3 ay kullanmadım. Herhalde rehavete geçtik. Şimdi hiçbir sorunum yok. Hiç yemek yiyemiyordum. Gayet güzel yemek yiyorum. Her türlü şikâyetlerim yok oldu” ifadelerini kullandı.
