Gazeteci Murat Ağırel, geçtiğimiz günlerde sahte kanser ilacı dosyasını açtı.
Ağırel, SGK tarafından 2018 yılında löseminin son aşamalarında kullanılan ICLUSIG adlı ilacın resmi satıcısı yerine farklı depolardan temin edildiğini ve bu ilaçların sahte çıktığını söyledi.
Löseminin son evresinde kullanılan bu ilaç Türkiye’deki ecza depolarından İsviçre’ye ve Brezilya’ya gidiyor. Burada yapılan analizlerde sahte olduklarının anlaşılması üzerine ilaçlar toplatılıyor ve bu iki ülke söz konusu ecza depolarına ithalat yasağı getiriyor.
Ağırel’in iddiaları adeta infial yarattı. İddialar çok ciddi ve vahimdi.
Ancak maalesef bu iddialar Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) tarafından da doğrulandı.
TİTCK tarafından yapılan açıklamada, “SGK tarafından kurumumuza teslim edilen numunelerin analiz sonucunda orijinal olduğu tespit edilmiştir. Ancak soruşturma gereği kolluk gözetimi altında depodan yeni numuneler temin edilmiştir. Depodan kolluk gözetiminde temin edilen numunelerin analiz sonucunda bu numunelerin sahte olduğu tespit edilmiştir” denildi.
Ağırel daha sonra üç ilaçta daha benzer durum olduğunu duyurdu. Soliris, Harvoni ve Defibrotide. Yazıda sahte ilaçların çıktığı depoların da isimlerine yer verildi ancak ben burada isimlerini vermeyeceğim.
Adeta deştikçe yeni skandallar ortaya çıkıyor…
Ağırel’i kamuoyunu ilgilendiren bu önemli konuda gösterdiği gazetecilik başarısı ve yaptığı fikri takip için tebrik ederim.
Sahte ilaç çetelerinin ağına düşülmesini, uğranan büyük kamu zararını şimdilik bir kenara bırakalım.
Gelelim işin daha da vahim olan insani ve vicdani boyutuna…
Iclusig, lösemi yani kan kanserinin son aşamasında kullanılan “Ponatinib” etken maddeli bir ilaç. SGK tarafından geri ödeme listesinde yer alıyor.
Yani yüzlerce belki de binlerce lösemi hastasının son umudu bu ilaç.
Vicdanları en çok yaralayan da bu.
Para hırsı öylesine bir hal almış ki…
Lösemiyle mücadele edecek Ponatinib etken maddesi yerine sadece basit bir ağrı kesici olan Parasetamol etken maddeli sahte kanser ilacı kullanılmış.
Yani bu ilacı kullanacak lösemi hastalarının ölümüne göz yumuluyor. İyileştirmek bir yana dursun, basit bir ağrı kesiciyle hastaların umudunu, hayatını çalıyor.
Vicdanını kaybeden huzur aramasın…
Söylenecek sözlerin çoktan tükendiği bir noktaya geldik.
Artık halkımızın ‘Temiz eller operasyonu’ ile ‘Uzun eller operasyonu’ arasında net bir tercih yapma zamanı geldi…