Bir kız çocuğu, bir genç kız, bir genç kadın, bir anne, bir eş, bir evlat, bir kardeş olarak ben tüm sıfatlarım ile reddediyorum büyük önder Atatürk’ ün izinden, yolundan ayrılıp gerici yobaz çıkmaz sokaklarda ayaklar altında ezilmeyi…
Reddediyorum, kız çocuklarının kabusu olan düşünce yapısını programlarına alan siyasilerin ülke
yönetmeye talip olmasını…
Reddediyorum, gözü hep kız çocuklarının namusunda olan koca kafalı karanlık zihniyetin ülkemde var olmasını…
Reddediyorum, sokakta şalvarlı elinde kocaman tespih arkasında kadını tamamen karalara
büründürmüş sözde zatların memleketimin topraklarında özgürce dolaşmalarını…
Çünkü buna bana kıyafet özgürlüğü var, kimse kimsenin giyimine karışamaz diye açıklamasın ne olur, bu bir Atatürk devrimlerine karşı çıkıştır ve ben bunu reddediyorum…
Bir seçim kazanmak uğruna ülkemin Ortadoğu çöplüğüne dönüştürülmesini reddediyorum…
Tüm kadın arkadaşlarımdan rica ediyorum, ülkemin karanlığa gidişine ortak olmayın. Bilin ki bu
gidişatın sonunda kadın kimliğinin yok edilişi var…
Bakın Afganistan’a bakın İran’a… Bugün televizyonda oradaki kadınların durumunu izleyip ağlarken bizim kapımızda da aynı şeyin beklediğini unutmayın…
Hedef tahtasına zamanında Yaşar Nuri Öztürk’ü, Zekeriya Beyaz’ı, Konca Kuriş’i koyan ve kadın yazar Konca Kuriş’i öldürülmesinden ancak 8 ay sonra cesedi işkence yapıldığı evde betonun altında bulunduğunda tam 35 saat ağır işkencelerden geçirdiği ve bu işkenceleri kayda alarak servis yaptığı ortaya çıkan ve o yıllarda pek çok faili meçhul cinayetlerin arkasındaki isim olarak basında yer alan hatta evlerinin bahçesinde pek çok ceset bulunan Hizbullah terör örgütünün bugün legal yollardan ülke yönetimine dahil olma girişimlerinin kabul görmüş olması ne tür bir tehlike ile karşı karşıya olduğumuzun kanıtı değil midir ?
Programlarında açıkça her türlü kimliği ayaklar altına aldık diye yazıp Türklüğümüzün üzerini çizmeye çalışanların, kız çocuklarının okula gitmesine gerek yok evden de okuyabilirler diyenlerin, karma eğitime karşıyız diyenlerin , yaşam tarzımızı ve şeklimizi kendilerine göre evirmeye yönelenlere karşı çıkmak, onları reddetmek ilk önce kadınların görevi değil midir?
Benim kız kardeşlerim, kadın arkadaşlarım nasıl yönetilmek istediğini iyi düşün çünkü bu karar yalnız senin değil tüm kadınlar için, doğacak çocukların geleceği için dönüm noktası… Ya yok olmak ya var olduğunu göstermek… Her yeri topuk seslerinle inletmek…
Ve beyler, lütfen kız çocuklarınızın, kız kardeşlerinizin, eşlerinizin geleceğini böyle sapıkların, din
tacirlerinin, kadın düşmanlarının, katillerin sözüne kararına bırakmayın… Hayat ortak değil mi
destek olun bize…
En doğrusu ilmin bilimin ışığından, Atatürk devrimlerinin izinden ayrılmadan yola devam etmek, edene yardımcı olmak, ona destek olmak… Benden size ipucu… Sağlıkla ve bilim ile kalın…
