Bir kişinin ekonomiden anlamamış olmasının herkesi ekonomist olmaya mecbur bıraktığı ülkedir bu ülke..
Batmış bir İmparatorluktan, kıtlık ve yokluklar içinde Kurtuluş Savaşı kazanarak bağımsız Cumhuriyet kurulmuş, sonrasında Dünyada ekonomik krize rağmen Türk parasını yabancı paralar karşısında yüksek değerde tutan, tarihin en büyük ekonomik büyümelerinin gerçekleştiği topraklardır, bu topraklar..
Son 7 yıldır yerinde sayan, GSYH ve her gün eriyen kişi başına düşen milli gelir düzeyi ile vatandaşlarımızın mücadele ettiği ekonomik kriz derinleşerek devam ediyor.
Vatandaşlarımızın mücadele ettiği diyorum, çünkü konunun ilgililerinin (ilgisizleri de denilebilir) herhangi bir çabası yok, düzelmesi için.
Yazıya ilham olan haber ülkemizin CDS primi (Risk primi) 800’lerin üzerine çıkmış olması.
Sadece bu gösterge dahi hem ülkenin ekonomik durumunun zorluk derecesini, hem de vatandaşı yaşadığı güçlüklerin ve verdiği mücadelenin en azından bir karar değişikliği yaşanana kadar devam edeceğinin göstergesidir.
Karar değişikliği ya ekonomiyi bugün yönetenlerin tercihlerini değiştirmesi ya da vatandaşın kendini yönetecekleri seçmeye yönelik tercihlerde kendini gösterecektir.
Ekonomiyi düzeltemiyorsak rakamları düzeltelim ve “dediğimi” uygulayacak adamları işin başına getirelim anlayışı ile gelinen nokta risk primini belirleyenlerin hemen fark ettiği bir hal olsa da vatandaşın da aynı tespitleri yaşayarak yapıyor olması karar değişikliğine gerekçe olacaktır ve olmalıdır da…
En küçük market , pazar alışverişinin tutarı kabus haline geliyorsa , hatta günlük ekmek gideri vatandaşı derinden düşündürüyorsa yapacak çok şey olmalıdır.
Adına ister enflasyon diyelim, ister hayat pahalılığı diyelim vatandaş sebepten ziyade sonuca bakmakta ve biran önce bu kısır döngüden çıkmak istemektedir.
Her halükarda sonuç gelmekte olandır. İyi haftalar diliyorum.
Not: Hekimlere 6-7 ay önce vaat edilen, 3 ay önce tekrar söz verilen “iyileştirmenin” vücut bulduğu kanun metninden hiçbir şey anlaşılmadığı gibi, yapılan yorumlar da dağın fare doğurduğudur. Süreçte hem hekimler ve sağlıkçıların, hem de vatandaşın mutsuz olacağı aşikardır