Türkiye Cumhuriyeti, Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 2 Dönem 1. Yasama Yılı’nda, 99 yıl önce bugün, 29 Ekim 1923 Pazartesi günü kuruldu.
Türkiye Cumhuriyeti, Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 2 Dönem 1. Yasama Yılı’nda, 99 yıl önce bugün, 29 Ekim 1923 Pazartesi günü kuruldu. 1921 Anayasası’na eklenen “Hâkimiyet, bilakaydüşart milletindir. İdare usulü, halkın mukedderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına müstenittir. Türkiye Devleti’nin şekl-i hükümeti cumhuriyettir ” hükmüyle ilan edilen cumhuriyet, Türkiye’nin tarihinde ulus egemenliği ve demokrasi yolunda yapılan en büyük devrim olarak yüzyılın eşiğine ulaştı.
29 Ekim 1923’te Büyük Millet Meclisi’nde cumhuriyetin ilanından sonraki birleşimde yapılan oylamada 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın lideri Gazi Mustafa Kemal Paşa, oybirliği ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi. Cumhuriyet’in ilanı ve 24 Kasım 1934’te “Atatürk” soyadını alan Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından, TBMM’nin kararıyla 101 pare top atışı yapıldı.
Cumhurbaşkanı unvanıyla kürsüye çıkan Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Meclise hitabı TBMM kayıtlarında şöyle yer aldı:
“Efendiler; asırlardan beri Doğu’da haksızlığa ve zulme uğramış olan milletimiz, Türk milleti, gerçekte soydan sahip bulunduğu yüksek kabiliyetlerden yoksun zannediliyordu.
Son yıllarda milletimizin fiili olarak gösterdiği kabiliyet, istidat ve kavrayış kendi hakkında kötü düşünenlerin ne kadar gafil ve ne kadar gerçeği görmekten uzak, görünüşe aldanan insanlar olduğunu pek güzel ispat etti.
Milletimiz kendisinde var olan vasıfları ve değeri, hükümetin yeni adıyla medeniyet dünyasına çok daha kolaylıkla gösterebilecektir. Türkiye Cumhuriyeti, dünya devletleri arasında tuttuğu yere layık olduğunu eserleriyle ispat edecektir.
Arkadaşlar; bu yüksek rejimi yaratan Türk milletinin son dört yıl içinde kazandığı zafer, bundan sonra da birkaç misli olmak üzere kendini gösterecektir. Bendeniz, kazandığım bu güven ve itimada layık olmak için pek önemli gördüğüm bir noktadaki ihtiyacı arz etmek mecburiyetindeyim. O ihtiyaç, yüce heyetinizin şahsıma karşı gösterdiği sevgi, güven ve desteğin devamıdır. Ancak bu sayede ve Tanrı’nın yardımıyla, bana verdiğiniz ve vereceğiniz görevleri en iyi şekilde yapabileceğimi ümit ediyorum.
Daima sayın arkadaşlarımın ellerine çok samimi ve sıkı bir şekilde yapışarak, kendimi onların şahıslarından bir an bile uzak görmeyerek çalışacağım. Daima milletin sevgi ve güvenine dayanarak hep birlikte ileri gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.”