Samsunspor’un her iki ekibi de evlere şenlik… Hem futbol ve hem de basketbol takımları neredeyse birbirinin kopyası mübarekler!.
Tabiri caizse “Tencere yuvarlanmış…kapağını bulmuş” gibiler…
Umursamazlık, gevşeklik, kaygısızlık, “Allah’a havale ettim” mantığı her iki takımımızı da kuşatmış, sorumluluk, vefa, karşılığını verme, layık olma anlayışı kaybolmuş, bulabilene aşk olsun!…
Samsunspor futbol takımının ilk yarı puana kaybını bana sorarsanız kafadan 10 puan derim.
Gerisini varın siz hesap edin…
Elimize geçen fırsatı uçan tekme ile iteklersek, avucumuzdaki kuşu kaçırırsak, aval aval seyir ederek adeta acizleri oynarsak, inanın sonuç kötüden de beter olacaktır bizim için. Hala 3 puan yerine 1 puan alarak öksüz kaldığımız adeta 3’ün 1’ini aldığımız maçları düşünün ve hatırlayın yeter…
Geriden başlayarak sayalım: Bodrum, Malatyaspor, Keçiörengücü, Boluspor, Altınordu, Bandırmaspor, Manisaspor ve Erzurumspor maçlarında kaybettiğimiz haybeye puanları mumla ararız sezon sonunda!… Sonra ah vah etmeyelim. Takımda bir düşüş var. 2 yabancı kadro dışı, yarım sezon oynamayan Tomane kurtarıcı gibi monte edilmek isteniyor. Zaten yabancı transferinde ve oynatılmasında belki de Türkiye’de en sıkıntılı takımlardan biriyiz. Randıman alamıyoruz, kaprislere yeniliyoruz, oynatamıyoruz, fos çıkıyor, rahatını düşünüp el frenini çeken adamları buluyoruz… Yani ne hikmetse hep kayaya tosluyoruz. Eeeee… bu kadar da olmaz ki diyesi geliyor insanın… Ya yanlış insanları transfer ediyoruz… Ya da yanlış adamlar yanlış insanları transfer ediyor!… İşin kötüsü sezonlar boyu bu olgu devir daim halinde olup, ısrarla da devam edecek gibi gözüküyor.
Sol bek, 10 numara orta saha, forvet ve alınırsa orta sahaya bir eleman daha Samsunspor’da şart gibi gözüküyor… İlk yarıdaki kötü kayıplara rağmen yine de 2. bitirmek kısmi başarıdır. Yaşadıklarımızdan ders alarak ikinci yarıya tedbiri alarak, takviyeleri yaparak, özgüveni aşılayarak, oyunculara bu işin ciddiyetini iyice belleterek, Samsunspor formasının-armasının-vizyonunun-misyonunun ne olduğunu iyice hazmettirerek ancak başarıya gideriz… Aksi takdirde… olacakları ben bile tahmin etmek istemiyorum… Bu kadar uğraş, bu kadar çaba, bu kadar beklenti, bu kadar umutların yitirilmesi dev kaya kütleleri altında kalmış gibi ağır gelir Samsunspor camiası ve büyük taraftarına…
Aynı düşünceleri Samsunspor Basketbol takımı için de söylemek isterim… Gerçi canlı olarak seyredemedim ama televizyondan izlediğim kadarıyla futbol takımımızdaki isteksizlik ve başarıyı yakalamadaki engeller bu takım için de rahatlıkla söylenebilir… Mersin ve en son seyrettiğim Sigortam Net maçlarında adeta rakiplere altın tepside maç verdik… Son maçta 10 farkı bulduk… adeta kendi ayağımıza balta vurarak kan kaybından öldük!. Göz göre göre adamlara maçı verdik… Sinir katsayılarımızda 10 seviyesine çıktı. Bu ne garip evrilme, bu ne yaman çelişki, bu ne menem bir gidişat!. Ben çözemedim!… Çözebilen varsa da bana bi haber versin!. Bilmediğimiz, görmediğimiz, anlamadığımız ve bizi aşan bir şey mi var?….
Bu kadar taraftarı umutsuzluk virüsü ile enfekte eden, kahreden, verem eden, ve isyana teşvik eden nedir? Parasızlık mı?.. Sanmam!.. Şehir mi ?…Sanmam!.. Taraftar mı? Sanmam !…Bence bunlar olamaz… Sorun para ise; elli kere bilinirdi… Şehir ise; Şehr-i Samsun… anlatmaya gerek yok, taraftarsa en büyük vefakar taraftardır. Samsunspor sevdalıları derim…..Bunlarda sorun olmadığına kalıbımı basarım!…
Sorun; hala ciddiyeti anlayamamakta. Sorun; kırmızı-beyaz-siyahlı formanın anlamını kavrayamamakta… Sorun; armadaki adamın takımını temsil ettiğinin hala farkında olamamakta…
Sorun; Samsun şehrini hala tanıyamamakta… Sorun; bu takımın şanlı tarihindeki başarıları yeniden yaşamak arzusundaki istek ve iştahı anlayamamakta. Birbirinden farklı olmayan zihniyette yol alan iki takımımızın durumu bize adeta “Al birini ..vur öbürüne” dedirtiyor.
Biz; düşkün, aciz, başarısızlık, hayal kırıklıkları yaşamayı ve ışığımızın sönmesini değil, biz; ikinizin sevinmesini istiyoruz… Biz ikinizin de bizleri sevindirmesini istiyoruz… Biz ikinizin de Cumhuriyetimizin 100. Yılında Şampiyon olmanızı istiyoruz… Biz Samsunspor’u layık olduğu yere taşımanızı istiyoruz…
Haydi… Ne duruyorsunuz!…
Utandırın bizleri!……..