Kızının altın küpesini bulmak için geldiği sahilde 23 yıldır çekirdek ve su satan Hatice Aydın, Samsun’un “çekirdekçi ablası” olarak hafızalara kazındı.
Hatice Aydın, sahilde çekirdek satmaya 27 yaşındayken başladı. İlginç bir işe başlama hikayesi olan Aydın, yıllar önce kendisinden çekirdek isteyen bir çocuğa dalgınlıkla çantasında bulunan altın küpeleri de çekirdeklerle birlikte verdi. Bir umut çocuğun tekrar gelip altın küpeleri kendisine teslim etmesini çekirdek çitleyerek bekleyen Aydın, gelen gencin kendisinden çekirdek istemesiyle bu işi yapmaya başladı. Aydın, bu meslekle 2 çocuğunu büyütüp okuttu.
Mesleğinin hikayesini anlatan Hatice Aydın, “Sahilde çekirdek yiyordum. Birisi geldi yanıma çekirdek istedi verdim. Öteki ‘bana da ver’ dedi ona da verdim. Benim kızım da küpelerini çıkarmış çantama atmış. Ben de çekirdeğin içinde kızımın altın küpelerini de verdim. Ondan sonra çekirdekçi oldum. Her gün geldim buraya oturmaya. Küpelerimi verdiğim çekirdek isteyen çocuk getirir bana diye düşündüm. En sonunda çekirdekçi oldum. Gelen geçen çekirdek istiyordu. Ben de günde 2 kilo çekirdek yerdim. Çok severdim” diye anlattı.
Çekirdek satmaya önce yürüyerek başladığını, daha sonra bisiklet sürmeyi öğrendiğini belirten Aydın şimdilerde ise elektrikli bisikletiyle sahile gelmeye devam ediyor. Ona 2’si akülü bisikletinde oturan, 1’i yanında gezen 3 köpeği de eşlik ediyor. Yaptığı işle 2 çocuğunu büyütüp okuttuğunu ve 3 köpeğe baktığını belirten Aydın, “2 tane köpeğim var. 15 yaşındalar. 1 tane de Zavallı’m var, 3. köpeğim. Ona da kapının önünde kulübe yaptırdım orada yaşıyor. Köpeğimin bir tanesi kanser oldu. Ona ilaçlar alıyorum. Ameliyatını da yaşlı olduğu, ölebileceği için yaptırmadım. Köpeklerimin isimleri de Prenses, Leydi ve Zavallı. Prenses ve Leydi benim motorumda oturuyorlar keyif yapıyorlar. İlk başta köpeklerim yoktu. Benim kızlarım 2 tane köpek satın almışlar. Kızlar baktım hiç ilgilenmiyor. Köpekler bana kaldı. Onlar Alanya’ya üniversiteye gittiler. Bunlara da ben bakıyorum. 2 tane kızımı buradan kazandığım parayla okuttum. Biri işletme biri aşçılık bitirdi. İkisi de şu an işsiz. İnşallah iyi bir iş bulurlar. Allah nasip eder de benim gibi çekirdekçi olmazlar yani” dedi.
İşe başlamasına dolaylı yoldan vesile olan altın küpeleri hala aradığını, sahilde bulduklarını ise sahiplerine teslim ettiğini belirten Aydın, “Küpeleri hala arıyorum. Çok güzel küpelerdi. Ben birisinin burada 7 bin 500 TL parasını buldum da verdim. Çok sayıda cep telefonu buldum. Onları da verdim. Ben haram yemem. Cüzdan buldum, para buldum. Hep verdim. Telefonlar, elbiseler buldum. Motorun arkasına asıyorum. Sahibi çıkıyor zaten. Küpelerimi hala getirmedi. Bu ara çekirdek satışı iyi gitmiyor. Yazdan kazandıklarımla şu anda idare ediyorum. Sahile gelmeden de yine duramıyorum. Bana burası hastalık gibi oldu. Yağmur çamur demem sahile gelmeden duramam. Sahil benim ilacım” ifadelerini kullandı.