Pandeminin de etkisiyle bireylerde stres faktörü öne çıkmaya başladı. Psikiyatri Uzmanı Dr. Seda Yavuz, antidepresan kullanımının son 1 yılda ise pike ulaştığını kaydetti.
İnsanların bazen duygularla hastalıkları karıştırdıklarını aktaran Yavuz, “Günümüz insanı negatif, olumsuz bir duygu yaşamak istemiyor. Her olumsuz duygudan hemen kurtulma isteği oluyor. Bu gerekçeler genelde psikiyatri doktorları dışında hekimlere olan başvurular. Bu da antidepresan kullanımını biraz daha arttırıyor. Çünkü psikiyatri doktorları hastalıkla bu duyguları çok daha ayırt edebiliyor. Sadece bir duygunun giderilmesi için antidepresan kullanmak doğru değildir. Böyle durumlarda antidepresan kullanmak hiçbir işe yaramaz. Can sıkıntısını antidepresan ilaçları gidermezler, bize ekstra iyilik hali vermezler” diye konuştu.
Antidepresan ilaçların strese karşı çözüm olmadığını ancak yoğun stresin ise beyinde biyokimyasal değişiklikler olabileceğine işaret eden Yavuz, “İşte o zaman bir hastalık ortaya çıkar ve o sağlıksız düşünce sistemini tekrar onarmak ve programı yeniden düzenlemek gerekir. İlaç ya da psikoterapötik yöntemler ile zihinde oluşan defarmasyon giderilir, kişi çok daha sağlıklı ve iyi hisseder kendini” dedi.