Türk toplumunun genel kültür yapısı.. Bir çocukluk travması.. Yarım kalmış bir aşk.. Göç ile değişen hayatlar.. Hepsi var Cici’de..
Netflix’de son günlerin popüler yapımı 2.5 saatlik bir Türk Filmi Cici. Filmin isminin farklı olmasını istesem de merak uyandırıcı olmuş dedim ve hemen izlemeye koyuldum.
İç Anadolu’da bir ailenin gündelik halleri ile başlayan film, trajik bir olayla ailenin İstanbul’a taşınmasını konu alıyor. Bir sebeple yaşadıkları bu eski eve geri dönen aile bireyleri, travmalarıyla tek tek yüzleşiyor. Başta kolay olacağı sanılan bu yüzleşmeleri filmde çok derin ele almışlar bana göre. Her karakteri kendi hayatıyla ve hisleriyle birlikte değerlendirebiliyorsunuz. O his, başarılı oyunculuklar sayesinde bana kolaylıkla geçti.
Ağır ilerleyen bir yapısı olmasına karşın, her duyguyu sindire sindire yaşatan sürükleyici bir yapısı var. İzlerken kesinlikle sıkılmadım. Gündelik hayattan uzaklaştırıp beni düşünmeye sevk etsin biraz da eskilere gideyim derseniz izlemek kesinlikle iyi gelir.
Eskileri anlatırken, Z kuşağını ve eski kuşakla aralarındaki farkları da es geçmemişler. (Z kuşağı karaktere dikkat !:)
Yıllara meydan okuyan bir aşk hikayesi de serpiştirmişler ki filmin içine mis..
Filmi izledikten sonra eleştirilere de bir göz attım tabi. Benin en büyük eleştirim filmi eleştirenlere olacak yani 🙂
Küçük bir travmanın çok fazla abartıldığını, daha büyük travmalar yaşayan insanların olduğunu bu duyguya gereğinden fazla yer verildiğini düşünenler olmuş. Buna kesinlikle katılmıyorum. Kimin, hangi travmaya nasıl bir tepki vereceğinin bilinemeyeceğini, ufacık bir olayın insanın hayatının gidişatını tamamen değiştirebileceğini unutmamak da fayda var. Aynı evde yaşayan, aynı olaya maruz kalan iki insanın bile verdiği tepkiler farklı. İnsan gerçekten çok karmaşık bir yapı.. Film eleştirisi yaparken bile, insanları yargılamak, travma yarıştırmak saçma değil mi sizce de?
Pelin ŞAHİN
Super bir değerlendirme. Tebrikler