MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli’nin açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
“Cumhur İttifakı olarak cumhuriyetin yeni yüzyılında Türkiye Cumhuriyeti’ni çağın üzerine sıçratacağız. Yeni bir Türk mucizesine birlikte imza atacağız. MHP ne yaptığını bilen, ne yapacağını projelendiren, nereye ulaşacağını gören bir fedakârlık kervanıdır. İttifak olarak yeni Türk mucizesine imza atacağız.
Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı; 85 milyon Türk vatandaşını aynı ve eşit gören bir kardeşlik bilincine, bu bayrak benim, bu vatan benim, bu millete mensubiyetten şeref duyarım diyen her vatan evladına değer veren bir birikime, yoksula umut, yolsuzluğa duvar, yozlaşmaya çengel, yıkıma engel olan anıtlaşmış bir beraberlik hissiyatına sonuna kadar sahiptir. Bizim, kim olursa olsun, temel ilke ve ülkülerimizle çelişmeyen, ahlaki, vicdani ve insani vasıflarını kaybetmemiş her insanımızı kaybetmek şöyle dursun; kazanmaktan, birlikte başarmaktan başka bir emelimiz olmamıştır. Tıpkı Yunus’un dediği gibi, kavgaya değil gönüller yapmaya, gönüller almaya, gönüllere girmeye geldik, siyaset mücadelemizin yol haritasını da yarım asırdır buna göre çizdik.
Geçtiğimiz hafta sonunda HDP’nin peruk takmış, poşu bağlamış, makyaj yapmış hali olan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi isimli bölücü yapının 4. Büyük Kongresi yapıldı. Bu terör gösterisinin yapıldığı salonda İstiklal Marşı okunmadı, Türk bayrağı asılmadı, bebek katilinin posteri sahneye taşınarak cinayet ve ihanete güzellemeler yapıldı. Ne Kılıçdaroğlu’ndan ne de diğer kaprisli, kafaları gidip gelen müzmin ortaklarından hiç ses çıkmadı. Bühtan oklarıyla devlete çürümüş diyen Kılıçdaroğlu, asıl çürümüşlerin nedense üzerini örtüyor. 4 Ekim 2023 tarihinde, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Ağrı Milletvekilinin de içinde bulunduğu ve bölücü parti üzerine kayıtlı bir otomobilde terör örgütüne katılmak üzere taşınan iki terörist kıskıvrak yakalandı. Yani Türkiye Büyük Millet Meclisi sıralarında oturan bir şerefsizin terörist sevk zincirinin tam ortasında yer aldığı bir kez daha teyit ve tevsik edildi. Sayın Kılıçdaroğlu, sizinkiler yine boş durmuyor, kaçak göcek dağa çıkmanın hesabını yapıyor, fakat bizim kahramanlar da hiçbirisine hamd olsun nefes aldırmıyor. HDP; Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi derken, bir kez daha kostüm değiştirerek, bu defa da Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi adını almıştır. 1990’dan buyana HEP, ÖZDEP, DEP, HADEP, DEHAP, BDP, HDP, YSP kod adıyla hıyanetin göbeğinde olan terör ve bölücülüğün siyasi yatağı şimdi de HEDEP olarak yoluna devam edecekmiş. Bizim anlayamadığımız, bu Anayasa Mahkemesi ne yapmaktadır? 2021’den beri HDP’nin kapatılmasıyla ilgili iddianameyi ne hakla, hangi amaçla, kimlere şirin görünmek için sumen altında bekletme gereği duymaktadır? Adı ne olursa olsun, bölücülüğün siyaset ayağını hukuken kırmak için daha hangi belge, bilgi ve delillerin olmasına ihtiyaç vardır?
Hem tarih önünde, hem millet nezdinde, hem de yarın Mahkeme-i Kübra’da hainlerden olduğu kadar Anayasa Mahkemesi’nden de davacı olacağımızı, hakkımızı da söke söke alacağımızı cümle aleme ilan ediyorum. HDP’nin, kapatma davasının açılmasını takiben YSP adıyla 14 Mayıs seçimlerine girmesi de Türk adaletiyle ve Türk milletiyle alay etmektir. Anayasa Mahkemesi Başkanı ve üyeleri direkt size soruyorum, olan biten rezaletleri ne zaman görmeyi aklınızdan geçiriyorsunuz? Gecikmiş adalet, adalet değildir, bu gerçeği bilmiyor musunuz? Anayasa Mahkemesi’nin Kandil’le köprü kurması, teröristleri arkalaması hukuk onuruyla, demokrasi namusuyla kesinlikle bağdaşmayacaktır. Yapılması gereken açık ve bellidir. HDP ve devamında kurulan hangi parti varsa derhal kapatılmalı, bir daha bölücü ve yıkıcı bir siyasi organizasyona ruhsat ve icazet verilmemelidir. Gündemde olan tezkere görüşmelerine Milliyetçi Hareket Partisi grubu tam kadro halinde katılıp Türkiye’nin, Türk milletinin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, şehit ve gazilerimizin yanında olduğunu sonuna kadar göstererek evet oyu kullanacaktır. Sınır ötesindeki terör hedefleri inşallah yok edilecektir.