Kadın Hastalıkları Doğum ve Perinatoloji/ Riskli Gebelik Uzmanı Doç. Dr. Uğur Turhan, perinatoloji ve detaylı ultrason hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Kadın Hastalıkları Doğum ve Perinatoloji/ Riskli Gebelik Uzmanı Doç. Dr. Uğur Turhan, 7/24 Gündem Dergi’nin 6. sayısına konuk oldu. Turhan, 7/24 Gündem Genel Yayın Yönetmeni Nevin Aydoğan’ın sorularını yanıtlayarak perinatoloji ve detaylı ultrason hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
1982 yılında Adıyaman’da öğretmen bir ailede dünyaya geldim. 1999 yılında Adıyaman Özel Merkez Lisesinden okul birinciliğiyle mezun olup Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandım. 2006 yılında iki yıl Muş’ta pratisyen hekimlik yaptıktan sonra 2008 yılında Malatya İnönü Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum asistanlığına başladım.
2012 yılında Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı olarak memleketim Adıyaman ili Besni ilçesinde sonrasında da İstanbul Arnavutköy Devlet Hastanesi’nde altı ay görev yaptım. 2015 yılında tıpta yandal sınavını kazanarak Perinatoloji (Riskli gebelik) eğitimine başladım.
İlk önce İzmir’de Katip Çelebi Üniversitesinde, ardından Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi’nde çalıştım. Ardından İstanbul Kanuni Eğitim Araştırma Hastanesi’nde Perinatoloji yandal eğitimini tamamladım. 2018 yılı itibariyle Sağlık Bilimleri Üniversitesi Samsun Eğitim Araştırma Hastanesi Kadın Doğum Hastanesinde Perinatoloji uzmanı olarak göreve başladım. İki yıl boyunca ortalama 12 bin hastaya Detaylı ultrason ve fetal ekokardiyografi, bin 200 hastaya amniyosentez ve cvs yaparak çoğunluğunu riskli gebeliklerin oluşturduğu bir klinikte halkımıza hizmet verdim.
2020 yılı Mart ayı itibariyle hastalarımızın, verdiğimiz hizmete daha kolay ve daha özel ulaşabilmesi amacıyla kendi özel Kadın Hastalıkları Doğum & Perinatoloji ve Detaylı Ultrason Kliniği’mi açtım.
2008 yılından beri akademik olarak yoğun çaba sarf ettiğim emeklerimin karşılığı olarak Sağlık Bakanlığı’mızdan 2022 yılında Doçentlik unvanını almaya hak kazandım.
5 yıl boyunca Samsun, Sinop, Ordu, Amasya, Çorum başta olmak üzere Sivas’tan Rize’ye, Tunceli’den Malatya’ya, Giresun’dan Kastamonu’ya kadar onlarca ilimizden gelen binlerce hastaya hizmet vermeye devam ediyoruz.
Perinatoloji nedir ?
Perinatoloji uzmanı, diğer adıyla Perinatolog, aslında bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanıdır. Uzmanlığını bu alanda aldıktan sonra üst ihtisas olarak Perinatoloji (Riskli Gebelik Uzmanlığı) eğitimini alır. Üç yıl süren bu üst uzmanlık eğitiminde riskli gebeliklerin tanı, takip ve tedavileri konusunda bilgi ve birikimlerini artırırlar.
Yani aslında Perinatolog; ileri detaylı ultrason ve fetal ekokardıyografi bilgisi sayesinde fetal tanı ve tedavi uygulayabilen bir kadın doğum uzmanıdır. Bu nedenle hastalarımızın çoğu meslektaşlarımın refere etmesiyle gelen gebe hastalarımızdır. Son zamanlarda verdiğimiz hizmetin güvenirliği ve kalitesi sayesinde perinatolojiye, normal yani riski olmayan gebelerimiz de rutin gebelik takibi için başvurmaktadır.
Riskli gebelik nedir, yaygın mıdır?
Riskli gebelik kelimesi her ne kadar hastalarımız için bir endişe duygusu uyandırsa da günümüzde gebeliklerin yüzde 20’si riskli gebeliklerdir. En basitiyle 35 yaş üzerinde anne adayı olmak, çok kilolu veya çok zayıf olmak, gebelik öncesi bir hastalığınızın olması (guatr, astım veya migren bile) riskli gebelik sınıfına girmektedir.
Hangi durumlarda anne adayında riskli bir gebelik var diyebiliriz?
18 yaş altı gebelikler, 35 yaş üstü gebelikler, aşırı kilolu veya zayıf gebelikler, akraba evliliği olan çiftler, geçirilmiş önemli ameliyatı olan hastalar, gebelik öncesi kalp, şeker, tansiyon, epilepsi (sara), tiroid bezi veya diğer hastalıklarından birisine sahip olan anne adayları riskli gebelik sınıfına girer.
Önceki Gebelikten Gelen Riskler; Düşük öyküsü olan anne adayı, tekrarlayan gebelik kayıpları, erken doğum yapan anne adayı (28 hafta altı), gebelik zehirlenmesi-preeklampsi geçiren anne adayı, aşırı zayıf bebek doğumu olan anne adayı (premature), aşırı kilolu bebek doğumu olan anne adayı (iri
bebek), son üç ayında bebek kaybetmiş anne adayı (intrauterin fetal kayıp öyküsü), doğumunda aşırı kanama olmuş olan anne adayı. (doğum sonu kanama)
Şimdiki Gebelikten Gelen riskler; Düşük riski ve kanaması olanlar, ikiz veya üçüz – çoğul gebelikler, tarama testlerinde risk varlığı, bebeğe kan verilmesi gereken durumlar, bebeğin enfeksiyon hastalıkları şüphesi, rahim ağzı yetmezliği, erken doğum riski, myomu olan anne adayları, hipertansiyonu olan anne adayları, bebekte gelişme geriliği, bebekte su fazlalığı azlığı veya fazlalığı, belirlenmiş anomalisi olan bebekler.
Doğuma ait riskleri olan hastalar; Bebeğin eşinin önde gelmesi (plasenta previa), bebeğin eşinin rahim duvarına anormal yapıştığı durumlar (plasenta akreata), doğumda kanama riski olan anne adayları, doğumda rahim alma riski olan anne adayları, ikiz veya üçüz gebelik doğumları, önceki normal-vajinal doğumunda veya sezaryeninde problem olan anne adayları
Gebelikte hangi dönemde ve hangi durumlarda perinatoloji uzmanına görünmek faydalıdır?
Öncelikle biraz önce bahsetmiş olduğumuz risk faktörlerinden birisine gebelik öncesinde veya gebeliğinizde sahipseniz, bir önceki gebeliğinizde herhangi bir sorun yaşadıysanız perinatoloji uzmanına görünmek çok fayda sağlar.
Bizim güncel pratiğimizde özellikle üç dönemde Perinatoloji uzman görüşü önemli. Bebeğimizin organ gelişiminin incelendiği, kısacası bebeğimizin sağlıklı olup olmadığını belirlediğimiz 3 önemli hafta var; 11-14. haftalar, 20-24. haftalar, 30-32. haftalar yani kabaca 12 / 22 / 32 haftalar diyoruz.
Özellikle 12. haftada sadece ense kalınlığı ve burun kemiği incelemek anatomik değerlendirme açısından yeterli değil. Ortalama 6 cm boyundaki bebeğimizin kafa kemiği, kalp, mide, böbrek, idrar torbası, omurga, kolları bacakları, elleri ve ayakları da bu haftalarda sağlıkla incelenmelidir.
20-24. haftalarda anne adayının perinatoloji ile detaylı ultrason ve fetal ekokardiyografi (kalp incelemesi) yaptırması çok faydalıdır. Çünkü bu haftalarda ortalama 450-500 gram ağırlığında ve 25 cm boyunda olan bebeğimizin, kalp başta olmak üzere tüm organlarını ultrason ile ortalama 30 dakika değerlendirip sağlıklı olup olmadığına dair detaylı raporlar veriyoruz. Yaptığımız bu inceleme ve detaylı rapor, gerek hasta gerekse takip eden kadın doğum hekimi açısından gebelik takibinde önemli uyarı ve tavsiye içeren yol gösteren önemli bir belgedir.
Diğer önemli hafta ise 30-32. haftalar. Çünkü 20-24. haftalarda detaylı ultrasonda sağlıklı olan bir bebek de sonradan değişiyor, gelişiyor. Önemli olan bu değişimin normal olması. Yani kafa kemiği gelişirken çene de orantılı gelişmeli. Ya da kalp gelişirken, şah damarı da akciğere giden damar da orantılı büyümeli. Sonradan anormal değişimle bulgu verebilecek özellikle kalp, beyin, barsak, kemikler gibi tüm organlarını tekrar inceliyoruz.
300 hastanın 1 tanesinde, detaylı ultrason normal olsa bile sonradan organ gelişiminde sorunlar olabiliyor. Böylelikle son 3 ayına giren anne adayımızın bebeği ve gebeliği ile ilgili ekstra önerilerimiz olabiliyor. Özellikle diyabet, hipertansiyon, su fazlalığı veya azlığı, iri bebek veya gelişim geriliği olan bebeklerimizin mutlaka Perinatoloji uzmanı ile beraber doğuma kadar yakın takiplerini öneriyoruz. Çoğu zaman takip eden hekimine doğum zamanına kadar eşlik ediyoruz.
Perinatolojide en sık hangi durumlarla karşılaşılmaktadır?
Kliniğimize başvuran hastalarımız; genelde riski olmayan ve rutin gebelik takiplerinde önerdiğimiz haftalarda özellikle 12. haftada erken incelemeye gelenler ve 20-24. haftalarda Detaylı ultrason için başvuran riski olmayan sağlıklı gebeler.
Riskli gebelikler içerisinde başvurularda en sık; ileri anne yaşı, tarama testinde Down sendromu riski, takip eden hekimin ultrasonda bir bulgu veya sorun saptaması (en sık kalpte parlaklık, beyinde kist, barsaklarda parlaklık, böbreklerde genişlik), su azlığı veya su fazlalığı, gebelikte şeker hastalığı, hipertansiyon, erken doğum öyküsü, rahim ağzı yetmezliği gibi.
Genetik hastalıklar açısından özellikle Down sendromu başta olmak üzere ultrasonda ciddi bir bulgu saptadıysak gereklilik halinde 12. haftada bebeğin eşinden plasental doku örneklemesi veya 16. hafta itibariyle amniyosentez öneriyoruz. Bu işlemler sanılanın aksine riskli işlemler değildir. Bu tanısal testler bir bebeğin genetik hastalığı açısından 6 bin hastalığı inceleyebilen altın standart önemli testlerdir.
Maalesef amniyosentez halkımıza ehil olmayan kişilerce riskli bir işlem önyargısıyla anlatılmış. Halbuki işleme bağlı düşük riskimiz bin hastada 1 sadece. İşlem sadece 30 saniye sürer ve ağrısız bir işlemdir.
Down sendromu anne karnında tespit edilebilir mi?
Çoğunlukla evet, yüksek riskli bir bulgu varsa şüphelenip genetik tanı testleriyle tespit edebiliyoruz. Daha doğrusu yüksek risk içerip içermediğini hastamıza anlatıyoruz. Down sendromu 6 bin genetik hastalıktan sadece bir tanesi. Mesela ense kalınlığına sebep olabilen yüzlerce genetik hastalık var. Gerek duyarsak başka genetik testlerle ultrasonu birleştirip yolumuzu aydınlatabiliyoruz.
Teorik olarak Down sendromu en kolay ve en iyi saptadığımız hafta 11-14. haftalar. Bu nedenle bu haftalarda perinatoloji muayenesi önemli. Çünkü 23-24. haftalarda başvuran bir hastada Down sendromunu yakalama oranımız sadece yüzde 70 yani maalesef çok yüksek değil. Bu da Down sendromu tanı oranını düşürüyor.
Bir de Down sendromlu bebeklerin yüzde 30‘unda ultrasonda bebek sağlıklı organlara sahip. Bu da bizi yanıltabilir. Gereklilik varsa bu yüzden önce perinatoloji muayenesi ve sonrasında genetik tanı testleri yapmak şart.
Son söz olarak, Perinatoloji ile Detaylı Ultrason incelemeleriyle amacımız; hastamızı gebelik boyunca stresten uzak tutmak ve güven içinde bebeğine sağlıklı bir şekilde ulaşmasına yardımcı olmaktır.
Unutmayalım ki; sağlıklı bir hayat, anne karnında başlar. Keyifli gebelikler dilerim. Sevgiler…