“Hayat, kötümserlere olduğu gibi iyimserlere de aynı aksilikleri ve trajedileri yaşatıyor ama iyimserler onları daha iyi atlatıyor.” Martin Seligman
Pozitif psikolojinin babası diyebileceğimiz Martin Seligman “Öğrenilmiş Çaresizlik” kavramını ortaya atıp, tanımladıktan sonra “Öğrenilmiş İyimserlik” kavramını geliştirmiştir.
Öğrenilmiş iyimserlik, dünyaya olumlu bir bakış açısıyla bakma yeteneğini geliştirmeyi içerir. Olumsuz kendi kendine konuşmaya meydan okuyarak ve karamsar düşünceleri daha olumlu olanlarla değiştirerek, insanlar daha iyimser olmayı öğrenebilirler.
Tahmin edebileceğiniz gibi öğrenilmiş iyimserlik, öğrenilmiş çaresizliğin tersidir ve çok olumlu bir psikoloji kavramıdır. Öğrenilmiş çaresizlik geçmiş olumsuz yaşam deneyimlerinden sonra bize miras kalır ve olumsuz bakış açısına sahip olmamıza neden olur. Ama biliyoruz ki olumlu bakış açısına sahip olmak sağlığımız, mutlu bir yaşam sürmemiz, başarılı bir kariyer hayatına sahip olmamız gibi kritik önemde olan pek çok duruma pozitif etki yapıyor. İşte size kariyer hayatına pozitif etkisini ispatlayan bir çalışma.
Seligman, 1985’te Metropolitan Life Insurance (MetLife) acentelerinin iyimserlik düzeylerini araştırdı. O dönemde şirket eğitime büyük miktarda yatırım yapıyordu ama yine de personel devir oranları yüksekti. Bu nedenle Seligman bir iyimserlik testi uyguladı. İşe alımdan iki yıl sonra, iyimser çalışanların satış oranı kötümserlere göre % 31 daha fazlaydı. Daha enteresanı, şirketin yetenek testinde başarısız olan ve iyimserlik testinde iyi puan alan adaylar, ikinci yılda kötümserlerden %57 daha iyi sonuç aldı. Bu da, iyimserliğin satış yeterliliğinden daha önemli bir kriter olduğunu düşündürdü.
Peki olumlu bakış açısını nasıl öğreneceğiz, nasıl uygulayacağız?
Seligman’ın 3K yaklaşımına göz atalım.
1) Kalıcılık:
Sizi üzen, başa çıkmakta zorlandığınız olaylar başınıza geldiğinde durumun sonsuza dek sürmeyeceğini kendinize hatırlatın. Eskilerin dediği gibi “Kara gün kararıp kalmaz.” Durumun bir süre sonra değişebileceğini, bitebileceğini düşünmek, yani kısa vadeli olduğunu düşünmek iyimser bir tutum için çok önemlidir.
2) Kişiselleştirmek:
Olumsuz durumların suçlusu olarak kendinizi görmeyi bırakın. “Bunlar hep benim başıma gelir.” düşüncesi sizi olayın öznesi haline getirir. Yaşadığınız olay ya da durum emin olun daha önce milyonlarca kişinin başına gelmiştir.
3) Kapsam:
Başınıza gelen şeyin hayatınızın tamamı olmadığını sadece küçük bir parçası olduğunu fark edin. Hayatınızda bir dolu olumlu ve şükredebileceğiniz güzellik var. Onları görmeyi ihmal etmeyin.
Seligman’ın öğrenilmiş iyimserliğin “ABCDE” modeli ise şöyle;
Olumsuz durumu bir kağıda oldukça sade ve net bir şekilde not edin. Durumu çarpıtmayın. Örneğin, yakın zamanda yeni bir egzersiz planına başladığınızı ancak buna bağlı kalmakta güçlük çektiğinizi hayal edin.
Bu olumsuzluk ile ilgili düşüncelerinizi ve inandıklarınızı yazın. “Antrenman planımı takip etmekte iyi değilim”, “Hedeflerime asla ulaşamayacağım” veya “Belki hedeflerime ulaşacak kadar güçlü değilim” gibi şeyler düşünebilirsiniz.
Düşüncelerinizin altında hissettikleriniz ve verdiğiniz tepkiyi, yani olumsuz durumun sonuçlarını yazın. Örneğimizde, ifade ettiğiniz olumsuz inançların egzersiz planınıza bağlı kalmayı zorlaştırdığını hemen fark edebilirsiniz. Belki de spor salonuna gittiğinizde antrenmanları daha fazla atlamaya veya daha az çaba sarf etmeye başladınız.
Tepkinizi değerlendirin. Gününüz, yaşam enerjiniz bundan nasıl etkilendi. Farklı düşünmeniz sonuçları ve hissettiklerinizi değiştirir miydi? Örneğin, antrenmanınızı başarıyla tamamladığınız tüm zamanları düşünebilirsiniz. Veya bir hedef belirlediğiniz, onun için çalıştığınız ve sonunda ulaştığınız diğer zamanlar.
Bu durumdan kaynaklı kötümser düşünceleri yeni bir çerçeve ile değerlendirin. Karşılaştığınız davranışın alternatif nedenleri olabilir mi? Bu alternatifler sizi sakinleştirebilir. Hedefinize ulaşmak için çok çalıştığınız zamanları düşündükten sonra, kendinizi daha enerjik ve motive hissedebilirsiniz. Artık, daha önce inandığınız kadar umutsuz olmadığını gördüğünüze göre, hedefleriniz üzerinde çalışmaya devam etmek için daha fazla ilham alabilirsiniz.
Unutmayın, bu sık sık tekrarlamanız gerekebilecek devam eden bir süreçtir. Kendinizi bir zorlukla karşı karşıya bulduğunuzda, bu adımları takip etmeye çalışın. Sonunda, karamsar bakış açılarınızı tanımlamak ve olumsuz düşüncelerinize meydan okumak daha kolay gelecektir.