Eğitim Sen Samsun Şubesi, eğitim öğretimde ilk dönemin bitmesinin ardından Milli Eğitim Bakanlığı’nın karnesinde kırıklar olduğunu açıkladı.
Eğitim Sen Samsun Şubesi, 2022-2023 eğitim öğretim yılının ilk döneminin bitmesi nedeniyle İlkadım Süleymaniye Geçidi’nde basın açıklaması düzenledi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın temsili bir karnesini hazırlayan üyeler, karnenin kırıklarla dolu olduğunu söyledi.
Basın açıklamasını gerçekleştiren Başkan Ersin Gür şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’nin eğitim sistemi, yıllardır benimsenen piyasa merkezli, rekabetçi ve sınav merkezli eğitim politikaları sonucunda tam bir sorun yumağı haline gelmiştir. Türkiye’de çeşitli nedenlerle eğitime erişimde, kız çocuklarının, mülteci çocukların, engelli çocukların, geçici koruma altındaki çocukların, ekonomik zorluk çeken öğrencilerin dezavantajları günden güne artarak devam etmektedir. Kız öğrencilerimizin örgün eğitime katılımı düşük. Tüm bu gerçekler ortadayken Milli Eğitim Bakanlığı, sorunları görünmez kılmaya çalışarak ya da başarısızlıkları öğretmenlerin sırtına yükleyerek kendisi için bir başarı hikayesi yazmaya çalışmaktadır.
Çok sayıda öğrencimiz okula kahvaltı yapmadan gitmekte, yine birçok öğrencinin okulda yemek yemeden günü tamamladığı ve eve döndüğü görülmektedir. Türkiye’de bugün her 5 çocuktan biri derin yoksulluk sorunları ile yüzleşmekte, yeterli ve besleyici gıdaya ulaşamamaktadır. Bu noktada sadece taşımalı eğitim ve anaokullarında yemek verilmesi yeterli değildir. Bakanlığın harcayamadığı 62 milyar lira ödeneği geri iade etmek yerine çocuklarımıza en az bir öğün sağlıklı ve besleyici yemek vermek daha anlamlı olurdu.
Milli Eğitim Bakanlığının ve siyasi iktidarın eğitimin dinselleştirilmesi hedefiyle hareket etmesi, imzalanan protokoller ve ortak projelerle , okullarımız çeşitli cemaat, tarikat ve dini grupların etkinlik ve faaliyet alanı haline getirilmiştir.
Yıllardır ekonomik, sosyal ve özlük haklarımıza ve geleceğimize yönelik isteklerimiz görmezden gelinirken, insanca yaşam ve insan onuruna yakışır ücret taleplerimiz hep yok sayılmıştır. Bu da yetmezmiş gibi bir de Öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren Öğretmenlik Meslek Kanunu eğitim emekçilerinin yoğun tepkisine rağmen uygulanmaya başlamıştır. Ocak ayı bordrolarına bakıldığında aynı işi yapan aynı deneyime sahip öğretmenlerin arasında, “uzman öğretmenlerin ” 2 bin 450 TL, “başöğretmenlerin” 4 bin 900 TL. fazla maaş aldıkları görülmektedir. Öğretmenlik Meslek Kanunu eğitimcilerin sorunlarını çözeceğine kendisi en büyük sorun haline gelmiştir. Öğretmenlere yönelik farklı ücretlendirme politikası sonucunda iş yerlerimizde huzursuzluk artmış, çalışma barışı bu yasayla yok edilmiştir”