Sinop Karadeniz’de bir ilimiz. Kent nüfusu 50.000 civarında. Son yıllarda Güney ve Doğu yönünde ulaşım imkanlarının iyileşmesine bağlı olarak turizmde de bir canlanma yaşıyor.
Milat öncesi yüzyıllardan bugüne balıkçılığın da merkezlerinden biri. Karadeniz bütününde kıyı ve deniz kirlenmesinden çok fazla etkilenmeyen konumunu devam ettiriyor şimdilik. Sinop Karadeniz’in orta yerinde doğunun batısında, batının hemen doğusunda uzaklık ve deniz emniyet yönüyle tarihte güven veren konumuyla dikkatleri üzerinde topladı.
Milattan önce Karadeniz’in başkenti. 175 kilometre kıyı iş yerine sahip ve kıyılar nispeten doğallığını koruyor. Kumsalları, plajları koyları, ormanlarla iç içe olan cep sahilleri ile yaz aylarında hem yerelde yaşayan ve hem de deniz amaçlı yerli turistlerin ihtiyaçlarına cevap verir konumda.
Sinop şehir merkezinden yaklaşık 14 kilometre mesafede Sinop-Ayancık yolunun kuzeyinde yer alan İnceburun mevkinde nükleer güç santrali kurulmak isteniyor. İnceburun Türkiye’nin en kuzeyindeki noktası ve tarihi feneriyle biliniyor. Tamamen volkanik kayaçlardan (granit, andezit, bazalt) oluşan jeolojik yapısı sayesinde kıyı erozyonu yok ve asırlardır Karadeniz’in dalgaları ile yıkanıyor.
Coğrafya olarak mevcut ve çok özel morfolojik yapısıyla suların ve rüzgarların taksim edildiği bir kent olarak anılıyor, biliniyor.
Öyle ki İnceburun’da akşam güneşinin denize inmesi ile ve eğer deniz rüzgarlı ve dalgalı ise siyah kayalık kıyılarda oluşan su anaforunun seyrine doyum olmuyor. Önünüzde deniz dinlendiriyor, düşündürüyor ve sizi alıp çok uzaklara götürüyor.
Sarıkum Tabiatı Koruma Alanı bize bir adım mesafede.
İnceburun’un hemen batısında Sarıkum Tabiatı Koruma Alanı’na doğru 6 kilometrelik sahil şeridi falezleriyle görsel güzellikler sunmanın yanında saklı koyları mini plajları ile benzeri olmayan ama az bilinen kurt kuyusunda taş masası ile yerelde yaşayan insanlarına, bilenlerine özel olanaklar sağlıyor.
Balık üreme alanları, deniz dibi zenginlikleri, kayalık alanlarda balık avlayan dalgıçların sık görüldüğü bu alanlar eşsiz kıyılar. Milyarlarca balık yavrusu küçük hareketli yavru kümeleri yağmur bulutları gibi Deniz üstünde hareket halinde.
Bilenler biliyor kendinizi bir okyanus kıyısında hisseder gibi oluyorsunuz. Yanı başınızda sevdikleriniz komşularınız ve belki de ilk defa görüp tanıştığınız yeni insanlar.
Deniz bu kıyı şeridinde çok sığ ve emniyetli. Aradığınız sessizlik kumsal ve dalga sesleriyle başbaşasınız.
Batıda Ayancık ilçesi doğuda Gerze 40 ve 30 kilometre mesafelerde. Her iki ilçeye çizgi şeklinde bir hat çekerseniz coğrafi olarak bir yarımada görebilirsiniz.
Bu yarımadanın morfolojisi çok çok özel. Batıdan doğuya Karadeniz bütününde olan büyüklüğü de dahil böyle bir oluşum yalnız burada. Bunun için özel Sarıkum Tabiatı Koruma alanı bu duruma dahil ve içinde çölü, gölü, ormanı, kumsallığı ve sazlığı uyumlu bir ekosistem sunuyor. Beşi bir yerde. Türkiye genelinde nadir ortamlarda bir habitat yaşam alanı. Bu nedenle de bu ekosistem eğitim amaçlı da planlanıyor, korunuyor. Bir lagün, denize bağlantılı göl, su basar ormanları ile çadırınızı alıp gelebileceğiniz serin kuytu çimenlikler barındırıyor.
60 kilometrelik İnceburun Yarımadası Abalı köyü sınırları içinde 7 Mahallesi ile önceleri Kızılabalıydı. Kızılından korkunca Abalı oluvermiş. Yarımadanın yüzde doksanı iki yıl öncesine kadar orman alanları idi. Yasal olmayan yollardan hukuk dışı emri vaki olarak 650 bine yakın ağaç kesilince yarımada yasa gömüldü. Belki de daha fazla… Amaç nükleer santral için sorunsuz bir alanı şimdiden ortaya çıkarmak, bu çok net.
Eylül-Ekim aylarında sonbahar yağmurlarıyla birlikte bu bölgede mantarcılıktan köylünün cebine para giriyor. Sinop Boyabat Ayancık üçgeninde 8-10 çeşit mantar çıkıyor nem ve güneş ıslak orman örtüsü çıkarılan mantarlar ilaç sanayiinde ve mutfaklarda kullanılıyor.
İnceburun dahil Sinop Yarımadası ile Gerze Ayancık hattının kuzeyinde batısında ekosistem çeşitliliği açısından sulak alanlar, kumullar, su basar ormanlar, meşe ormanları, karışık ormanlar, deniz seviyesinde kayın ormanı, makilikler, açık alanlar dahil dünyada ender görülebilecek alanlardan biridir. Bu yönüyle Akdeniz iklimi ile Karadeniz ikliminin kesiştiği bir noktada yer almakta, bu da biyolojik çeşitlilik açısından zengin bir alan olmasına yol açmaktadır.
Bitki örtüsündeki çeşitlilik yaban hayatı içinde farklı habitat olanakları sağlamaktadır.
Denizel ortamlara girmeden yazımızı şimdilik burada sonlandıralım. Bütün bu anlatım ve tespitlere rağmen nükleer santral için yer seçiminin bu ana odaklanma nedenlerini irdelemeyi bir sonraki yazımıza bırakalım. İyi hafta sonları