Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Özgür Özel, yapılacak kurultayda genel başkanlık için aday olacağını açıkladı.
Özel şunları kaydetti:
“Dinleyecekleriniz 28 Mayıs sabahı Balıkesir’de, Manisa’da, İzmir’de, Adana’da, Edirne’de uyanıp da o gün bugündür huzurlu uyuyamayanların hikayesidir. Bu bir yolculuğun hikayesidir. Bu seçimin kaybedilmesine engel olamayanların kahrının hikayesidir. Bu Türkiye’yi değiştirmek için CHP’yi değiştirmeye inanan kadroların hikayesidir.
Seçim öncesi Türkiye’de oluşan büyük umut ve değişim inancı büyük bir hayal kırıklığına dönüştü. Partimizin yöneticileri parti içi iktidarını korumaya odaklandı.
Partimiz alınan sonuca farklı bahaneler üretti, yenilginin siyasi sorumluluğunu üstlenmedi.
İttifaklar parti vicdanlarında karşılık bulacak şekilde tasarlanmalıdır. Bu süreç hiçbir parti içi müzakareye dayanmaksızın parti içi denetime kapalı olarak yürütülmüştür. Bu ölçüde aşkın yetkiler kullanıp sorumluluk alınmamasını kabul etmiyoruz. 39 vekilin başka partilere verilmesi derin yara açtı.
İktidar, gençliği karanlığa terk etmiştir. Gençler, nitelikli eğitim alamamaktadır, tarikatların baskısı altında barınma kriziyle mücadele etmektedir. Gençler, bahanelere sığınan ya da sözü dolandıran değil, samimi ve net çözüm üreten bir siyaset bekliyor. Gençlere yalnızca seslenen değil, umudu kendisi yaratacak olan gençlerle karar veren, katkıya ve yol arkadaşlığına açık cesur bir siyaset anlayışına ihtiyaç var. Emekten, üretimden, çevreden, kadınlardan, gençlerden yanayız. CHP, yeni dönemde toplumun hak taleplerinin yalnızca parlamentoda değil, sahada da sözcüsü olacaktır. Hedefimiz partimizi sadece Türkiye’nin en iyi yönetilen partisi yapmak değil, en iyi yönetilen kurumu haline getirmektir.
Genel merkez yöneticiliği, milletvekilliği, belediye başkanı ve meclis üyeliği için 3 dönem sınırı getirilecektir, bir sonraki dönem için performans ölçütleri tanımlanacaktır.
Milletvekili, belediye başkan ve meclis üyeleri adayların belirlenmesinde önseçim temel olacaktır.
Seçimin kaybedildiğini kabul etmeyen, hiçbir şey olmamış gibi davranan siyasetin ayağı mı olacağız? Yoksa değişimin, yeniden heyecanın ve umudun öncülüğünü mü yapacağız?
Güvenini yitiren seçmenimiz, siyaseti terk edecek kadar bir duygusal kopuşa sürüklendi; parti yönetimi, bu kırılmayı görmezden gelmeyi tercih etti.
Parti Meclisi gerçek bir meclis gibi çalıştırılacak, parti politikalarının belirlenmesinde mutlak söz sahibi kılınacaktır. Mahalleden genel merkeze görüşlerin iletilmesini sağlayacak demokratik tartışma ve karar alma süreçleri oluşturulacaktır.
Ekrem İmamoğlu’nun paylaşımını gördüm, memnun oldum. Onun bu sürece yaklaşımını önemsiyorum. Biz bir umudun peşinden gidiyoruz. Bir daha kaybetmek istemiyorum, ikinci parti olmak istemiyorum diyen herkesle omuz omuza yol yürüyeceğiz“