Algı, psikolojide duyusal bilginin alınması, yorumlanması, seçilmesi ve düzenlenmesi anlamına gelir. Sözlükte ise ‘Bir şeye dikkati yönelterek o şeyin bilincine varma’ anlamına geliyor.
Canım Türkiye’mde ise algı her ikisine de isabet etmiyor, operasyonlarla ve çarpıtmalarla inşa edilen bir sürece tekabül ediyor.
Gelelim olgu kavramına… Olgu, doğru olduğu veya gerçekleştiği kabul edilen herhangi bir şeydir.
Ülkemizde yaşanan güncel tartışmalara bakıldığında gündemin tek bir merkezden ortaya atılan konularla oluşturulduğunu düşünerek SALGI ifadesinin iyi bir tanım olacağını düşünüyorum..
Buradan nereye varacağımı merak ettiğinizi düşünüyorum. Şimdi gelelim asıl konumuza.
Türkiye’de bir süredir zincir marketler hedef tahtasında. ‘FETÖ irtibatlarının araştırılmasını’ isteyen liderler oldu. Sebebi fahiş fiyatlar!
Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Başkanı ve BİM yöneticisi Galip Aykaç da cevap verdi: “FETÖ örgütü ile bizi tehdit eden parti liderlerine söyleyeceklerimiz var. Bu ülkenin güzel insanları sizlerin yalanlarına hiçbir şekilde itibar etmediler”
Yaklaşık 20 yılı aşkın süredir, zincir marketlerin mahalle esnafını bitirdiği, kartelleşerek piyasayı yönettiği hepimizin malumu. Bu konulardaki sorumluluklarını ve duyarsızlıklarını biliyoruz. Bugüne kadar neden hakkaniyetli bir düzenleme yapılmadığını ise bilmiyoruz…
‘Üç harfli’ diye hedef gösterilen marketlerin her birinin ülke çapında hem de birbirine komşu on binleri aşan sayıda şubesi var.
Hatta son zamanlarda … plus, … vip vs kodlu şubeleri de açılıyor…
Bu marketlerin sahiplerinin bugün kendilerini eleştiren mahvillerle olan ‘gönül’ bağını da biliyoruz.
Hal böyleyken, enflasyon 24 yılın zirvesini görmüş, üretici fiyatları almış başını gitmiş, TÜFE’nin yaklaşık iki katına yükselmiş, asgari ücret ve enerji maliyetleri, iki-üç kat yükselmiş, yanlış politikalarla bütçe delinmişken suçu zincir marketlere atmak algı operasyonu mudur sadece?
Önce mahalle bakkalını bitir, bireysel tarım üreticisini rekabet edemez hale getir, vatandaşı zincir marketlere mahkum et. Sonra kötü giden her şeyin, fahiş fiyatların, akıl almaz zamların sorumlusu ilan et!
Bu olgulara rağmen algıya bakın! Fiyatları artıran zincir marketler FETÖ taktiği yapıyormuş.
Aslında o kadar enflasyon yokmuş da bu ‘üç harfliler’ oyun oynuyormuş!
Verilen yetkilerin yarattığı akıl almaz etkilerle oluşan NAS, faiz, enflasyon sarmalından toplumun her kesiminin aldığı hasar sonucunda gelinen noktada istenen, bir emirle fiyatların düşürülmesidir.
Peki bu o kadar mümkünse devlet tekeline yakın işletmelerde fiyatlar vatandaşın alım gücüne uygun mudur?
Uygun olsa, her zaman ferasetine sonsuz güvendiğimiz vatandaşımız ‘üç’ harflilere meyletmez, mahalle bakkallarına ya da kooperatif marketlere giderdi…
Din, mezhep, ırk ve ülke güvenliği üzerinden oluşturulan seçim siyasetine alıştık, zincir market üzerinden oluşturulan siyasete alışmamız bekleniyor…
Okula giden çocuğunun yanına iki lokma verip yollayamayan aileler yokmuş, sadece fiyatları FETÖ talimatıyla yükselten marketler varmış algısına inanmamız bekleniyor.
Yazımı Nazi Almanya’sının Propaganda Bakanı Joseph Goebbels’in ‘Büyük Yalan Teorisi’ hakkındaki sözleriyle noktalıyorum:
“Yeterince büyük bir yalan söyler ve onu tekrar etmeye devam ederseniz, insanlar sonunda ona inanmaya başlayacaklardır”